Politika

Sırrı Sakık: Bu yaşananlar 90’larda olup biten her şeyin, ezberin bir tekrarı; bu yol çıkmaz!

"Silahların susmasını istiyorsak, susanların konuşması gerekir"

23 Kasım 2016 23:55

Eski Demokrasi Partisi (DEP) milletvekili ve Ağrı Belediyesi Eş Başkanı Sırrı Sakık, Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi’ne (DBP) yapılan gözaltı ve tutuklamaları değerlendirdi. Sakık, en son olarak Mardin Belediyesi Eş Başkanı Ahmet Türk’ün gözaltına alınmasını “90’larda olup biten her şeyin, ezberin bir tekrarıdır” sözleriyle yorumladı.Tüm bunların çözüm olmadığını hep dile getirdiklerini, dün olduğu gibi bugün de bu söylemi dile getirmeye devam edeceklerini söyleyen Sakık, 2013’teki çözüm sürecini anımsatarak, o dönem atılan adımların bugün ihtiyaç duyulan ve olması gereken tek yol olduğunu kaydetti. 

“Yaşananları hayata geçirmek zaman kaybıdır”

DİHABER’den Hayri Demir’in haberine göre, Sakık, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik bir şekilde çözümü için bir projenin ortaya konulması gerektiğini söyledi ve şöyle konuştu:

“Yoksa tutuklamalarla bu sorunun çözülmeyeceğini hayat bize gösterdi. Bu yolun doğru yol olmadığını her gün söylüyoruz. Yeniden yaşananları hayata geçirmek bir zaman kaybıdır. Demokratik siyasetin büyümesi, hayat bulması ve kalıcı barışın sağlanması gerekiyor. Bu nedenle de demokratik siyasetin önündeki engeller bir an önce kaldırılmalıdır. Asıl yapılması gereken zaten budur.”

“Bu yol çıkmaz”

Ahmet Türk’ün gözaltına alınmasına ilişkin de değerlendirme yapan Sakık, “Ahmet abi bütün hayatını barışın hayat bulması için çaba sarf eden bir siyasetçidir. Barışçıl kimliğiyle bilinene bir isimdir. 80’lerden bu yana aynı yöntemlerle karşı karşıya kalmıştı. Birlikte hep barış ve demokrasi talep ettik. Bugün de Ahmet Abi’nin talebi bu noktadadır ama kendisi şu an gözaltında. Bundan dolayı büyük bir utanç içinde olmamız gerekiyor. Bu yol çıkmaz bir yoldur” diye konuştu. 

“Susanlar konuşmalı”

Sakık, Kürt siyasetçilerine yönelik operasyonlar yapılmasına ilişkin de “Geçmişten bugüne kadar Kürt sorunun çözümünde iktidarlar değişse bile temel politikalar değişmemiştir. Sadece 2013’te bu iklim değişmişti ve o dönem Kürt siyaseti olarak da barışın gelişmesi için çaba sarf ettik. Ama geldiğimiz nokta yine ezberin tekrarı oldu. Bugün de iktidarın bu konuda ciddi bir projesinin olmayışının göstergesidir. Siyaset dünyası risk alabilmelidir. Özellikle silahların susmasını istiyorsak, susanların konuşması gerekir. Bu kan deryasından kurtulmak istiyorsak, susarak değil konuşarak bunun üstesinden gelebiliriz” dedi.