Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in PKK ’nın silahlı unsurlarının sınır dışına çekilmesiyle ilgili yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulması halinde parlamentoya gidilebileceğini "Gerekirse yasa çıkarılır" sözlerini değerlendiren hukukçular, bunun oldukça zor olduğu görüşünde birleşti.
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in PKK ’nın çekilmesiyle ilgili yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulması halinde parlamentoya gidilebileceğini açıklaması ‘nasıl bir yasal düzenleme’ tartışmasını da beraberinde getirdi.
Miray Çimen'in radikal.com.tr'de yer alan habere göre, Kırıkkale Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof. Dr. Erol Kurubaş yasa çıkartılmasının şaşırtıcı bir durum olacağını belirterek, dünyada da böyle bir örnekle karşılaşmadığını belirtti. Kurubaş, şunları söyledi: “PKK’nın mücadele ettiği alanın arkasında bir Kürt bölgesi, yani Kürt cehpesi var. Silahlı mücadele yürüten diğer yerlerde de PKK kadar şansa sahip olan, cephe arkası bir bölgeye sahip olan hareket olmadı. Biraz Fransa ’daki Bask’lar yani ETA için bu düşünülebilir ama bunları kalkıp yasal bir çerçevede ele almak bana makul gelmedi. Ne diyeceğiz o yasada? ‘Bizim ülkemizdeki bu silahlı unsurlar bir başka ülkenin toprağına mı girsin’ diyeceğiz. Bu uluslararası hukuk açısından absürd bir şey olur.”
‘Bir tane yetmez’
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof.Dr. Çağrı Erhan ise güvenlik görevlilerinin görevinin terör örgütü mensuplarını yakalamak olduğunu vurguladı. Erhan, “Şimdi bunlar elini kolunu sallayarak çıkarlarken, öbürleri müdahale etmeyecek mi? Herhalde bunu kast ediyor” dedi. PKK’nın silahlı güçlerinin mevcut yasalar değişmeden sınır dışına çıkartılmalarının mümkün olmadığını belirten Erhan, şu değerlendirmeyi yaptı: “Netice itibariyle hala terörist kisvesini taşıyan bir takım adamlardan söz ediyoruz. Neye dayanarak, hangi yasal zemine dayanarak bir anlaşma yapılıyor ve bunlar çıkartılıyor. Bunun bir tek yolu var o da af ilan etmek. Af dışında hangi yolla dışarıya çıkartılabilirler ki? O yüzden hukuki sıkışmışlık var. Bir tane yasa yetmez ona. İçinde terörle mücadele lafı geçen pek çok hukuki metnin aynı anda değiştirilmesi gerekir. Ciddi bir hukuki karmaşayla karşı karşıyayız.”
İzah edilemez
Ankara Baro Başkanı Metin Feyzioğlu da sürecin toplum vicdanını derinden yaraladığının altını çizerek, “Bir tarafta TSK’nın terörle mücadele etmiş komutanları tutuklu. KCK davasında da seçilmiş bütün Kürt siyasetçiler de neredeyse içeride. Bu çelişkiyi, vicdanları sızlatan bu trajik durumu kimseye izah etmek mümkün değil. Kalemli unsurlar zindana, silahlı unasurlar yurtdışına” dedi.