T24 - Genelkurmay Başkanı Org. Başbuğ: Bütün olayların ve yapılanların arka planını biliyoruz. Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) karşı yürütülen kampanyaların arka planını çok iyi bildiklerini belirterek “Sabrımızın taşmasından kastım şudur, biz bütün olayların ve yapılanların arka planını biliyoruz. ‘Birileri gerekeni yapar’ diye susuyoruz. Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız” dedi. Stratejistler ise, Başbuğ’un bildiklerini kamuoyuyla paylaşması halinde bunun politik sonuçları olabileceğini ve dengelerin değişebileceğini söyledi. Başbuğ, Habertürk gazetesinde dün yayımlanan röportajında, Fatih Altaylı’nın “Sabır taşarsa ne olur? Ne kastediyorsunuz” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Şunu bilin, biz her şeyimizi hukuk devleti sınırları içinde yaparız. Sabrımızı taşırmasından kastım şudur: Biz bütün bu olayların, bize karşı yapılanların arka planını biliyoruz. Biliyor ve susuyoruz. ‘Birileri gerekeni yapar’ diye susuyoruz ve bekliyoruz. Sınır aşılırsa bildiklerimizi halkla paylaşmaya başlayacağız. Bizim de elimizde pek çok bilgi var. Bunları açıklamak zorunda kalacağız. Biz de hukuk yoluna gideceğiz. Hakkımızı arayacağız.”
Devlet aynı fikirde
Başbuğ “Peki bunları paylaşmıyor musunuz? Hükümetle, ülkeyi yönetenlerle...” sorusu üzerine “Ben her şeyi hem Cumhurbaşkanı, hem de Başbakan ile paylaşıyorum” derken, “Dikkate alınmıyor mu?” sorusuna da “Yetkili makamlar şikâyet makamı değildir. Ben şikâyet ediyorum zannetmeyin. Ben sorunları paylaşıyorum. Şunu söyleyebilirim; devlet bu konuda aynı fikri paylaşıyor” yanıtını verdi.
Başbuğ, TSK’nın değişmesi gerektiği görüşlerine tepki göstererek, “Değişim ne demek? Atatürk sevgisi, ulus devlet, üniter devlet, cumhuriyetin temel ilkeleri... Bunlar değişebilir mi? Bu anlamda TSK değişmez, değişemez” ifadesini kullandı.
“TSK’dan dışarıya yoğun bilgi sızması. Bu sızıntı Türkiye’nin güvenliği açısından sorun yaratacak boyutta olabilir. Sizce bunun arkasında ne var. Yabancı servisler, iç tehdit? Sızıntı ne boyutta size göre?” sorusu üzerine Org. Başbuğ, şunları kaydetti:
“Bilgi sızması çok önemli bir konudur. Bu sadece bizim de sorunumuz değil. Bu bütün dünyada orduların, gizli servislerin, hükümetlerin sorunu. (Yanında duran neredeyse yarım metre yüksekliğindeki kitap yığınını gösteriyor. “The Defence- Manuel of Security” başlıklı kitapları.) Her yerde oluyor sızıntı. Bugün TSK’da bilgi sızmasının çok fazlaymış gibi görünmesinin nedeni şu: TSK odak? yani hedef. Bu odağı başka yere çevirin, belki durum daha da kötüdür. Bizim hatalarımız yok mu, var. Ama bir yandan da hedefteyiz. Bizden sızdırıyorlar. Sonra da onu sızdırıyorlar başka yerlere."
Politik sonuçlar doğurur
Askeri konularda uzmanlığı ile tanınan araştırmacı Nihat Ali Özcan, Başbuğ’un “TSK’ya karşı yürütülen kampanyalara karşı politik sonuçlar doğurabilecek bilgileri açıklamak durumunda kalabileceği”ni söyledi. Türk ordusuyla ilgili yaptığı araştırmalarla tanınan Özcan, Başbuğ’un, “Sabrımız taşarsa biz de bildiklerimizi halkla paylaşacağız” sözlerini değerlendirdi:
“Genelkurmay Başkanı’nın o makamda oturmasından dolayı sahip olduğu farklı bilgiler var. Makamdan dolayı bir dizi politik hadiselere tanıklık ediyor. Makamlarda oturanlar, öğrendikleri bilgileri kamuoyu ile paylaşırsa, bunun siyasi sonuçları da olabilir. Genelkurmay Başkanı’nın bunu hangi konsept içinde söylediğini bilmek gerekir. Ama buradan anlaşılan, politik sonuçlar doğuracak bir çok olayı bildiğini ve bunları açıklamak zorunda kalabileceğini belirtmesi. Bunların açıklanması politik sonuçlar yaratır ve dengeleri değiştirebilir..”
Hukukun dışına çıkmaz
Emekli Tümgeneral Armağan Kuloğlu ise, Başbuğ’un bu sözlerine ilişkin şu yorumu yaptı:
“ Bu faaliyetlere karşı Genelkurmay’ın yapabileceği iki şey var. Birincisi, bunun arka planını araştırmak, bu konuda istihbarat faaliyetleri yapmak. Bunların bilindiği ortada. İkincisi de bunlara karşı hukuki önlem almak. Genelkurmay Başkanı, son çare olarak eldeki sağlam istihbarat verilerine dayalı olarak bu faaliyetlerin ardında kimin veya hangi grupların olduğunu kamuoyuna açıklayabileceğini ifade etti. Böyle bir sürece girilmesi iyi değil. Bu tedbirleri hükümetin alması lazım. TSK mecbur kalırsa bunu halka anlatacağını ifade etti.