Yaşam

Şilili madencilere bir davet de İstanbul'dan

Fotoğrafevi, Şili'de yerin yaklaşık 700 metre altında 69 gün mahsur kaldıktan sonra kurtarılan 33 maden işçisini İstanbul'a davet etti.

16 Ekim 2010 03:00

T24Şili'de yerin yaklaşık 700 metre altında 69 gün mahsur kaldıktan sonra kurtarılan 33 maden işçisine dünyanın her yerinden hediyeler, davetler yağıyor. Bu 33 kahraman madenciye bir davet de Türkiye'den,  fotoğrafçılık üzerine projeler üreten Fotoğrafevi'nden geldi. Topluluk, Şilili madencilere bir mektup göndererek İstanbul'a davet ettiler.
 

Fotoğrafevi Yöneticisi Hasan Şenyüksel yaptığı açıklamada, İngiliz futbol takımı Manchester United'ın, Şilili maden işçilerini İngiltere'ye davet ettiklerini öğrendiklerinde, fotoğraf sanatçıları olarak onları İstanbul'da da ağırlama fikrini düşündüklerini söyledi.


Şilili 33 maden işçisinin insanlığa umut olduklarını ifade eden Şenyüksel, ''Biz fotoğrafçıyız. İnsanlığa umut olan bu maden işçilerini, İstanbul'un tarihi açıdan önemli mekanlarında fotoğraflayarak, geleceğe bırakmak istiyoruz'' dedi.


Bu davete ilişkin yazdıkları mektubu, Şili Başbakanı'na ve Şili'nin Ankara Büyükelçiliğine gönderdiklerini anlatan Şenyüksel, davete henüz bir cevap almadıklarını ancak konaklama için bir otelin kendilerine sponsor olduğunu, ulaşım için THY'ye de mektup gönderdiklerini ifade etti.


Şenyüksel, ''Maden işçileri, bugüne kadar köle ve parya olarak algılandı. İnanılmaz mücadele verdiler, ayakta kaldılar. Türkiye'nin heyecanını onlara yansıtmak istiyoruz'' diye konuştu.


Hasan Şenyüksel, vakit olursa Şilili madencileri Türkiye'nin maden şehirlerine de götürmek istediklerini kaydetti.


Fotoğrafevinin Şilili 33 maden işçisine gönderdiği davet mektubu şöyle:


''Sevgili Cuma isimli adamlar... Dünyanın yeni kahramanları...

Dünyamız son yüzyılda hızla kirlenirken, gaz salınımlarıyla ozon tabakasındaki delik büyürken, Meksika Körfezi'ndeki petrol denizlere karışıp bütün deniz canlılarını yok ederken, ormanlar hızla yanıp kül olurken, seller ve kimyasal atıklarla tüm nehirler kirlenirken, medeniyetler çatışmasının körüklendiği, ırkçılık ve savaşlarla insanlık birbirini öldürürken... Artık bu dünyada yaşanmaz dendiği anlarda artık tüm umudun, sevginin, şefkatin, estetiğin tükendiği, sözün bittiği yerde ve zamanda verdiğiniz yaşam mücadelesiyle umudun, sevginin, şefkatin, inancın ve zaferin nesnesi oldunuz.


Dünya denilen gezegen şehir kahramanlarını alkışlıyor, içtenlikle kucaklıyor, saygıyla selamlıyoruz. Yüreklerde yeniden 'insanlık' adına umutları ve ışıkları yakan sizlerden her kentin insanı gibi İstanbul insanının da alacağı çok şey var. Bu bağlamda sizi bir haftalığına İstanbul'a davet ediyoruz. Mücadelenizin, umudun bir parçası olmak ve sizin destansı öykünüze bir kenarından dokunmak, fotoğraflarla geleceğe miras bırakmak istiyoruz.''