18 sivil toplum kuruluşu, Adalet Bakanlığı'nın Boğaziçi Üniversitesi'ndeki sergide Kabe görselinin yere serildiği gerekçesiyle başlatılan soruşturma kapsamında yapılan tutuklamalarla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) verdiği cevapta, eşcinselliğin İslam dinine göre "haram" kabul edildiği ifadesine yer vermesine tepki gösterdi.
Yapılan yazılı açıklamada, "Eşcinselliğe yönelik dini literatürün hukuki bir konuda referans olarak kullanılması laiklik ilkesi ile bağdaştırılamaz ve reddedilmesi zorunludur" denildi.
Anayasal hakların dini ölçütlerle ihlal edilemeyeceğinin belirtildiği açıklama şöyle:
"Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin yaptığı bireysel başvuru nedeniyle Adalet Bakanlığı’nın Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği cevap yazısındaki, 'islam dini literatüründe eşcinselliğin yasak ve haram olduğu' şeklinde din kurallarına dayandırdığı savunmayı eleştirmiştik.
Adalet Bakanlığı bu eleştiriye karşı yaptığı yazılı açıklamada, anılan dini referansların İddianamede bulunduğunu, Anayasa Mahkemesi’ne gönderdikleri bütün cevap yazılarında bir yöntem olarak İddianamedeki değerlendirmeleri de aktardıklarını söylemektedir.
Bakanlığın Anayasa Mahkemesi’ne gönderdiği cevap yazısındaki ilgili bölüm şöyledir:
'… İslam dini literatüründe yasak ve haram olarak kabul edilen eşcinsellik ve benzeri cinsel yönelimlere dair imgeler (…) Başsavcılığın hazırladığı iddianamede de olgusal temelleriyle birlikte ortaya konulmuştur.'
İddianamede yer verilen dini gerekçeler Bakanlık tarafından da uygun ve 'hukuki' görülmektedir ki, 'iddianamede de olgusal temelleriyle ortaya konulmuştur' deniliyor.
Bu nedenle bir kez daha belirtmek isteriz ki, İddianamede yer verilip Bakanlıkça Anayasa Mahkemesi’ne gönderilen cevapta da aynen benimsendiği anlaşılan eşcinselliğe yönelik dini literatürün hukuki bir konuda referans olarak kullanılması laiklik ilkesi ile bağdaştırılamaz ve reddedilmesi zorunludur.
Cinsel yönelimin, kanun önünde eşitlik ve ayrımcılık yasağının koruma alanında olduğu kuşkusuzdur. Bu konuya ilişkin Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarına karşın cinsel yönelim temelli ayrımcılığın -dini referanslarla- haklı ve meşru olduğu iddia edilemez.
Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı’nı adına yaraşan bir davranış ve tutum almaya ve dini referanslarla oluşturulan insan hakları ihlali niteliğindeki bir hukuk metnine sahip çıkmak yerine, kuruluş kararnamesinde görevleri arasında sayılan '…insan hakları ihlallerinin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar' yapmaya davet ediyoruz."