Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, insanlığın kaynaklarını savaş, çatışmalar ve silahlanma değil, doğa yasalarının bozulmaya başlamasından ötürü dünyayı korumak ve çevre sorunlarıyla mücadele ve topyekun kalkınma için seferber etmesi gerektiğini bildirdi.
Bakan Günay, 21 Eylül Uluslararası Barış Günü dolayısıyla Botanik park'ta düzenlenen ''Barış Çanı'' töreninde yaptığı konuşmada, ''21. yüzyılda barışın hala insanlık için bir ihtiyaç olmasının üzüntü verici'' olduğunu dile getirdi.
Günay, 20. yüzyılın insanlığın yeterince dersler çıkarmasına yetecek acıya tanık olduğunu, Japonya ve Avrupa'da acılar yaşandığını, buna rağmen 21. yüzyıla yakın dönemde Avrupa'nın ortasında, Balkanlar'da büyük acıların tekrarlandığını belirtti.
BM Evrensel İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 60. yılının kutlandığını anımsatan Günay, şöyle devam etti:''Ama İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, yani insanların doğuştan eşit oldukları görüşünün 'Avrupa'nın ortasında bile yeterince anlaşılmadığını gösteren, insanların etnik kökenlerinden, inançlarından ötürü büyük acılar yaşamasına sebep olan gelişmeleri geride bıraktık' diyemiyorum. Balkanlardan sonra Kafkasya'da yaşama tehlikeleri karşımızda. Orta Asya'da, Afrika'da yaşıyoruz. Oysa bugün insanlığın kaynaklarını savaş, çatışmalar ve silahlanmaya değil, doğa yasalarının bozulmaya başlamasından ötürü dünyayı korumak ve çevre sorunlarıyla mücadele etmek ve topyekun kalkınma için seferber etmesi gerekiyor.
21. yüzyılda hala bu tür sorunlar ortada dururken, küresel ısınma, kitlesel açlıklar, dünyanın birçok bölgesinde ciddi eşitsizlikler, ciddi eğitimsizlikler yaşanırken kaynaklarını hala silahlanmaya çatışmaya ayırıyor olması ve ne yazık ki çok büyük devletlerin, teknolojik uygarlık alanında en ileride gittiği var sayılan devletlerin barışın bu aciliyetini biraz görmezden geliyor olması hepimiz için gerçekten çok öğretici.''
Ertuğrul Günay, Barış günü etkinliklerinin sadece hükümetlerin değil sivil toplum kuruluşlarının da katkılarıyla kutlanması, mabetlerde barış için dua edilmesi ve dünyanın bütün okullarında barışın öğretilmesi gerektiğini dile getirdi.
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ''Yurtta barış, dünyada barış'' sözünü ülkesine miras bıraktığını belirten Günay, bu sözün, Atatürk'ün, ülkesinin sınırlarını aşan evrensel bir deha olduğunu kanıtladığı belirtti.
Silah için harcanan para 1.1 trilyon doları aştı
BM UNICEF Türkiye Temsilcisi Rıza Hüseyni ise konuşmasında, barışın, 63 yıl önce kurulan BM'nin ana görevlerinden biri olduğunu anımsattı.
Bu yıl hem BM Barış Gücü'nün kuruluşunun hem de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edilişinin 60. yıl dönümünün kutlandığını belirten Hüseyni, her ikisinin de dünya barışının yaşatılmasında vazgeçilmez unsurlar olduğunu ifade etti.
Barış, kalkınma ve insan haklarının birbirinden ayrılamayacağını kaydeden Hüseyni, hala milyonlarca insanın mülteci konumuna düşmeye zorlandığını, savaş bölgelerinde yaşayan yüz binlerce çocuğun eğitim haklarından mahrum zorla silah altında tutularak çocukluklarının alındığını kaydetti. Hüseyni, şöyle konuştu:''Bu bölgelerdeki nüfus barınma, sağlık ve yaşam koşulları ve içme suyundan mahrum. Bunlar açısından en kötüsü ise insanların temel hakkı olan yaşam haklarının ellerinden alınması. Bu kabul edilemez bir durum. Barışın kalıcı olmasını sağlamak için kalkınmaya özel önem atfetmeliyiz. Dünya liderlerinin daha iyi bir yüz yıl yaratmak için belirlediği Bin Yıl Kalkınma Hedefleri için bize verilen sürenin yarısını tamamlamış bulunuyoruz. Ancak hala dünya genelinde 1 milyarın üzerinde insan günde bir dolar veya daha az gelirle geçinmeye çalışıyor. İklim değişikliği, artan gıda ve petrol fiyatları bu insanların yaşamlarını daha da zorlaştırıyor. Dünyadaki yoksulların önemli ihtiyaçları olmasına rağmen dünya genelinde silahlar için harcanan para 1.1 trilyon doları aşmış bulunuyor. Bu rakam da dünya gayri safi hasılasının yüzde 2,5'i demek. Silahlanma için kişi başına düşen miktarsa 173 dolar. BM'nin dünya genelinde yoksullara yaptığı yardımın yüz katına ulaşıyor. ''
Türkiye'nin dünya barışına getirdiği katkılarla her geçen gün bu konuda önemli görevler üstlendiğini dile getiren Hüseyni, Türkiye'nin barışa katkılarının sadece barış gücüne katkıyla sınırlı kalmadığını ifade etti. Hüseyni, ''Türkiye en fazla ihtiyaç duyulan bir dönemde aktif diplomatik girişimleri sayesinde bölgesel barışa da katkı sağlıyor'' dedi.
Terörizm savaşın yerini aldı
Türk Japon Vakfı Başkanı Cafer Tayyar Sadıklar, terörizmin dünkü savaşların yerini aldığını, ülkelerin düşmanlarını artık besledikleri teröristlerle vurmaya çalıştıklarını belirtti.
Terörizm dalgasıyla ortaya çıkan savaşların bir an önce bitmesini isteyen Sadıklar, insanoğlunun savaş nedeniyle çekilen acılardan ders almadığını ifade etti. Dünya Barış Çanı Derneğinin Türkiye Temsilciliği görevini yürüttüğünü kaydeden Sadıklar, barış konusunda tüm dünyanın çaba göstermesi gerektiğini vurguladı.
Japonya'nın Ankara Büyükelçisi Nobuaki Tanaka, Türkiye'nin son yıllarda daha da ön plana çıktığını ve faal bir konuma geldiğini, İsrail-Filistin arasındaki arabuluculuğu ve Kafkasya bölgesindeki barış için çaba harcamasıyla güvenlik alanında önemli katkılar sağlayacağını kaydetti.
Konuşmaların ardından Günay, Hüseyni, Tanaka ve Sadıklar birlikte Barış Çanı'nı çaldı.
'Yurtta barış dünyada barış'
Törenin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Günay, ''Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın medyaya boykot çağrısına ne diyeceksiniz?'' sorusu üzerine, barışla ilgili bir toplantıda bulunduğunu belirtti. Günay, ''Az önce Atatürk'ün bir sözünden söz ettim. Hepimizin bir tek şeye ihtiyacı var; yurtta barış, dünyada barış. Yeterince anlamlı olduğunu zannediyorum'' diye konuştu.
Günay, alışveriş merkezlerinde sigara yasağının kaldırılmasına yönelik bir beyanda bulunup bulunmadığının sorulması üzerine de böyle bir beyanının bulunmadığını ifade etti.