Berlin'in, 120 metreyle en yüksek noktası, 'Şeytan tepesi'. Amerikalılar ve İngilizler Soğuk Savaş yıllarında buradan düşmanlarının haberleşmelerini dinliyorlardı.
Berlin'in doğusunda ve hatta Sovyetler Birliği'nde...
Günümüzde, yani Berlin Duvarı'nın yıkılmasından tam 25 yıl sonra Şeytan tepesi virane halde. Daha ziyade sanatçıların keşfettikleri, terk edilmiş bir yere dönüştü...
Ve tabii turistler için de ilginç. Tarihçi Martin Schaffert, burada her hafta yüzlerce turisti gezdiriyor.
"Şu anda buralarda gezdiğimiz her yer geçmişte askeriye tarafından kapatılmıştı. Her şey gizliydi ve biz şimdi buralarda gezip, bakabiliyoruz. Yani hayranlık duymamak mümkün değil."
Dünyanın her yerinden turistler geliyor. Hatta bazı Almanlar da ilk kez buraya geliyor. Gezintileri sırasında sanatçıların çalışmalarını izleyebiliyorlar.
Grafiticilerin özgür olduğu yer
Eski radar istasyonunun artık özel bir kiracısı var: Grafiticiler. Burada özgürler. Birçoğu düzenli olarak geliyor.
Grafitici Heks: "Beni en çok etkileyen bu, sürreal ortam. Burada huzurlusunuz, birçok ressam ve eserleri oldukça uzun süreler kalıyor burada."
Şeytan tepesinin tarihi İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda başladı. 1945 yılında tarumar haldeki Berlin'de Batılı Müttefikler, enkazları Grunewald'deki tepeye taşıyorlar.
1962 yılında Amerikalılar ve İngilizler burada dinleme istasyonlarını kurdu.
Soğuk Savaş yıllarına Amerikalı Chris McLarren da tanıklık etti. Burada konuşlandırılmış bin 500 askerden biriydi...
"Burada, büyük küçük bir sürü anteni olan büyük bir yapı vardı. Buradan sinyalleri yakalayıp, iletirdik. Önemli görüşmeleri dinleyip, metnini çıkardık. Ekibimle birlikte, kimin ne söylediğini ve ne planladığını ortaya çıkarmakla yükümlüydük."
Chris McLarrens'ın eski ofisi... Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu NSA için burada Doğu Bloku'nun şifrelenmiş iletişim verilerini çözüyordu, adeta bir bulmaca gibi...
"Örneğin, ertesi dört gün için 3 bin kahvaltı ekmeği sipariş eden birini dinledik. Bu bizim için ne ifade ediyordu? Bir asker bir harekâtta kaç ekmek yer? 3 diyelim. Bu durumda birlikte bin askerin oluyor olması gerekiyordu."
'3. Dünya Savaşı'nı önledik'
Chris McLarrens'a göre, Soğuk Savaş'ın 3. Dünya Savaşı’na dönüşmemesi, doğu ve batıdaki gizli servislerin çalışmaları sayesinde oldu.
"Olabilecek en kötü şeyler; sürprizler, panik, askeriyenin aşırı tepkisi. Biz onları, onlar bizi dinledi. Sürpriz yok, panik yok, ateş açmak yok. Ve görüyoruz ki işe yaradı."
Eski dinleme istasyonu... The New York Times'ın kısa süre önce seyahat önerisi olarak sunduğu bir yere dönüştü. Ziyaretçiler ve sanatçılar için özgür oldukları bir yer...
Berlinli grup Lichtenpirate (Işık korsanları) kulelerden birinde bir enstalasyon sergilemişlerdi.
Berlin'in panoraması sevilen bir motif... Sanatçılar burada eserlerini sergiliyor. Organizatörler ise şirketleri, ekip etkinlikleri için buraya çekmeye çalışıyor.
1990'dan beri boş olan bir yapı için yeni bir hayat...
Turist rehberi Martin Schaffert, Şeytan tepesi için daha fazla şey yapılmasını diliyor;
"Buradaki bölmelerin, sanatçılar tarafından atölye olarak kullanılabilmesini, ofis arayışında olan bir takım küçük Start Up şirketlerinin burada ucuza kalabilmesini isterdim. En önemlisi de hikayenin anlatıldığı bir müzenin yapılması olurdu.."
Bir yatırımcı burada lüks daireler inşa ettirmek istiyordu. Ancak inşaat ruhsatı verilmedi.
Ve bu sayede burası başkentin kenarında, inanılmaz bir büyüsü olan bir harabe kalmaya devam ediyor.