Cilt bakımı için, özellikle bahar ve yaz aylarında güneşin yoğun etkisinin hissedildiği dönemlerde daha titiz oluyoruz. Halbuki kışın soğuk havalarda da cilt bakımını kesinlikle ihmal etmemeliyiz.
Her mevsim ve zamanda cilt bakımına özen göstermek şüphesiz ki çok önemli. Ancak kış aylarında cilt ekstra bir bakım istiyor. Soğuk ve rüzgârlı hava cildin kurumasına yol açarken, kapalı mekânlardaki kirli hava ise cildin gözeneklerini kapatarak, nefes almasını engelliyor.
Kuru hava, klimalar ve kaloriferle ısınan kapalı ortamlar, kalın, yünlü, sentetik giysiler ve cilt temizliğinin yaz aylarından daha seyrek yapılması nedeniyle cildin dış etkenlerden daha fazla olumsuz etkilendiğini belirten Este World Estetik ve Güzellik Merkezleri Dermatoloğu Dr. Eylem Acar, kışın özellikle soğuk havalarda cildin güneş altında gibi kuruduğunu ve nem ihtiyacının arttığını söyledi:
“Her zaman olduğu gibi kış aylarında da cilt bakımında temel kural cildin iyi temizlenmesi ve nemlendirilmesidir. Mutlaka herkes cilt yapısına uygun nemlendirici kullanmaya özen göstermeli. Kışın özellikle cildimiz daha çok kuruduğu için nemlendirici ihtiyacı daha da önem kazanacaktır. Yüz ve vücut deri tipine uygun nemlendiriciler (gliserin, vazelin, üre, laktik asit, hyaluronik asit içerenler) her banyodan sonra uygulanmalı ve kuruluğa engel olunacak şekilde nemlendiriciler daha sık sürülmelidir. Güneşten korunmak her daim olduğu gibi kış mevsimde de önemli. Maalesef kışın da güneş ışınlarının olumsuz etkilerine maruz kalıyoruz. Özellikle kardan yansıyan ışıklar cildimizde hoş olmayan sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle kış mevsiminde dışarı çıkmadan yarım saat öncesinde güneş koruyucumuzu sürmek cildimiz için çok faydalı olacaktır. Düşük nem ve ısı kaynakları ekzemalarda şiddetlenme ve kaşıntıda artış yapabilir. Kış aylarında soğuk havanın etkisiyle seboreik dermatit, saçlarda kepeklenme gibi şikâyetler artabilir. Böyle bir durumda yine cilt doktorunuzdan profesyonel destek almak gerekir. Kış mevsiminin, cildimiz için avantajlı yönleri de var tabii.
Örneğin yazın yapamadığımız birçok profesyonel bakımı kış mevsiminde cilt doktorunuz daha güvenli ve sorunsuz bir şekilde uygulayacaktır. Bunlardan en önemlileri kimyasal peeling uygulamaları. Çok gelişmiş peeling sistemleri ile leke, akne tedavisi, akne izleri, kırışıklıkların açılması-antiaging uygulamaları çok başarılı bir şekilde yapılmakta. Yine lazer ile cilt gençleştirme, leke tedavisi vb uygulamalar kış mevsimi için son derece uygun uygulamalar. Bu tür sorunların giderilmesi için de kış mevsimi cilt bakımında önem arz etmekte.”
Sağlıklı beslenmenin de cildimiz için önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Eylem Acar, kış beslenmesinin balık, sebze ve su ağırlıklı olması gerektiğini vurguladı:
“Günde en az 1.5 litre su içilmeli. Bunun yanı sıra E ve C vitaminli meyve ve sebze suları bol bol içilebilir. A, C, E vitaminleri, çinko, bakır, demir, selenyum alımına dikkat edilmeli. Cildin dış etkenlere karşı savunma gücünü artıran balığı yemeye özen gösterin. Posalı yiyeceklerle (soya, fasulye, bezelye gibi) cildinizin yaşlanmasını durdurun. Soya, içeriğindeki doğal östrojen sayesinde cildin her dem genç kalmasını sağlıyor. Omega 6 içeren ceviz, fındık, badem ve ay çekirdeği cildi nemlendirip besliyor ve yaşlanmayı geciktiriyor.”