Maalesef ki çağımızın en önemli hastalıklarından birisi obezitedir. Hatta 2000’li yılların sonunda bazı ülkelerde, topluların yarısının obez olacağı tahmin ediliyor. Son 100 yıl içerisinde insanlardaki obezite vakalarının artmasındaki en büyük neden, yüksek kalorili diyetler ve ayaküstü yemek yeme alışkanlığındaki artışlardır.
Rahat bir gebelik için yapılması gerekenlerGebelikte diyet mümkünKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Özlem Pata, Hamileyiz Biz dergisine yaptığı açıklamada: “Obezitenin tanımlanmasında birçok sistem kullanılmakla beraber, en sık kullandığımız vücut kitle indeksidir. Vücut kitle indeksi, quetelet indeks olarak da bilinir ve kilonun (kg) boyun karesine (metre) bölünmesi ile bulunur. Vücut kitle indeksleri 18,5–24,9 kg/m2 arası normal kilolu, 25–29,9 kg/m2 kilolu, 30kg/m2 üzerinde olan olgular, obez sınıflandırılması içerisinde tanımlanır.” diyor.
Halk sağlığının en önemli sorunu Kilo sadece kozmetik bir sorun değildir. Kiloluysanız ileriki yaşamınızda birçok sorun sizi beklemektedir. Şeker hastalığı, kalp hastalığı, damar, akciğer, safra kesesi, karaciğer hastalıkları, kemik ve eklem bozuklukları, kanser(rahim, kalın bağırsak, meme) bunlardan sadece bazılarıdır. Bu nedenlerden dolayı, kilo özellikle halk sağlının en önemli sorunlarından biridir.
Kilo çocuk sahibi olmayı etkiliyor Kilo, çocuk sahibi olmanızı olumsuz etkiler. Özellikle vücudunuzda yumurtlama problemleri, kıllanma ve insülin resistansı arasında yakın bir ilişki olduğu, bunun paralelinde çocuk sahibi olmanızı olumsuz etkiledikleri artık ispatlanmıştır. Öyle ki, adet düzensizliğiniz ya da yumurtlama problemleriniz var ise, sadece kilo vererek ve egzersiz yaparak, adetlerinizi düzenleyebilir, kilonuza bağlı kan metabolizmanızdaki değişikliklerin geriye döndüğünü görebilirsiniz.
Kilonun olumsuzlukları
Obez ya da kiloluysanız, hamileliğiniz ve doğumunuz sırasında birçok olumsuzlukla karşı karşıya kalabilirsiniz.
• Hamileliğinizde kronik hipertansiyona yakalanma oranınız yükselir.
• Hamilelik şekeri riskiniz artabilir.
• Hamilelik zehirlenmesi olarak da bilinen preeklampsiye yakalanabilirsiniz.
• Bebeğiniz makrosomik (kilolu) doğabilir.
• Ölü doğum gerçekleştirebilirsiniz.
• Büyük ihtimalle sezaryenle doğum yaparsınız.
• Doğum sonrası kanamalarınız, alt karın, idrar yolu, yara yeri enfeksiyonlarınızın olma olasılığı fazladır.
• Bebeğinizde, nöral tüp defektleri (beyin, omur, omurilik bozuklukları), karın duvarı, kalp anormallikleri ve birçok başka anormalliklerin görülme olasılıkları artabilir.
Yetersiz ve dengesiz beslenme
Yetersiz ve dengesiz beslenmeniz, hem anne karnındaki bebeğinize hem de size zarar verebilir. Hamilelik öncesi veya hamilelik döneminizde, bazı öğünlerinizde besinleri yetersiz almanız sonucunda, bebeğinizde anomaliler gözlenebilir. Yetersiz enerji alınımınız ve folik asit eksikliğinizde nöral tüp defektleri, hidrosefali, A vitamini eksikliğiniz, kraniofasial, D vitaminini az almanız sonucunda iskelet sistemi hastalıklarınız gözlenebilir. Ayrıca hamileliğiniz sırasında kilo kaybınız, fetal büyüme ve gelişmeyi olumsuz etkileyeceğinden, hamileliğiniz sırasında kilo vermeniz doğru olmayacaktır, ancak kilolu olarak hamileliğinize başlıyorsanız, hamileliğiniz boyunca vücut kitle indeksinize göre, en fazla 7 kilo almanız önerilir. Hamileliğinizde günlük 1800 kaloriden az enerji almamanız, şişman olsanız bile asla düşük kalorili, zayıflama ve diyet programları uygulamamanız gerektiğini bilmelisiniz. Hamileliğinizde enerji ihtiyacınızı karşılamanız için tüm besin gruplarından (süt grubu, et grubu, sebze ve meyve grubu, ekmek ve tahıl, yağ grubu) yeterli şekilde tüketmelisiniz. Ayrıca hamileliğiniz sırasında, düzenli ve size özel bir egzersiz planı da uygulamanızı öneriyoruz.
İdeal kiloya ulaşmak Önemli olan ideal kilonuzdayken hamile kalabilmenizdir. İdeal kilonuzu öğrenmeniz için değişik formüller vardır ama biz hamileliğin özellikle vücut kitle indeksi 18,5–24,9 arasında olduğu, yani normal kilolu olduğunuz dönemde gerçekleştirmenizi öneriyoruz. Hamileliği düşünüyorsanız ve yukarıdaki formüller ile vücut kitle indeksinizin yüksek olduğunu fark ettiyseniz, hamileliğiniz öncesi diyetisyen kontrolünde ve egzersiz yardımıyla ideal kiloya ulaşmanız sağlanmalıdır. Daha sonra elde ettiğiniz bu kiloyu, yaşamınız boyunca korumaya çalışmalısınız. Rejim konusuna gelince, hamileliğiniz öncesi hangi zamana kadar rejim yapabileceğinizin aslında tam bir cevabı yoktur, çünkü çok hızlı kilo vermenizi önermiyoruz. Metabolizmanızı kilitlemeden, kendinizi zorlamadan, yeme alışkanlığını düzenleyerek rejim yapmalısınız.
Unutmamalısınız ki, bir toplumun geleceği sağlıklı bireylerin varlığı ile sürdürülür. Sağlıklı birey ve toplumun geleceğinin oluşumunda, ilk adım olan hamilelik döneminde, özellikle hem fetus hem de anne adayı için olabilecek riskler düşünüldüğünde, yeterli ve dengeli beslenme ayrı bir önem taşır. Çok yemek yemenin, dengeli beslenme olmadığının bilincinde olarak, düzenli yeme alışkanlığı ile beslenerek sağlığınızı korumalısınız. Tabii hamileliğiniz sırasında uygulamanız gereken egzersizleri de ihmal etmeden.