Ahmet Küçük
[email protected]
www.twitter.com/kucukxahmet
Enerji Piyasası Kanunu’nun yürürlüğe girmesiyle Sinop’a yapılacak nükleer santral ile Afşin’e inşa edilecek kömür santrali üniteleri için, 2018 yılına kadar Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kapsamına girmeyecek. Bakanlar Kurulu kararı ile bu süre 2021 yılına kadar da uzatılabilecek. Böyle santrallerin yaratacağı olumsuz etkiler göz ardı edilecek.
Enerji Piyasası Kanunu’nun (EPK) Resmi Gazete’de yayımlanmasının ardından, Enerji Üretim A.Ş. (EUAŞ) ortaklığındaki santraller ve Özelleştirme Kanunu kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketleri, özelleştirilmeleri halinde de geçerli olmak üzere, uluslararası taahhütlerin yanı sıra anayasa ve çevre mevzuatı ile getirilen yükümlülüklerden 2018 yılına kadar muaf tutulacak.
Enerji Piyasası Kanunu 30 Mart 2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.
Elektrik Piyasası Kanunu’nun Geçici 8. Maddesi’ne göre, EÜAŞ ortaklığındaki enerji yatırımcıları 2018’e kadar yapacakları yatırımlarda çevre mevzuatı yükümlülüklerinden muaf tutulacak. Kanun ile çevre yatırımlarına getirilen bu muafiyetin süresinin Bakanlar Kurulu tarafından 2021 yılına kadar uzatılması da mümkün.
Kabul edilen bu kanun ile enerji tesisleri kurulurken çevreye nasıl bir etkisi olacağına bakılmayacak ve çevresel alt yapı tesisi kurulması istenmeyecek.
Planlanan bu değişiklik ile özelleştirilme süreci yüzünden Elektrik Üretim A.Ş.’ye ait termik santrallerin yıllardır yapılmayan çevre yatırımları bir beş yıl daha ertelenebilir.
EÜAŞ ile Japonya şirketi ortaklığı ile Sinop’a kurulacak nükleer santral ve Afşin-Elbistan’daki yeni kömür santrali ünitelerinin de hiçbir çevresel yatırıma ihtiyaç duyulmadan yapılmasının önü açılacak.
Greenpeace: Hukuki çerçeve vicdanen kabul edilemez
Konuyu değerlendiren Greenpeace Akdeniz İklim ve Enerji Kampanyası Sorumlusu Pınar Aksoğan, “Bu madde çevre ve halk sağlığı için büyük bir tehdit oluşturuyor. Türkiye bugün dev enerji yatırımlarının eşiğinde. Türkiye'nin yakın gelecekte elektrik sektöründe hayata geçirmeyi planladığı en büyük iki enerji projesinin sahiplerini; ister devlet ister özel sektör olsun, tüm çevresel yatırım yapmak ve önlem almaktan muaf kılacak böylesi bir hukuki çerçeve vicdanen kabul edilemez. Enerji politikalarına bakışınız ne olursa olsun, Sinop veya Kahramanmaraş'ı hiçbir çevresel yükümlülüğü olmayan şirketlerin insafına bırakmak akıl dışı, hatta vicdansızlık. Meclis'in hemen bu maddeyi Anayasa Mahkemesine götürmesi gerekiyor” dedi.
Enerji yatırımlarına hiçbir denetim yapılmadan izin verilmemesi için TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanan “Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”nın Meclis gündeminden çekilmesinin veya 11. Maddesi’nin reddinin sağlanması gerekiyor.
Maddede ne deniliyor?
Sinop’a yapılması planlanan nükleer santral ile Afşin’deki kömür santrali ünitesini çevre mevzuatı hükümlerinden ayrı tutmasını sağlayan madde şöyle:
GEÇİCİ MADDE 8 – (1) EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarına ve 4046 sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerine, bunların özelleştirilmeleri hâlinde de geçerli olmak üzere, çevre mevzuatına uyumuna yönelik yatırımların gerçekleştirilmesi ve çevre mevzuatı açısından gerekli izinlerin tamamlanması amacıyla 31/12/2018 tarihine kadar süre tanınır. Bu sürenin üç yıla kadar uzatılmasına Bakanlar Kurulu yetkilidir. Bu süre zarfında ve önceki dönemlere ilişkin olarak bu gerekçeyle, EÜAŞ veya bağlı ortaklık, iştirak, işletme ve işletme birimleri ile varlıklarında ve 4046 sayılı Kanun kapsamında oluşturulacak kamu üretim şirketlerinde, bunların özelleştirilmeleri hâlinde de geçerli olmak üzere, elektrik üretim faaliyeti durdurulamaz, idari para cezası uygulanmaz.
Avrupa Birliği ne diyor?
Avrupa Birliği’nin 15 Ekim 2012’de açıkladığı Türkiye İlerleme Raporu’nun “Çevre ve İklim Değişikliği” başlıklı bölümünde önemli uyarılarda bulunmuştu.
Raporda “Çevre alanında yatay mevzuatta hemen hemen hiç ilerleme kaydedilmemiştir. Çevresel Sorumluluk ve INSPIRE direktiflerinin iç hukuka aktarılması için hazırlıklar devam etmiştir. Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Direktifi konusunda, sınır ötesi istişareler yapılmasına yönelik usuller uyumlu hale getirilmemiştir ve Türkiye, ÇED konusunda sınır ötesi işbirliğine yönelik genel ikili anlaşmalar taslağını henüz ilgili üye devletlere göndermemiştir. Türkiye’nin Doğu Akdeniz kıyısında inşa edilmesi planlanan Türk-Rus nükleer güç santrali, ulusal ve uluslararası kamuoyunda kaygı yaratmaya devam etmektedir” ifadeleri kullanılmıştı.