Şişli Etfal Hastanesi’nde medikal onkolog olarak görev yapan Doç. Dr. Andaç Argon (45) önceki gün poliklinikte sopalı dört kişinin saldırısına uğradı. Doç. Argon başına, boynuna ve omuzlarına darbe aldı. Hastanenin Beyin Cerrahisi Kliniği Doç. Dr. Andaç Argon’a 20 günlük rapor verdi.
Şişli Etfal Hastanesi’nde görev başındayken sopalı dört kişinin saldırısına uğrayan Doç. Andaç Argon, saldırganların Başhekim Doç. Dr. Ali İhsan Okucu tarafından yönlendirildiğini iddia etti. Doç. Dr. Andaç ve Dr. Dilek Argon, saldırılardan sonra adli makamlara başvurdu. Doç. Argon, poliklinikte sürekli bulunan iki güvenlik görevlisinin darp sırasında yerlerinde bulunmamasının ve güvenlik kamerasının kaydettiği görüntülerin kaybolmasının bir tesadüf olmadığını öne sürdü.
Eşi de tartaklandı
Hastane yönetimini suçlayan Doç Argon, "İki yıl önce bir medikal onkolog daha atanınca poliklinikteki çalışmam beş günden ikiye indi. Polikliniğe gelmediğim üç gün için sürekli ’Neredeydiniz’ diye savunmam istendi, maaş kesintisi yapıldı. 11 yıldır Dahiliye’yle ilgili olmadığım halde, Dahiliye Acil’de nöbetler yazıldı, hakkımda sanki hastalardan geliyormuş gibi sahte şikáyetler yapıldı. Muayenehaneme hasta kaçırdığımı öne sürüldü. Halbuki muayenehanemi bir buçuk yıl önce kapattım. Başhekim beni bezdirmek, kaçırmak için elinden geleni yaptı." Eşi Dr. Dilek Argon’un acilde nöbet tutma zorunluluğu getirilince hastaneden ayrılarak Kartal Lüfi Kırdar Hastanesi’ne geçtiğini de belirten Doç. Dr. Argon, "Bizi susturmak istediler ama beceremediler. Ancak, sonunda ben de pes ettim. Bu çirkeflikle uğraşamayacağımı anladım ve pazartesi günü istifamı verdim. İstifam bile onları tatmin etmedi anlaşılan. Bu saldırıyı da Başhekim’in yaptırdığına inanıyorum" dedi.
Doç. Dr. Argon’un eşi hematolog Dr. Dilek Argon da bir ay önce çalıştığı Kartal Lütfi Kırdar Hastanesi’nde Başhekim Doç. Dr. Yusuf Özertürk tarafından tartaklanmış ve emekliliğini istemişti.
Doktorlardan Bakan Akdağ’a şikáyet mektubu
ANKARA Tabip Odası, doktorların hem başhekimlerden, hem de hasta yakınlarından gördüğü şiddeti, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’a şikáyet etti. Akdağ’a gönderilen mektupta, "Biz hekimler sağlık alanında yaşanan kaosun suçlusu olmadığımızı ve sorumlusu da olmayacağımızı bir kez daha hatırlatıyor, sizi sağlık alanındaki şiddete yönelik çözüm bulmaya ve görevinizi yapmaya davet ediyoruz. Sağlık alanındaki yöneticilerin artan şiddet karşısındaki suskunluklarını korumaları ve sorumluluklarını yerine getirmekten kaçınmaları, hekimlerin can güvenliğinin hiçe sayıldığı anlamına gelmektedir" denildi.