Sağlık

Şişmanlığın 8 gizli nedeni

Şişmanlık, sadece yalnış beslenme alışkanlıklarından kaynaklanmıyor. İşte şişmanlığın gizli nedenleri...

15 Temmuz 2008 03:00

Fazla kilolarımıza sebep olan şeyin sadece beslenme alışkanlıklarımızdan kaynaklanmadığını artık hepimiz biliyoruz. Hareketsiz yaşam da bunun en büyük sorumlusu. Ancak uzmanlar geçtiğimiz günlerde şişmanlığa yol açan yeni faktörlerden söz ettiler. İşte şişmanlığın 8 gizli nedeni...

1.) Uyku Problemleri

Yapılan araştırmalar, günde 12 saatten az uyuyan okul çağı çocuklarının, 12 saat ve daha çok uyuyanlara göre 3,5 kat daha fazla obezite riskine sahip olduklarını ortaya koyuyor. İşin en ilginci, anne babanın obez olması, hareketsizlik, uzun saatler TV seyretmek gibi faktörlerin hiçbiri bu çocuklarda uyku kadar etkili olmuyor!

Bilim adamlarına göre uykusuzluk veya az uyumak “leptin” hormonunun seviyesini düşürüyor. Oysaki leptin hormonu vücutta metabolizmanın hızlanmasına yardımcı oluyor ve açlık hissini önlüyor. Bu süreç yetişkinlerde de aynı şekilde işliyor. Yani uyku öncesinde yapacağınız ılık bir duş ve içeceğiniz bir bardak sıcak süt rahat ve deliksiz uyumanızı sağlayacak. Kronik bir uyku probleminiz varsa bir doktora danışmalısınız.

2.) Genetik Miras

Gen araştırmaları şimdilerde şişmanlıkla ilgili araştırmaların en önemli ayağını oluşturuyor. Çünkü açlığın sorumlusunun bazı genler olduğu düşünülüyor. Tek yumurta ikizleriyle yapılan araştırmalar gösteriyor ki vücut ağırlığının yüzde 70'ine kadar olan kısmını genlerimize, sadece yüzde 30'luk bir bölümünü ise çevre faktörlerine borçluyuz. Bilim adamları şişmanlığa yol açan gen sayısının 30–100 arasında olduğunu söylüyor.

Hepsinin tek başına çok küçük etkileri var. Ancak bir araya geldiklerinde tartının ibresini fırlatıveriyorlar! Buna göre iştahı artıran genler, vücuda “elma” veya “armut” formunu veren genler, metabolizmayı yöneten genler belirlenmiş durumda. “Yuvarlak” genlere sahip olanların maalesef yediklerine çok dikkat etmesi gerekiyor.

Her şeyden önce özellikle yaşamın belli dönemlerinde kilonuza dikkat etmeniz gerekiyor. Örneğin hamilelik döneminde veya menopoza girerken... Doktorlar gelecekte bu gen durumunu dengeleyecek ilaçların çıkacağını söylüyor. Ama o zamana dek yapılacak şey beslenme alışkanlıklarına dikkat etmek.

3.) İlaçlar

Pek çok kadın bazı doğum kontrol ilaçlarının yarattığı kilo problemlerinden haberdar... Aslında sadece doğum kontrol ilaçları değil genel olarak pek çok ilaç fazla kiloya sebep olabiliyor. O yüzden hastasına ilaç yazan bir doktorun bu konuda hassas davranması gerekiyor. Örneğin bazı depresyon ilaçları 3–4 kiloya kadar artışa sebep olabiliyor.

Tansiyon için kullanılan kimi ilaçlarsa “ekstra 2 kilo” anlamına gelebiliyor. Diyabet ilaçlarının 3–4, ensülin şırıngalarının ise uzun vadede 10–15 kiloya kadar artışa sebep olduğu biliniyor. Bu yüzden özellikle diyabet problemi olanların erkenden spor yapmaya başlamaları, tedavi sırasında gelebilecek kilolara karşı koymaları açısından önemli. Eğer ilaç kullanımında kilo alma gibi bir endişeniz varsa bunu mutlaka doktorunuzla paylaşmalısınız. Belki de daha “iyi” bir alternatifiniz olabilir!

4.) Klimalar


Üşüdüğümüzde veya terlediğimizde vücudumuz ısıyı ayarlamak zorunda kalır ve bunun için de enerjiye ihtiyacı olur. Klimalar ise işte bu görevi üstlenirler! Hayvanlar üzerinde yapılan bir deneyde, sıcakta veya soğukta kilo verdikleri gözlemlenmiş.

Gün boyunca sabit olarak ısıtılan veya klimayla soğutan mekânlarda yaşıyoruz. Bu ısı ortalama 26 derece civarında. Ve tam da bu ısıda ekstra hiçbir şey yakmak mümkün değil!

Bu yüzden vücudunuza rahat vermeyin ve onu zaman zaman ısı değişimlerine maruz bırakın. Mesela saunaya girin ardından buz gibi havuzda yüzün. Hatta bazı geceler pencereler açık olarak uyumaktan korkmayın. Bu sizin bağışıklık sisteminizi de harekete geçirecek emin olun.

5.) Evlenmek

Sadece kişisel tecrübeler değil bilimsel araştırmalar da evliliğin yemek alışkanlıklarını hem kadın hem de erkek açısından bilinçsizce değiştirdiğini ortaya koyuyor.

İngiltere Newcastle Üniversitesi bilim adamları, yaptıkları çalışmalarda evlendikten sonra erkeklerin daha sağlıklı beslendiklerini, kadınlarınsa yemelerine çok fazla dikkat etmeyip kilo aldıklarını ortaya çıkarmış. Uzmanlar bunun sebebini kadınların daha fazla et ve büyük porsiyonlarda yemek yemesine, evlilikle ilgili strese daha yatkın olmalarına ve genel olarak sağlıksız beslenmelerine bağlıyor. Peki, bu konuda ne yapılabilir? Bilim adamları esprili bir cevap veriyor: “Ya bekâr kalacaksınız ya da eski sabit beslenme alışkanlığınızı devam ettireceksiniz!”

6.) Yaş

Araştırmalar, insanoğlunun 20 yaşının ortasına kadar her ay 300 gram aldığını gösteriyor. Yaşlandıkça da kas grubundan kaybediyoruz. Ancak bu kas grubu önemli çünkü tek başlarına bile kalori yakmak için onlara ihtiyacımız var. 25–30 yaşlarında kilo daha da çok artıyor. Bu 40 yaşına kadar böyle gidiyor.

Menopoz döneminde östrojen azaldığı için ekstra kilolar alınıyor. Bu yüzden yaşlandıkça “kas” egzersizlerine önem vermelisiniz. Ayrıca protein tüketimini de artırmalısınız. Çünkü kas gücünü artırmak için proteine ihtiyacınız var.

7.) Nikotin

Her geçen gün daha çok insanın sigaradan vazgeçmesi sağlık açısından çok güzel bir şey... Ancak bunun etkilerini sadece ciğerlerde ve deride değil maalesef tartıda da görüyorsunuz!

Amerika'daki Michigan Üniversitesi bilim adamları sigarayı bıraktıktan sonra sanıldığından da çok kilo alındığına dikkat çekiyor. Diyelim sigara içerken 2–6 kilo fazlanız varsa sigarayı bıraktıktan sonra bu fazlalık rahatlıkla 7- 8 kiloyu bulabiliyor. Çünkü nikotin iştahı kesiyor ve metabolizma çalışmasını hızlandırıyor. Ancak kilo bile alsanız yine de değer.

Çünkü sağlığa nikotinden daha fazla zarar veren bir şey yok. Uzmanlar sigarayı bırakanların özellikle ilk 6 ay çok dikkat etmeleri gerektiğini söylüyor. Kilo alımını önlemek, kilo almaktan daha kolay! Önemli olan bunun bilincine içtiğiniz son sigarada varmak ve buna göre bir bilanço yapmak. Yani daha az yemek ve daha çok spor yapmak.

8.) Stres

Bütün bir gün etrafta koşuşturursak aslında kilo vermemiz gerek değil mi? Ancak Amerika'daki Chicago Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma bunun aksini gösteriyor! Özellikle kadınlar stres zamanlarında lüzumsuz bir şekilde kilo alıyorlar. Üstelik stres faktörleri ne kadar artarsa o kadar çok kilo alıyorlar! Çünkü stres sırasında “kortizol” denilen bir madde salgılıyoruz. Bu da yağ hücrelerini harekete geçiriyor ve enerjinin görevini yapmasını engelliyor!

Bu stres yükü haftalar boyu sürerse o zaman vücut, yağ deposu rezervini artırıyor! Bu yüzden kendinize zaman zaman mutlaka özel vakit ayırın. Stresinizin üstesinden gelebilmek için birileriyle konuşmak ya da düşüncelerinizi yazıya dökmek de iyi gelebilir! Boston Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre gerilimden en kolay kurtulmanın yolu onun üzerine gitmek!

(Kaynak: Formsante Dergisi)