Gündem

Şişli Belediye Başkanı: Zabıta müdürümü vurdular

'Benim göreve getirdiğim zabıta müdürünü vurmak, beni de hedef almakla aynı anlama geliyor'

30 Mart 2015 14:56

Mustafa Sarıgül'ün ardından göreve gelen ve tehdit iddialarıyla CHP'de krize yol açan Şişli'nin Belediye Başkanı Hayri İnönü, "Benim göreve getirdiğim Zabıta Müdürümüz Atilla Dilekçi'yi silahla yaraladılar" dedi. "Nedeni elbette ortaya çıkacak, kimin vurduğu anlaşılacak" diyen İnönü, "Bence çok önemli bir olaydı bu. Bir kere benim göreve getirdiğim zabıta müdürünü vurmak, beni de hedef almakla aynı anlama geliyor" ifadesini kullandı.

Hayri İnönü'nün görüşlerini "Zabıta müdürümü vuran beni hedef almış demektir" başlığıyla Hürriyet'teki köşesine taşıyan (30 Mart 2015) Vahap Munyar'ın yazısından bazı bölümler şöyle:

İstanbul'un Şişli ilçesinin Belediye Başkanı Hayri İnönü, masada ekonomi yazarlarını görünce söze bütçe ve borçlardan girdi:

 

- Yıllık bütçemiz 440 milyon lira. Borcumuz ise 500 milyon lira dolayında.

Borçlardan söz etmesinin birilerine eleştiri gibi algılanmaması gerektiğini belirtti:

- Neredeyse Türkiye'deki bütün belediyelerin borcu var.

Ardından 19 Mart akşamına döndü:

- Benim göreve getirdiğim Zabıta Müdürümüz Atilla Dilekçi'yi silahla yaraladılar. Nedeni elbette ortaya çıkacak, kimin vurduğu anlaşılacak.

"Zabıta müdürünü neden vururlar?" sorusunu sorup yanıta geçti:

- Bitmek üzere olan ama henüz ruhsatı alınmamış inşaatlar var. Onları mühürleyince tehditler almaya başladı. Tehdit aldığını emniyete bildirmiştik. O tehditlerle vurulması arasında bir bağlantı var mı bilmiyorum. Araştırılınca anlaşılacak.

Şişli Belediyesi Zabıta Müdürü'nün silahla yaralanmasının medyanın gündeminde pek kalmadığını kaydetti:

- Bence çok önemli bir olaydı bu. Bir kere benim göreve getirdiğim zabıta müdürünü vurmak, beni de hedef almakla aynı anlama geliyor.

Ardından Türkiye'deki genel havadan yakındı:

- Kolay yoldan para kazanmanın makbul sayıldığı bir ülkede yaşıyoruz.

Uzun yıllar özel sektörde çalıştığını anımsattı:

- Özel sektörün belli bir rutini vardır. Belediye başkanlığı bambaşka. Her günü farklı gündemlerle yaşarsınız. Ziyaretinize gelenler hep bir talepte bulunur.

Bu aşamada şu noktanın altını çizdi:

- Müteahhitlerle pek konuşmam.

Bundan müteahhitlerin belediyedeki rutin işlemlerinin yürümediği anlamının çıkarılmamasını istedi:

- Müteahhitlerle ilgili arkadaşlarım görüşür. Bana da bilgi verirler. Mevzuat çerçevesinde talepleri olursa, onların gereği yerine gelir.

Göreve başladığı ilk günlerde yadırgadığı deyim üzerinde durdu:

- Baktım benim her sözüme çevremdeki arkadaşlar, "Emredersiniz efendim" karşılığını veriyor. İlk aşamada, "Ben emretmek istemem" diyecek oldum.

Daha önce Şişli'de belediye meclis üyeliği görevinde bulunduğunu anımsatıp ekledi:

- Belediye Başkanı olunca, yerel yönetimlerde "Başkanlık sistemi"nin olduğunu gördüm. Belediyelerde başkan ne derse o olur.

Sohbeti noktalarken Zabıta Müdürü'nün vurulması olayına döndü:

- Ruhsatsız inşaatları durdurduğu için tehditler alıyordu...

İnönü'nün bu sözü, bazı adresleri işaret etmiyor mu?

Yazının tamamı için tıklayın.