Yaşam

Siyasal iletişimciye ihtiyaç var İSTANBUL (A.A)

09 Ekim 2011 16:16

-Siyasal iletişimciye ihtiyaç var İSTANBUL (A.A) - 09.10.2011 - Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk, bakanlıkların, kurumların çok ciddi siyasal iletişimciye ihtiyaçlarının bulunduğunu belirterek, ''Üzülerek belirteyim, kendimize özgü bir siyasal iletişim kuramımız yoktur'' dedi. Öztürk, 1990'lı yıllarda Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri tarafından kurulan ''İletişim Platformu''nun yaklaşık 200 üyesiyle Fatih Belediyesi Sosyal Tesisleri'nde bir araya geldi. Burada, ''Siyaset-Medya İlişkisi ve Gelecek Perspektifi'' konusunda bir konferans veren Öztürk, siyaset ve iletişim konusunu anlattı. Siyasal iletişimin Türkiye'de çok yaygın bir kavram olmadığını, daha çok üniversite kesiminde konuşulduğunu ifade eden Öztürk, ''Siyasetin dilini oluşturan insanlara, yani siyasetin mesajlarını halka ulaştıran insanlara siyasal iletişimciler denir. Bu mesleğe de siyasal iletişim deniliyor'' diye konuştu. Öztürk, siyasal iletişimin 1950'li yıllara dayanan Amerika kökenli bir kavram olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti: ''Türkiye'ye girişi ise 1970'lerin sonu, 1980'lerin başıdır. Bu kavramın özellikle Türkiye için, 2003 yılından beri büyük bir değişim ve evrim geçirdiğini de söylemeliyim. İletişim danışmanı, basın danışmanı, basın müşaviri gibi kavramlarla ilgili istihdam edilen arkadaşlar genellikle Ankara'da o siyasetçiyi takip eden muhabirlerden seçilir. Bir editör arkadaşımız, bir muhabir arkadaşımız alınır ve istihdam edilir. Yaptığı görev bellidir, üslubu, tarzı bellidir ama bu konuyla ilgili bir eğitimi, backgroundu yoktur. Bugün hemen hemen bütün bakanlıklarda, önemli kurumlarda, genel müdürlüklerde basınla ilgilenen bir arkadaşımız bulunur. Bu arkadaşlarımızın mesleği, gazetecilik, iletişim. Yaptığı şeyle, mesleği arasında doğrudan ilişki var. Fakat siyasal iletişim alanında özel bir eğitimi yok.'' Öztürk, Amerika ve İngiltere'de siyasal iletişimle ilgili üniversiteler bünyesinde fakülte ve lisans, doktora programları bulunmasına rağmen Türkiye'de siyasal iletişimle ilgili bir lisans programının bulunmadığını vurgulayarak, ''İletişim fakültelerinin bir kısmında bir ders olarak okutuluyor. İki üniversitemizde master ve doktora programı vardır. Bunun haricinde bu alanla ilgili elle tutulur bir akademik çalışmaya ben rastlamadım. Benim gördüğüm şey, bakanlıkların, kurumların çok ciddi siyasal iletişimciye ihtiyaçları var. Bu ihtiyacın, karşılanması için çeşitli defalar üniversite rektörlerine, dekanlara, hatta YÖK Başkanına bu alanla ilgili bir branş açılması gerektiğini söyledim'' dedi. Siyasal iletişim alanında 40 civarında kitap yayımlandığını ifade eden Öztürk, ''Kitapların yüzde 95'i alıntı. Amerika'da, İngiltere'de, Avrupa'da yayınlanmış kitaplardan alıntı, atıflar, tercümelerden oluşuyor. Üzülerek belirteyim, kendimize özgü bir siyasal iletişim kuramımız yoktur. Bu kuramın, son 5 yıldır oluşmaya başladığını, kuram oluşmaya doğru gittiğini de görüyorum. Bu Türkiye'ye özgü bir yeni kuramdır, Türkiye'nin kendi derinliklerine, tarihsel alt yapısına, milletin bilincine dayanan yeni bir kuramdır. Bunun üzerine yoğun bir çalışma yapmaya niyetlenmişken, maalesef Ankara'dan seferberlik kağıdı geldi ve biz yine oraya göreve gittik ama bu çalışmamızı önümüzdeki dönemlerde de devam ettireceğiz'' diye konuştu.