Politika

Şimşek: Hiçbir dönemde deprem vergisi oluşturulmadı TBMM (A.A)

15 Aralık 2011 19:40

-Şimşek: Hiçbir dönemde deprem vergisi oluşturulmadı TBMM (A.A) - 15.12.2011 - Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, hiçbir dönemde, bütçede birlik ilkesi gözetilerek deprem fonu, deprem vergisi oluşturulmadığını bildirdi. Şimşek, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2012 yılı bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada, KHK ile yapılan değişikliklerinin amacının, Kamu İhale Kurumunun mali ve idari özerkliğini zedelemek olmadığını, mali ve idari özerkliğin korunduğunu söyledi. Şimşek, 2010'da Türkiye çapında yapılan ihalelerin yüzde 3,2'sinin şikayete konu olduğu, kurul tarafından verilen kararların yüzde 14,9'unun yargıya ulaştığını bildirdi. Bakan Şimşek, şikayet konusu olan ihale sayısının nispeten az, yargıya gitmeden çözüme ulaştırılan şikayet konusunun ise yaklaşık yüzde 85-86 olduğunu belirtti. TOKİ'nin, Kamu İhale Kanunu'na tabi olduğuna ancak arsa alımı ve kamulaştırma işlemlerinde istisnanın bulunduğuna işaret eden Şimşek, bu kanunun sık sık değiştirildiğini anımsattı. Bunda özel yasalarla çıkartılan istisnaların payının oldukça yüksek olduğunu dile getiren Şimşek, ''Bunun yanında AB mevzuatına uyum çalışmaları, kamu kurumlarının kurumsal yapılarındaki değişiklikler de etkili oldu. Bu istisnaların yoğun şekilde gündeme gelmesi, yasalarla bu istisnaların sağlanmasını ben de tasvip etmiyorum. Kamu İhale Kurumuna, 'şu yasayı bir daha çalışalım, AB mevzuatına daha da yakınlaştıralım, eşit değerleri gözden geçirelim, şu istisnaları azaltacak şekilde bu süreçleri daha etkin hale getirelim' şeklinde talimatım oldu. Bu yönde bir çalışmayı önümüzdeki yıl içinde belki sizlerle de paylaşırız. Böylece bu istisnaları azaltmış oluruz'' diye konuştu. Şimşek, İzmir Büyükşehir Belediyesine ait ihalelerin bugüne kadar sadece binde 3'ünün iptal edildiğini ifade ederek, Kamu İhale Kurumunun hiçbir belediye veya kuruma yönelik taraflı davranışının söz konusu olamayacağını bildirdi.  -''Devlet tekelinin, özel sektör tekeline dönüşmemesi''- Mehmet Şimşek, özelleştirmelerdeki amaçlarının, ''daha fazla gelir elde etmek, kamunun kurumlarını özel sektör işletmesi'' değil, rekabetin, verimliliğin nasıl artırılacağı olduğunu vurguladı. Şimşek, rekabet ve verimliliğin olduğu ekonomilerde kalıcı şekilde refah yaratılabilineceğini vurguladı. Kurumların modernizasyon ve yatırım ihtiyaçlarının bulunduğunu dile getiren Bakan Şimşek, ''KİT'ler geçmişte de vardı, bugün de var. Bunların sınırlı olan kamu kaynaklarıyla değil de özel sektör imkanlarıyla yapılması ülkemizde ve diğer yerlerde tercih ediliyor. Özelleştirme ihalelerimiz şeffaf, açıktır, hepsi ekranların önünde yapılıyor. Özelleştirme sonrasında devlet tekeli konumunda olan şirketlerin, özel sektör tekeline dönüşmemesi için büyük hassasiyet içindeyiz'' dedi. -Deprem vergileri- Deprem vergisine yönelik sözlerine de açıklık getiren Şimşek, bir basın toplantısında, deprem vergisinin nereye harcandığının sorulduğunu, kendisinin de ''Vergi gelirleri bir havuzda toplanır. Bundan sağlık, eğitim, duble yollara, demiryollarına, çiftçimize harcamalar yapılır'' cevabını verdiğini anımsattı. Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Vergi gelirlerinin, herhangi bir harcamaya tahsis edilemeyeceği, vergi genelliği ilkesi olduğu, bütün vergi gelirlerinin havuzda toplandığını, o havuzdan harcandığını ifade ettim. Ülkemizde de bütün dünyada da 1999'da da böyleydi. Ama ertesi gün gazetelerde, 'deprem vergileriyle duble yollar yapıldı' diye başlıklar atılınca, herhalde bu haberlerden yola çıkarak anamuhalef lideri dahil bütçede birlik ilkesini bilmediğimi ifade etti. Tam olarak o ilkeyi ifade eden bir yaklaşımla soruya cevap verdim.  Hatta 1999'da deprem yaralarının sarılması için bir düzenleme yapılmakla birlikte, deprem vergileri getirilirken yasanın gerekçesinde, 'deprem yaralarının sarılması, ekonomik istikrar programının desteklenmesi' deniliyor. 9 Aralık 1999'da IMF'ye verilen niyet mektubunda da bu son derece açık şekilde ifade ediliyor. Bu vergilerin bir amacının ekonomik istikrarı sağlamak amacıyla getirildiği söyleniyor. 2000'de Özel İletişim ve Özel İşlem vergileri 2 yıllığına uzatılırken, gerekçe olarak ekonomik istikrar programının gereği olarak uzatıldığı ifade edildi. Ülkemizde deprem sonrası vergiler geldi, doğrudur ama bir verginin herhangi gidere tahsis edilmesini istiyorsanız, o zaman özel fon kurulur, o fondan harcamalar yapılır. 1999 ve sonrasında olsun hiçbir dönemde, bütçede birlik ilkesi gözetilerek deprem fonu, deprem vergisi oluşturulamadı. Vergiler bir havuzda toplanır, ülkemizin bütün ihtiyaçları karşılanır.'' -''Güncelleme''- Şimşek, kullandığı ''güncelleme'' ifadesine yönelik de değerlendirmelerde bulundu. Maliye Bakanı Şimşek, bu ifadeyi kullandığı basın toplantısında üç vergiye ''artış'' dediğini, maktu vergilerin enflasyon oranında güncellediklerini söylediğini anımsattı. Şimşek, bunun, yeni bir lügat olmadığını kaydetti. Bütün ülkelerde maktu vergilerin, enflasyona paralel olarak her yıl artırıldığının, bunun için özel düzenleme yapılmadığını, otomatik gerçekleştirildiğini vurgulayan Şimşek, ''Bir çok vergimiz maktudur, artırmazsanız her yıl enflasyon kadar onun değeri azalır. 74 milyona vermeniz gereken hizmetleri, eğer onları enflasyon kadar artırmazsanız açık ve borçlanmayla kapatmak zorunda kalırsınız'' dedi. Şimşek, muhalefet sıralarından atılan laflara ise, ''Emeklilerimizin maaşlarını enflasyonun çok çok ötesinde güncelledik. Her zaman güncelledik, güncellemeye devam edeceğiz'' karşılığını verdi. Binek muadili ticari araçlarda vergi artışını ise Şimşek, ''haksız rekabeti gidermeye yönelik bir adım'' olarak açıkladı. -''70 milyon paket kaçak sigara yakalandı''- Maliye Bakanı Şimşek, 2008-Ekim 2011 döneminde, sigara üreten, satışını yapan 772 bin 999 mükellefin ve 23 milyon 498 bin 720 ürünün denetlendiğini, savcılığa bin 830 adet dosyanın bildirildiğini, bandrolsüz, taklit ürün sayısının ise 2 milyon 301 bin 513 olduğunu kaydetti. Kolluk kuvvetlerinin sigara kaçakçılığıyla mücadele kapsamında 2010'da 80 milyon paket sigara yakalandığını, Ocak-Eylül 2011'de ise bu rakamın 70 milyon olduğunu bildiren Şimşek, Tütün Eylem Planı'nın takibini en güçlü şekilde yapacağını kaydetti. TEKEL'in alkollü ürünler biriminin 2004'de 292 milyon dolara özelleştirildiğini anımsatan Şimşek, bunun daha sonra iki kez el değiştirdiğini, en son el değiştirmenin 2 milyar doların üzerinde olduğunu anlattı. Şimşek, firmanın, 2004 ile ikinci satışı arasında ürün sayısını 17'den 50'ye, cirosunu 3 kata çıkardığını vurgulayarak, ''Değerinin artması tamamen özelleştirme sonrası çıkartılan değerle ilişkilidir'' dedi. Şimşek, özelleştirme ve kaçakçılıkla mücadelede iradenin ortada bulunduğunu vurgulayarak, ''Memleketin yararına, daha çok istihdam, katma değer yaratacak her türlü ekonomi politikasını bugüne kadar kararlı şekilde yürüttük. Özelleştirme bütün hükümetler döneminde yapıldı. Bunu yanlış bulmuyoruz. Özelleştirmeyi rekabeti, verimliliği artırma anlamında doğru buluyoruz, bunun için de devam edeceğiz'' diyerek, sözlerini tamamladı.