Sosyal Güvenlik

Şişecam'ın 7 fabrikasında grev kararı: Metal işçilerinin açtığı yoldan yürümeliyiz

"İşveren karşımızda daha fazla direnemeyecek ve taleplerimizi kabul etmek zorunda kalacak"

10 Mayıs 2017 12:54

Şişecam ve bağlı ortaklıkları Trakya Cam ile Anadolu Cam, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde Kristal-İş sendikasının 24 Mayıs tarihinde grev kararı aldığını, ancak toplu iş sözleşmesi sürecinin devam ettiğini açıkladı. İşçilerden yapılana açıklamada "Metal işçileri bize yol gösterdi, örnek oldu. 2014 yılında yaptığımız hatayı bir daha yapmaz ve metal işçilerinin açtığı yoldan giderek yasağa rağmen üretim yapmazsak işveren karşımızda daha fazla direnemeyecek ve taleplerimizi kabul etmek zorunda kalacaktır" dendi.

Şirketlerden KAP'a yapılan açıklamaya göre grev kararı alınan fabrikalar şöyle:

*Trakya Cam San. A.Ş. Trakya Fabrikası, Mersin Fabrikası, 
*Şişecam Otomotiv A.Ş. Otocam Fabrikası, 
*Trakya Yenişehir Cam San. A.Ş. Yenişehir Fabrikası, 
*Anadolu Cam San. A.Ş. Mersin Fabrikası, 
*Anadolu Cam Yenişehir San. A.Ş. Yenişehir Fabrikası, 
*Paşabahçe Cam San. ve Tic. A.Ş. Kırklareli Fabrikası ve Eskişehir Fabrikası ile 
*Cam Elyaf San. A.Ş. Cam Elyaf Fabrikası

Trakya’dan cam işçileri Evrensel gazetesine yazdı:

Şişecam’da son sözleşmelerdeki kayıplarımızı ve patronun açıkladığı devasa kâr oranlarını göz önünde bulundurarak aralık ayında başlayan 25. Dönem TİS görüşmelerinden beklentilerimiz, bir hayli yüksekti. Bir kez daha anladık ki bu iş öyle beklentiyle, serzenişle olmuyormuş.

Kısaca değinecek olursak… Başta maddi olmak üzere kayıplarımızı karşılamakta bile yetersiz kalan bir taslakla görüşmelere başlanmasına rağmen, Şişecam herhangi olumlu bir adım atmamıştır.

Biz cam işçilerinin Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü yaptığımız Şişecam, her geçen sözleşmede adım adım, bizleri açlığa, yoksulluğa mahkum ediyor. İşçi maliyetlerinin yüzde 4’ün altında olduğu Şişecam’da bütün bu değeri üreten, şirkete yüzlerce milyon kâr ettiren biz cam işçilerine reva görülenin ise, daha kötü çalışma koşulları, yoksulluk içinde bir yaşam olduğu iyice açığa çıkmış durumda.

Sendikamız Kristal-İş ve Şişecam arasında süren görüşmelerde işveren, bizlerle dalga geçer gibi, ağır sanayi koşullarında harcadığımız emeği yok sayarak, güncel enflasyonun dahi altında diyeceğimiz zam tekliflerinde bulunuyor! Buradan üstüne basa basa söyleyelim ki; bunun bizim tarafımızdan kabul edilebilir bir yanı yoktur.

Bu görüşmelerin sonucu olarak sendikamız, 10. oturumda, işverenin tutumunun sonucu olan tıkanıklığın karşısında, 24 Mayıs Çarşamba günü greve çıkma kararı aldı.

Geçen süre içinde sendikamızın birçok eksikliğini bir kenara bırakarak odaklanmamız gereken tek şeyin, çıkacak olduğumuz greve en iyi şekilde hazırlanmamız olduğu gerçeğidir.

Sendikacılarımıza, gerek taban toplantılarında, gerekse de fabrikalardaki yaptıkları bilgilendirme toplantılarında; istenilen rakamdan kesinlikle bir kuruş dahi düşülmemesini, Otocam fabrikasının gruptan ayrı ele alınmasını kabul etmediğimizi, idari maddelerden kesinlikle taviz vermeyeceğimizi ve bir daha üç yıllık sözleşme imzalanmasını kabul etmediğimizi defalarca söyledik ve bunun için her türlü mücadeleye hazır olduğumuzu bildirdik. Bu konulardaki kararlılığımızı sürdürmeliyiz.

Bu saatten sonra yapılması gereken şey sendikacılarımızın yüzünü tabana dönmesi ve kazanım elde edebilmemiz için gücünü tabandan almasıdır. Bizler daha iyi çalışıp insanca yaşamak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Mücadeleci geleneğimize yakışır bir şekilde üretimden gelen gücümüzü kullanarak kazanım elde edeceğimizi geçmiş deneyimlerimizden biliyoruz.

Greve çıktığımızda, siyasal iktidarın, işverenin bir telefonu ile grevimizi yasaklayabileceğini biliyoruz.

Ancak işçi arkadaşlar da, sendikacılarımız da çok iyi biliyor ki; bu dönem elimiz daha güçlü… Çünkü genel başkanımızın da dediği gibi metal işçileri bize yol gösterdi, örnek oldu.

2014 yılında yaptığımız hatayı bir daha yapmaz ve metal işçilerinin açtığı yoldan giderek yasağa rağmen üretim yapmazsak işveren karşımızda daha fazla direnemeyecek ve taleplerimizi kabul etmek zorunda kalacaktır.
Şişecam’ın bütün işletmelerinde, 6 bini aşan üyemizle kararlı bir şekilde mücadele ettiğimiz takdirde, kazanım kazanan biz olacağız. Bizimle birlikte bütün işçi sınıfı olacak.

Şimdiden iş yavaşlatma, üretimi durdurma, toplu viziteye çıkma gibi eylemlere başlanmalı, kararlılığımızı bütün işyerlerinde göstermeliyiz.

Fabrikalarda, her bölümde, şimdiden grev komiteleri kurulmalı, kamuoyu oluşturulmalı, yerel belediyelerden, mahallelerden destek talep edilmeli… Diğer sendikalarla, derneklerle, emekten yana siyasi partilerle, kişilerle, kurum ve kuruluşlarla görüşülerek, dayanışma çalışmaları hayata geçirilmelidir.

Greve çıkacağımız zaman bütün cam işçisi arkadaşlar aileleri ile fabrikalara gelecek şekilde planlamalar yapmalı, sendikamız fabrikalara ulaşım sorununu şimdiden çözmelidir.

Şu çok iyi bilinmelidir ki asıl güç biz işçileriz! Sendikayı da işvereni de tabandan baskılamadığımız sürece, daha kötü koşullarda yaşayıp çalışmaya devam etmek zorunda kalacağız.

Geçmişte hep bir ağızdan, “Şişecam şaşırdı, sabrımızı taşırdı” dediğimiz gibi, şimdi de yapmamız gereken, aynı şekilde birliğimizi beraberliğimizi dosta düşmana gösterip coşku ve kararlılıkla, üretimden gelen gücümüzü kullanarak grevimizi başarıya ulaştırmaktır.

Şişecam’da son sözleşmelerdeki kayıplarımızı ve patronun açıkladığı devasa kâr oranlarını göz önünde bulundurarak aralık ayında başlayan 25. Dönem TİS görüşmelerinden beklentilerimiz, bir hayli yüksekti. Bir kez daha anladık ki bu iş öyle beklentiyle, serzenişle olmuyormuş.

Kısaca değinecek olursak… Başta maddi olmak üzere kayıplarımızı karşılamakta bile yetersiz kalan bir taslakla görüşmelere başlanmasına rağmen, Şişecam herhangi olumlu bir adım atmamıştır.

Biz cam işçilerinin Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü yaptığımız Şişecam, her geçen sözleşmede adım adım, bizleri açlığa, yoksulluğa mahkum ediyor. İşçi maliyetlerinin yüzde 4’ün altında olduğu Şişecam’da bütün bu değeri üreten, şirkete yüzlerce milyon kâr ettiren biz cam işçilerine reva görülenin ise, daha kötü çalışma koşulları, yoksulluk içinde bir yaşam olduğu iyice açığa çıkmış durumda.

Sendikamız Kristal-İş ve Şişecam arasında süren görüşmelerde işveren, bizlerle dalga geçer gibi, ağır sanayi koşullarında harcadığımız emeği yok sayarak, güncel enflasyonun dahi altında diyeceğimiz zam tekliflerinde bulunuyor! Buradan üstüne basa basa söyleyelim ki; bunun bizim tarafımızdan kabul edilebilir bir yanı yoktur.

Bu görüşmelerin sonucu olarak sendikamız, 10. oturumda, işverenin tutumunun sonucu olan tıkanıklığın karşısında, 24 Mayıs Çarşamba günü greve çıkma kararı aldı.

Geçen süre içinde sendikamızın birçok eksikliğini bir kenara bırakarak odaklanmamız gereken tek şeyin, çıkacak olduğumuz greve en iyi şekilde hazırlanmamız olduğu gerçeğidir.

Sendikacılarımıza, gerek taban toplantılarında, gerekse de fabrikalardaki yaptıkları bilgilendirme toplantılarında; istenilen rakamdan kesinlikle bir kuruş dahi düşülmemesini, Otocam fabrikasının gruptan ayrı ele alınmasını kabul etmediğimizi, idari maddelerden kesinlikle taviz vermeyeceğimizi ve bir daha üç yıllık sözleşme imzalanmasını kabul etmediğimizi defalarca söyledik ve bunun için her türlü mücadeleye hazır olduğumuzu bildirdik. Bu konulardaki kararlılığımızı sürdürmeliyiz.

Bu saatten sonra yapılması gereken şey sendikacılarımızın yüzünü tabana dönmesi ve kazanım elde edebilmemiz için gücünü tabandan almasıdır. Bizler daha iyi çalışıp insanca yaşamak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız. Mücadeleci geleneğimize yakışır bir şekilde üretimden gelen gücümüzü kullanarak kazanım elde edeceğimizi geçmiş deneyimlerimizden biliyoruz.

Greve çıktığımızda, siyasal iktidarın, işverenin bir telefonu ile grevimizi yasaklayabileceğini biliyoruz.

Ancak işçi arkadaşlar da, sendikacılarımız da çok iyi biliyor ki; bu dönem elimiz daha güçlü… Çünkü genel başkanımızın da dediği gibi metal işçileri bize yol gösterdi, örnek oldu.

2014 yılında yaptığımız hatayı bir daha yapmaz ve metal işçilerinin açtığı yoldan giderek yasağa rağmen üretim yapmazsak işveren karşımızda daha fazla direnemeyecek ve taleplerimizi kabul etmek zorunda kalacaktır.
Şişecam’ın bütün işletmelerinde, 6 bini aşan üyemizle kararlı bir şekilde mücadele ettiğimiz takdirde, kazanım kazanan biz olacağız. Bizimle birlikte bütün işçi sınıfı olacak.

Şimdiden iş yavaşlatma, üretimi durdurma, toplu viziteye çıkma gibi eylemlere başlanmalı, kararlılığımızı bütün işyerlerinde göstermeliyiz.

Fabrikalarda, her bölümde, şimdiden grev komiteleri kurulmalı, kamuoyu oluşturulmalı, yerel belediyelerden, mahallelerden destek talep edilmeli… Diğer sendikalarla, derneklerle, emekten yana siyasi partilerle, kişilerle, kurum ve kuruluşlarla görüşülerek, dayanışma çalışmaları hayata geçirilmelidir.

Greve çıkacağımız zaman bütün cam işçisi arkadaşlar aileleri ile fabrikalara gelecek şekilde planlamalar yapmalı, sendikamız fabrikalara ulaşım sorununu şimdiden çözmelidir.

Şu çok iyi bilinmelidir ki asıl güç biz işçileriz! Sendikayı da işvereni de tabandan baskılamadığımız sürece, daha kötü koşullarda yaşayıp çalışmaya devam etmek zorunda kalacağız.

Geçmişte hep bir ağızdan, “Şişecam şaşırdı, sabrımızı taşırdı” dediğimiz gibi, şimdi de yapmamız gereken, aynı şekilde birliğimizi beraberliğimizi dosta düşmana gösterip coşku ve kararlılıkla, üretimden gelen gücümüzü kullanarak grevimizi başarıya ulaştırmaktır.