Darbe girişimini 15 Temmuz’da Akıncı Hava Üssü’nde yönettiği iddia edilen, 'FETÖ’nün sivil imamları olmakla suçlanan Adil Öksüz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç, Kemal Batmaz ve Harun Biniş’in 16 Temmuz’da Kazan Karakolu bahçesindeki görüntüleri ortaya çıktı. Kayıtlarda Öksüz, Çiçek ve Oruç’un saat 12.12’de jandarma aracından indikleri, Batmaz ve Biniş’in de karakol bahçesinde birbirlerine kelepçelendiği görülüyor. Bu 5 kişiden sadece Öksüz serbest kaldı.
Hürriyet gazetesinden Mesut Hasan Benli'nin haberine göre, Adil Öksüz’ün serbest kalmasına ilişkin 28 kamu görevlisi hakkında Ankara Cumhuriyet Savcısı Ramazan Dinç tarafından hazırlanan iddianameye göre, darbe girişiminin başarısız olduğunun anlaşılması üzerine Akıncı Hava Üssü’ndeki bazı asker ve siviller kaçmaya çalıştı. Kaçan darbecileri yakalamak için Kazan Jandarma Komutanlığı tarafından bir ekip oluşturuldu. Jandarma ekibi, Nurettin Oruç ve Hakan Çiçek’i, üsse ters yöne aralarında 50 metre mesafe ile yürürken yakaladı. Oruç, jandarma ekibine film çekmeye geldiğini söylerken, Çiçek de Ankara Anafartalar Koleji’nin sahibi olduğunu belirtti. Jandarma görevlileri, üstlerini kabaca aradıktan sonra Çiçek ve Oruç’u araca bindirdi ve üzerlerine kapıyı kilitledi.
Patika yolda tek başına
Jandarma, daha sonra 600 metre ileride Adil Öksüz’ü fark etti. Askerler, üsse yaklaşık bir kilometre uzaklıktaki Fethiye merasındaki patika yolda bir elinde siyah valiz, diğer elinde siyah el çantası olduğu halde yürüyen Öksüz’ü silah çekerek durdurdu. Jandarma görevlilerinin, “Sivil misin asker misin” sorusuna Öksüz “Ben sivilim, tarla bakmaya geldim” yanıtını verdi.
Aynı araçta getirildiler
Üst araması yapıldıktan sonra Öksüz, aracın şoför mahallinin arka kısmında bulunan üç kişilik oturma yerine konuldu. Jandarma görevlileri bu şekilde Öksüz, Oruç ve Çiçek’i karakola getirdi. Araç saat 12.12’de karakol bahçesine girdikten sonra üç şüpheli, jandarma görevlilerinin gözetiminde araçtan indi. Üzerinde mavi gömlek olduğu anlaşılan Öksüz’ün elindeki siyah çantası da görüntülere yansıdı.
Dosyaya giren kamera kayıtlarında Harun Biniş ve Kemal Batmaz’ın da aralarında bulunduğu bazı şüphelilerin saat 12.32’de jandarma karakolunun bahçesinde olduğu görüldü. Biniş’in üzerinde siyah tişört ve sırtında çantası vardı. Kaydın ilerleyen bölümünde saat 12.42’de Biniş ve Batmaz’ın birbirine kelepçelendiğine ilişkin görüntü de dikkat çekti.
15 Temmuz'un "sivil imamları"
Başarısız darbenin koordinatörleri olarak değerlendirilen sivil imamlar ve özellikleri şöyle:
ADİL ÖKSÜZ: 1967 doğumlu. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden 1991 yılında mezun oldu. Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nde Tefsir Anabilim Dalı Temel İslam Bilimleri üzerinde çalışmalarına devam etti. Son olarak İlahiyat Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak görev yapıyordu. Birçok sanık, Öksüz’ün Akıncılar Üssü’nde kalkışmayı yönettiği yönünde ifadeler verdi. ‘FETÖ’nün Hava Kuvvetleri İmamı’ olarak biliniyor.
KEMAL BATMAZ: 2006’da Kaynak Kâğıt AŞ’de işe başladı. 2-3 yıl çalıştıktan sonra şirketin genel müdürlüğü görevine yükseldi. 2015’in mart ayında şirketten ayrıldı ve bundan sonra ‘emlakçılık’ yaptığını iddia etti. Savcılık, darbe gününe kadar herhangi bir arazi alım satımı yapmadığını belirledi.
HARUN BİNİŞ: 1971 Konya doğumlu. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nda (TİB) çalıştığı dönemde, aralarında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dahil üst düzey devlet yöneticilerinin kullandığı kriptolu telefonların dinlenilmesine ilişkin davada sanık oldu. Bunun üzerine kurumla ilişkisi kesildi. ODTÜ Teknokent’te bir bilişim firmasında işe başladı. Aralık 2015’te bu şirketten de ayrıldı. Darbe girişimine kadar 7 ay boyunca başka bir işte resmi kaydı bulunmuyor.
NURETTİN ORUÇ: Akıncılar Üssü’nde yakalanınca ifadesinde Soyut/Absdrack Medya isimli film yapım şirketinde çalıştığını söyledi. Akıncılar Kışlası yakınlarında bir köye hayvan yetiştiriciliği konusunda hazırlayacağı bir belgesel ile ilgili ön görüşme ve sözleşme yapmak için gittiğini ileri sürdü.
HAKAN ÇİÇEK: Anafartalar Kolejleri’nin sahibi. 15 Temmuz’a kadar FETÖ’nün bilinen kurumları arasında yer almayan okulun, örgüt üyesi TSK ve yargı mensuplarını perdelemek amacıyla özel olarak kurulan ‘kripto’ okul olduğu iddia edildi ve bu gerekçeyle kapatıldı. İfadesinde, “Okuldan öğrencilerimizin velisi olan Albay Ahmet Özçetin, beni cuma günü akşam 20.30 sıralarında sosyal etkinlik için Akıncı Üssü’ne davet etti. Ben gittikten birkaç dakika sonra hareketlilik başladı” dedi.