Politika

ŞİMŞEK: ''TRT PAYINI ÇÖZMEMİZ LAZIM'' İSTANBUL (A.A)

23 Mart 2011 20:43

-ŞİMŞEK: ''TRT PAYINI ÇÖZMEMİZ LAZIM'' İSTANBUL (A.A) - 23.03.2011 - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, birkaç hafta önce Ekonomi Koordinasyon Kurulu olarak yeni kayıt dışılıkla mücadele eylem planını gözden geçirdiklerini belirterek, ''Yeni, çok daha önemli bazı önlemleri uygulamaya koyacağız. Başbakanımız onayladıktan sonra Başbakanlık genelgesi olarak çıkacak'' dedi. Şimşek, İstanbul Sanayi Odası'nın (İSO) Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, kayıt dışılık ve vergiyle ilgili yapılan çalışmalara değinerek, yüksek vergi algısının aslında akaryakıt ürünleri, otomotiv sektörü, telekomünikasyon, sigara gibi alanlardaki vergilerin yüksekliğinden kaynaklandığını söyledi. Türkiye'deki vergi oranlarının, birkaç ürün hariç dünyayla karşılaştırıldığında yüksek olmadığını ifade eden Şimşek, ''Eğer bütçe imkanları olsa ilk tercihimiz yine istihdam üzerindeki vergileri düşürmek olacaktır'' diye konuştu. ''Mali af'' ile ilgili eleştirilere işaret eden Şimşek, 2008'de dürüst, doğru mükellefi ödüllendiren düzenleme getirdiklerini, vergide yapılandırma çalışmalarını yaparken de konuyu tamamen kapatmadıklarını, 2012'de tekrar gözden geçirmek üzere ötelediklerini belirtti. Bakan Şimşek, ''Neden? Biz bir bütçe yapmışız. Bu bütçe çerçevesinde buradan elde edeceğimiz gelirin bir kuruşunu bütçeye koymamışız. Ama gider anlamında da bir tasarrufa girmek istemedik. Tabii ki bu yapılandırma çiftçinin elektrik borcu hariç, 74 milyonun hakkı olan verginin reel değerinden vazgeçmeyi içermiyor'' diye konuştu. Vergi ile ilgili yapılandırmaların, uygulamaların uyumu bozduğunu, kamu vicdanında hak, hukuk, adalet anlamında soru işaretleri yarattığını kabul ettiğini kaydeden Şimşek, ilke olarak aflara tamamen karşı olduğunu, yapılandırmanın af niteliğinde olmaması için de elinden geleni yaptığını vurguladı. -''NÜKLEERİN HALA ÖNEMLİ BİR ALTERNATİF OLDUĞU KANISINDAYIM''- Kayıt dışılık konusunda mesafe kat etmek gerektiğinin altını çizen Şimşek, şöyle devam etti: ''Bu konuda bir adım atılmış, eylem planı hazırlanmış. Bir miktar mesafe kat etmişiz. Kayıt dışılıkla ilgili birkaç çalışma var. Bir tanesi TÜİK'in rakamları. TÜİK, hane halkına gidiyor. Oradaki üyelere soruyor. İşiniz var mı? Var, yok... Ona göre diyor ki Türkiye'de 23 milyon kişi istihdam edilmiş diyor. Halbuki biz kendi kayıtlarımıza bakıyoruz, resmi kayıtlar 15-16 milyon... Aradaki fark kayıt dışı... İstihdamdaki kayıt dışılık azalmış. Uluslararası bazı çalışmalar var. Kayıt dışılıkta azalma olsa da hala kat etmemiz gereken mesafe var. Bundan birkaç hafta önce Ekonomi Koordinasyon Kurulu olarak yeni kayıt dışılıkla mücadele eylem planını gözden geçirdik. Yeni çok daha önemli, bazı önlemleri uygulamaya koyacağız. Ben detaylarına girmek istemiyorum. Çünkü Başbakanımız onayladıktan sonra Başbakanlık genelgesi olarak çıkacak. Ama bu konuda samimiyiz.'' Ekonomide enerjinin çok belirleyici olduğuna dikkati çeken Şimşek, ''Türkiye, maalesef enerji konusunda dışa bağımlı. Türkiye'nin enerji kaynaklarını harekete geçiriyoruz. Fakat bunun etkisi zamanla görülecek. Bu arada fosil yakıtlar ön planda kalmaya devam edecek. Nükleer, önemli bir alan. Şimdi bazı soru işaretleri oluştu ama ben hala önemli bir alternatif olduğu kanısındayım'' şeklinde konuştu. Mehmet Şimşek, TRT payına ilişkin olarak da ''TRT payını gerçekten bizim bir şekilde çözmemiz lazım. Batı'da birçok ülkede sanayiye çapraz sübvansiyon var. Bu konuda bizim de yapabileceklerimiz var. Bu çerçevede yaklaşıyoruz, yapılabilecekler var. Bunu da hayata geçirmek lazım'' yorumunu yaptı. -''GELİRDEN FERAGAT EDERSEK YÜKSEK FAİZ OLARAK DÖNER''- Maliye politikasında 2009'da sıkılaştırmaya gittiklerini hatırlatan Şimşek, şöyle devam etti: ''Hiç sinyal vermemek çok kritikti. O nedenle biz ayrıştık. 2010'da durum iyi, fakat önceliği altyapıya, eğitime verdik. 2011 yılı seçim yılı... Seçim öncesinde bu memlekette tartışmalar yaşanmasın, faiz yükselmesin, size yük çıkmasın diye işi yine sıkı tutuyoruz. Ama bu şu anlama gelmiyor? İmkanlar oluşursa, istihdam üzerindeki yükler veya sanayicinin üzerindeki bazı haksız yükler kaldırılamaz anlamına gelmiyor. Zamanlama çok önemli. Elimizde imkan yokken biz ciddi şekilde gelirden feragat edersek, bu borçlanma ihtiyacımızı artırır, yüksek faiz olarak döner.'' Gelen talepleri yerine getirirken bunun sadece kamu finansmanına değil, iş, aş üreten, borçla ev alan vatandaşlara etkisinin ne olacağını düşünmek zorunda olduklarının altını çizen Şimşek, şöyle konuştu: ''O nedenle bu hassasiyetleri taşıyoruz. Seçim arefesindeyiz. İşin kolayı ne olurdu biliyor musunuz? Akaryakıt fiyatı, benzin... 'Ne olacak, zaten bütçe biraz iyileşmiş, biz de biraz indiriyoruz' dersiniz. Onun yaratacağı borçlanma ihtiyacı, onun faize getireceği yük inanın önünde sonunda bu ülkenin aleyhinedir. Yoksa bunu yapmak son derece kolaydır. O nedenle uzun vadeli bakıyoruz. Türkiye'nin borcun milli gelire oranı yüzde 40 civarında. Biz yüzde 30'a düşürmek istiyoruz. Bunun size ne faydası olacak? Türkiye'de risk primi düşecek, Türkiye'nin kredi notu artacak. Benzer şekilde imkanlar oluşursa rekabet gücünü artırmamız lazım.'' Maliye Bakanı Şimşek, leasinge ilişkin de ''Leasing ile ilgili adım atabiliriz. İyi çalışılmış, suistimale yer vermeyecek... Ben de istiyorum. Neden? Gidiyorsunuz öbür kanaldan aldığınızda teşvikten yararlanıyorsunuz ama bu taraftan... Geçmişte yataklar, arazi, arsalar bile leasing ile satılmış. İlgili, ilgisiz konular... Maliye Bakanlığı mecbur kalmış, bir düzenleme yapmış. Tekrar bir sistem olarak tabii ki gözden geçirilebilir'' diye konuştu. Mehmet Şimşek, ''Seçim sonrasında gelir reformu sözünü veriyorum. Aslında yaptığımız bir çalışma. O çalışma bitecek'' dedi. -''MEVZUATI BASİTLEŞTİRME DAİRESİNİ KURALIM''- Şimşek, vergi denetiminde mükellef lehine adımlar attıklarını da belirterek, ''Benim temel prensibim şu; eğer bir yerde mevzuatta bir belirsizlik varsa o bizim eksiğimizdir, o Maliye Bakanlığı'nın eksiğidir. Bunu mükellef aleyhine kullanamayız, kullanmamalıyız. Böyle bir husus varsa düzeltelim. Düzeltene kadar sık sık önümüze böyle dosyalar geldi'' diye konuştu. Denetime bir zamanlama sınırı getirdiklerini anımsatan Şimşek, şu anda hala Maliye'nin nezdinde bazı mükelleflerin geçmişteki bazı hatalardan, eksikliklerden dolayı özel bir kategoride değerlendirildiğini belirterek  şunları kaydetti: ''Son matrah artışıyla birlikte dedim ki 'madem beyaz bir sayfa açıyoruz, madem yeni bir döneme giriyoruz. Bu matrah artırımına katılan mükelleflerimizi de artık özel esaslardan çıkartalım. Yani KDV iadelerini hızlandıralım. Biz hakikaten yeni bir başlangıç yapmak istiyoruz. Denetimin koordinasyonunu sağladık. Maliye Bakanlığı olarak eksiklerimizi görüyoruz. Bunları gidermek için bir çaba içerisindeyiz. İdare olarak biz mükemmel değiliz, eksiklerimiz var. Mevzuatı Basitleştirme Dairesi'ni kuralım. Şu anda o sürecin içindeyiz. Tek işi mevzuatın basitleştirilmesi... Mükellef bizim için önemli...'' -''KURUMLAR VERGİSİNİ İNDİRİRKEN BANKALARA KIYAK OLSUN DİYE YAPMADIK''- Mehmet Şimşek, İSO üyelerinin sorularını yanıtlarken, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) konusunu prensipte çalışılabilir gördüklerini söyledi.  Türkiye'de Kurumlar Vergisi'nin yüzde 33'den yüzde 20'ye indirildiğini anımsatan Şimşek, anayasa karşısında bütün mükelleflerin eşit olduğunu belirterek, ''Yapılandırma yapıyoruz, şu sektör, şu mükellef grubu, şu vergiyi kaçıran adam hariç, diyemiyoruz. Öyle bir imkanımız yok. Biz Kurumlar Vergisi'ni indirirken bankalara kıyak olsun diye yapmadık.'' Şimşek, tüketici kredilerinde artış olduğuna işaret ederek, Türkiye'de hane halkının bütün finans sektörüne olan borcunun milli gelire oranının geçen yıl sonu itibariyle yüzde 15,9 olduğunu, bu oranın Doğu Avrupa ülkelerinde yüzde 28, Batı Avrupa ülkelerinde yüzde 60, İngiltere ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde ise yüzde 90 ile 100 arasında bulunduğunu, Türkiye'de son yıllarda faizlerin düşmesiyle birlikte kredi kullanımında çok ciddi artış yaşandığını, bunun Türkiye'ye özgü olmadığını, Türkiye'deki oranlar başka ülkelerle karşılaştırıldığında hala makul düzeyde bulunduğunu söyledi.