Gündem

Silivri’den TBMM’ye ilginç bir mektup

Ergenekon sanığı Uğur: Savcı Öz, Eruygur ve Tolon hakkında anlatacaklarım karşılığında beni serbest bırakma teklifinde bulundu

05 Mart 2009 02:00

Ergenekon sanığı emekli Albay Uğur TBMM’ye gönderdiği mektupta, Savcı Öz’ün, Eruygur ve Tolon hakkında anlatacakları karşılığında kendisini serbest bırakma teklifinde bulunduğunu iddia etti

Ergenekon sanığı eski Jandarma Genel Komutanlığı Teknik Takip Daire Başkanı, emekli Kıdemli Albay H. Atilla Uğur, TBMM’ye gönderdiği mektupta, Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz hakkında iddialarda bulundu.
Uğur, “Öz, bana, ‘Şener (Ergenekon zanlısı eski Jandarma Genel Komutanı, emekli Orgeneral Şener Eruygur) ve Hurşit’le (Ergenekon zanlısı emekli Orgeneral Hurşit Tolon) ilgili her şeyi bize anlat, seni yarın sabah bırakayım’ dedi” iddiasında bulundu.
TBMM Komisyonu’nun geçen hafta Silivri Cezaevi’ni ziyaretinde, sürpriz bir gelişme yaşandı. Uğur, komisyona iletilmek üzere yazdığı mektubu, CHP’li üye Malik Ejder Özdemir aracılığıyla TBMM’ye iletilmesini istedi.
Uğur, mektubunda Öz’ün bazı komutanları suçlayan ifadeleri vermeleri karşılığında serbest kalacaklarına ilişkin baskı yaptığını öne sürdü. Komisyonu’nun resmi kayda geçirdiği dört sayfalık mektupta şu ifadeler yer aldı:

Amir de teklif etti
“İstanbul’da gece yarısı Mehmet Karabörk adlı emniyet amirinin odasına alındım. Özetle şunları söyledi: ‘Bize Şener ve Hurşit ile ilgili bir şeyler söyle, biz de seni bıraktıralım, savcı biz ne dersek onu yapar, mesleki taassubu bırak, bunları koruma, göreceksin ikisi de tutuklanacak...’
Bir sonraki gece yine aynı odaya çıkardılar. Savcı Öz, üç polis (sivil giyimli) ve Karabörk’le birlikte odada idi. Öz, bana hitaben, ‘Biz seni geçen sene alacaktık, baktım yeni emekli olmuşsun, bırakayım biraz yaşasın dedim... Bu Şener ve Hurşit’le ilgili her şeyi bize anlat, seni yarın sabah bırakayım’ dedi...”

Küçük’ün seceresi
Uğur, mektubunda, 9 Ekim 2008’de Öz’le “sözde sohbet” için Beşiktaş Adliyesi’ne götürüldüğünü öne sürerek, bu görüşmeye zaman zaman Savcı M. Ali Pekgüzel ve Savcı Nihat Taşkın’ın da katıldığını iddia etti.
Uğur, Öz’ün şunları söylediğini ileri sürdü:
“Bu Veli Küçük, zaten Ermeni’nin teki... Ben, hem şivesinden hem de evinden çıkan Ermenice belgelerden onun Ermeni olduğunu anladım... Ayrıca bu Sevgi denilen kadın da Ermeni. Bu Ergenekoncular iki şeye düşmanlar.. Birincisi Fethullah Gülen hocaefendi ve cemaati, bir de Alman vakıfları. Zaten Hablemitoğlu da Ergenekon üyesiydi... Aslında Deniz Baykal, Ergenekon’un tam içinde, Nur Serter de bu işin içinde.”