Spor

Serdal Adalı'dan Galatasaray derbisi sözleri: Yabancı hakemle oynayacağız

04 Mart 2025 21:02

Güncelleme: 04 Mart 2025 21:54

T24 Spor

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı katıldığı yayında dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı, Ekol TV'de dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Adalı, Süper Lig'de oynayacakları Galatasaray karşılaşmasını yabancı hakemin yöneteceğini söyledi.

Eski yönetimleri de hedef alan ve mali detayların yer aldığı dosyaların silindiğini belirten Adalı, bu işin peşini bırakmayacaklarını ifade ederek savcılığa gideceklerini de açıkladı.

Serdal Adalı, gündeme ve Beşiktaş'a dair detaylı açıklamalarda bulundu. İşte Beşiktaş Başkanı Serdal Adalı'nın açıklamaları:

"Her ihtiyaç olduğunda aday oldum. Kulübün mali yapısını, içindeki sıkıntıları bilerek geldim. İçinde çalıştığım devreler oldu. Mali kısmı bir şekilde aşarız ama işin en zorlandığımız, halihazırda en zorlandığımız şey işin işleyiş kısımlar. Kulübün içinde ne bir işleyiş mekanizması kalmış ne bir neyi nasıl yapılır diye, her kulübün kendine göre profesyonel kadrosu vardır. Satın almalar yapılmış, prosedürler uygulanmamış. Saymakla bitmeyen sıkıntılarla karşılaştık."

"Fenerbahçe'ye 700 bin bize 1 milyon 400 bin"

"Savcılık işi hiç hoşlanmadığım bir hadise. En azından bundan sonra buraya gelip başkanlık, yöneticilik yapacak insanların daha dikkat etmelerini sağlayacak bir hadise olduğu için gittim. İlk olan ışıklandırma hadiseleri. Tesadüf, ödemelerinin gündeme gelmesiyle... Getirin bir görelim dedik. Stadyumdaki yeni ışıklandırma projesinin ödemeleriyle ilgili... İlk hafta geldiğimiz şey ödemelerdi, ilk 15-20 gün. Neyi nasıl ödeyeceğiz. Konu oradan açıldı. Aynı uygulamayı Fenerbahçe yapmış. Sorun bakalım onlar kaça yapmış. Çok farklar gördük. Fenerbahçe'nin 700 bin euro yaptırdığı proje, bizde tabii 3-4 aşamalı olmak üzere 700'e gelecek kısımda 1 milyon 400 bin civarında, iki katı gibi."

"Daha düşük teklifin evrağı saklanmış"

"Genel müdürnüzün, CEO'nuzun haberi yok muydu dedim. 'Seçil nasıl oldu bu iş' dedim. Işıklandırmada ve membran ihalesinde, satın almada teklif alınır, ihale yapılır falan... Nisan ayına kadar ihaleler yapılmış, nisan ayından sonra ne teklif alma ne ihale... O şekilde geldiğimiz noktaya kadar gelmiş. Nisan ayından sonra ihale yok. Genel sekreterimiz görüşmüş, pazarlık yapmış. Kontrat aşamasında profesyonellerin haberi olmuş. Bununla ilgili iç denetim mekanizması var, onlardan da bir uyarı gelmiş aslında. 'Bu şekilde satın alma olmaz, yanlış yapıyorsunuz' denmiş. İki teklif, üç teklif alırsın. Gazeteye ilanı olur, TV'den ilanı olur. O noktadan sonra zaten denetim kurulunun başladığı bir şey vardı, çalışma vardı. İç denetim ekibini devreye soktuk. Her iki gelen raporda da... Membran hadisesinde de teklif veren firmanın teklifi yok ortada. Membran dediğimiz stadın tavanı. Daha düşük olan teklif, satın alma profesyonel ekibinden saklanmış. Raporlarda var. Bu noktadan sonra Savcılığa gitmemek ortak olmak olacaktı. Verdik. Bundan sonrası yargının hadisesi. Çok da üstünde de indirip kaldırmayı doğru buluyorum. Türk adaletine her zaman güveniriz. Bundan sonraki hadise savcılıkta."

"Para bu şekilde yanlış açıklanmış"

"7 milyarın 3.5 milyar lirası... İşin ilginç olanı... Ne söylediysek o zaman, bu para şu şekilde yanlış harcanmış, futbolun içinde karmaşa filan. Göreve gelirken ne söylediysek kucağımızda bulduk. Dışarıdan görebildiğimiz şeyler, seçim zamanında."

"Sonuna kadar da doğrusu neyse onu yapacağız"

"Pis kokular burnuma geldi tabii. Aynı işlemi, aynı projeyi, 700 bin euro'ya yapılan şeyi, Beşiktaş'a 1.4 milyona yapılması normal mi? (Birileri cebine mi indirmiş?) Onu Allah bilir. 3 ay sonra seçim var, şunu seçimden sonraya bırakayım diye bir şeyim, korkum, düşüncem yok. Genel kurul bize bir yetki vermiş. Sonuna kadar da doğrusu neyse onu yapacağız. Bir kuruş da görürsem gideceğim savcılığa."

"Futbolcunun suçu yok"

"Futbolcunun bir suçu yok. 12 milyon euro bonservis ödenmiş ama futbolcunun cebine giren bir şey yok ki. Konuşulunca futbolcu da etkileniyor. Denetim raporu devam ediyor, üstüne çalışılıyor. Yurt dışına yazı yazılıyor, kime ne ödendi gibi, araştırılıyor. Bu Beşiktaş'ın parası. 122 senede yapılan bir borç var, 1 senede bir o kadar yapılmış. İnsanın ister istemez canı yanıyor. Ödüyoruz, bu olacak yani, ondan bir şikayetimiz yok. Nerede yanlışlık var, üstüne gideceğiz. Bizden sonra gelen, şunu şöyle yaparken daha dikkatle yapsın. Sonucu olsun en azından..."

"Hacker saldırısı"

"Hacker saldırısı, seçimden 1 hafta 10 gün önce başladı, sonra devam etti. Profesyonel ekipten yardım aldık. En son 6 Şubat'ta yüzde yüz neyin nasıl yapıldığı tespit edildi. Sosyal medyada Serdal Adalı ekibi 6 Şubat'ta hesapları silmiş diye tersine algı yaratmaya çalıştılar. Kulübün serverlarında ne varsa silinmiş. Denetim kurulunun ihtiyaç duyduğu dosyaların hiçbir tanesi yok. Loglar silinmiş. E postalar silinmiş. Vardır orada yedeği dedik, onlara kadar silinmiş."

"Dosyalar yok"

"Birebir satın almayla ilgili dosyalar yok, e-maillerin tamamına yakını yok. Burada maalesef, hiçbir şey olmasa bile bunları gördükten sonra bile... Maalesef böyle. Bekliyoruz, Denetim Kurulu diğer araştırmalarını bitirdikten sonra rapor verecek."

"Futbol dünyasında hiçbirşey gizli kalmaz"

"Futbol dünyasında hiçbir şey gizli kalmaz kardeşim, iki iki daha dört. Benim bildiğim, araştırdığım şeyler var. Yurt dışında tanıdığım menajerler, kulüp sahipleri, eski futbolcular var. Bir şekilde ortaya çıkacak, çıkarmaya çalışacağız. Gözünle görmeden ispat edebileceğin bir konu değil ama sen 12 milyon euro'yu tamamını kulübe ödersin, kulüp kime neler verdi, oradan bir ancak sonuca varabilirsin. Oraya kadar takip edeceğiz."

"MASAK durumu yok"

"MASAK ile ilgili bir şeyimiz yok. Hüseyin Yücel Bey'in olduğu yemekte Tevfik Başkandan, Divan Başkanımızdan teklif geldi. Hüseyin Bey de 'Katılıyorum' dedi. Divan'da da hani MASAK'a müracaat edelim dediklerinde hazırlayın dilekçelerimizi dedik MASAK'a müracaat için. Denetim Kurulu, 'şu an uygun görmedik' dedi. Süreç nereye gidecekse gidecek."

"Keşke başka şeyler konuşabilsek"

"Keşke burada oturup başka şeyler konuşuyor olsaydık... İnşallah bunları konuşuruz, bir daha da konuşmaya gerek kalmaz."

"Parayı geri getirebiliriz ama..."

"Hocalarla, 2-3 tane önümüzde isim vardı. En fazla canımı sıkan bir tanesi, 'Okuduklarımız doğru mu' diyorlardı. Beşiktaş ile görüşecek hoca ister istemez google'lıyor, önüne geliyor. 'Bunların bir kısmı doğru değil' falan dedik. Sadece Türkiye'de değil, yurt dışında da kulübün itibarı. Parayı geri getirebiliriz ama itibarı getirmek birazcık zor."

"Cengiz Ünder transferinden taraftarın tepkisi nedeniyle mi vazgeçtiniz?"

"Hayır. İlk hocayla oturduk. Bilgi aldığımız iki scout ekibinin listesinde de Cengiz Ünder ve Rıdvan Yılmaz vardı. Buraları yerli futbolcu varsa diğer bölgeler için elimiz rahatlar fikriyle çıktı. Herkes yazdı çizdi. İşin mali yönünde... Cengiz'den kaynaklanan bir konu değil, Fenerbahçe'den kaynaklanan hadiseler oldu. Cengiz, kendi de işin açığı, 'İstenmediğim yere gitmeyeyim' demiş menajerine. Herkes öğrensin; sosyal medyanın tepkisiyle ne adam alırım, ne adam veririm, ne de vazgeçerim. Gelsin, transferi sosyal medya yapsın o zaman."

"Organize yapılar var"

"Organize yapılar var. Sosyal medyadan inanılmaz faydalı şeyler geliyor, yorumlar, eleştiriler. Bunlardan faydalanıyoruz da hiç öyle sosyal medyaya karşı... Serdal Adalı başkan oldu, geldi sosyal medyaya salladı falan, kesinlikle öyle bir şey değil. Diğer kulüplerde de var ama hiçbirinde o kadar değil. Üç tane başkan adayı diye adı geçen insan var. Fikret Bey, onun çevresinde oluşan, Fikret Bey'in haberi yok bundan, onun çevresinde oluşan bir troll ekibi var. Emre Kocadağ'ın çevresinde oluşan troll ekibi var. Hüseyin Bey'in ta seçimden oluşan bir ekip var. Fikret Bey'i tanırım, hiç böyle şeylere inanmaz, tevessül de etmez. Hüseyin Başkan ile yeminler etti, 'Abi benle alakası yok' dedi. Bu tip şeylerde tabiri caizse yancı dediğimiz kişiler... Candaş Başkan olsa, ben buradan nemalanacağım, başka bir şey değil."

"110 milyon zarar var"

"Şurada altmış gün olmuş. Altmış günde yaşadığımız şeyler var. Birinci hafta 'Serdal Adalı istifa' etiketleri vardı. Sosyal medyaya bakanlar vardı, 'hiç bunlara bakmayın, kulüp içinde ne yapıyorsanız onu yapmaya devam edin' dedim. 'Demek ki doğru bir şey yapıyorsunuz ki saldırıya başladı bunlar' dedim. Bir saldırı bir saldırı. Voleybol şubesinde geçtiğimiz haftaya kadar 3 bin bilet satılmış, 180 bin gönderi var. 8-10 milyon lira olan zarar, 110 milyon lira olmuş."

"Böyle bir para yok"

"Kulübün içinde bir yerleri kurcalayıp 'nasıl olmuş bakın' dediğimiz gün, voleybolla ilgili insanlar saldırmaya başladı. 100 küsür milyon lira olan amatör şubelerin toplamdaki zararı olmuş 800 milyon lira. 700 milyon da amatör şubelerde yok."

"Beşiktaş'a kene gibi yapışmışlar"

"Beşiktaş'ın üstüne kene gibi yapışmışlar. Seçim zamanı gelsinler, buradan nemalansınlar. Tabii ki üstüne gideceğiz. Gerekirse bu konuyla ilgili de Savcılığa gideceğim, gideceğim yani! Tespitler var. Yurt dışı IP adreslerinden alınmış binlerce hesap var. Bir tweet, altında 40-45 hesap var. Yurt dışındaki ekip devreye giriyor, 3 bin 4 bin gönderi oluyor. Deşifre edilir en azından. Seçim zamanı 'bu doğru değil, bu doğru değil, bu hesap sahte' falan demiştik. Ona benzer bir şey yapacağım. Beşiktaş'ın içindeki ve dışındaki kenelerden kurtulması lazım."

"Fikret Orman, 'Serdal Adalı'ya kumpas kurulacak' dedi"

"Aslında hiç bu, Fikret Başkan ve Çebi konusuna girmek istemiyorum. Bir iki kelime etmeden geçemeyeceğim. Bana artık kurulmayan bir şey kalmadı, kuracak olan kursun. İstediklerini yapabilirler. Yeter ki Beşiktaş'a zarar gelebilecek bir şey yapmasınlar. Bana ne diyecekler, her şeyi ortada olan insanım."

"Senelerdir camia olamıyoruz"

"Son Divan... Daha doğrusu, zaman zaman bu konuda dertlenmiş olabilirim. Fikret Başkan'ın söylemleri, Ahmet Başkan'ın cevap vermeleri hiç hoş değil. Camia sıkıldı bu işten artık, sıkıldı. Divan'da Ahmet Başkan konuşmaya başladığında, ne zamanki konular başka yere gidecek, oturururken 'Başkanım gerek yok, artık bir camia olalım' diye arkadan söyledim. Döndü 'bunları söyleyeceğim' dedi. Hiç gereği yok. Gündemimiz bu değil. Beşiktaş sıkıntılı bir devreden geçiyor. Kim ne yaptıysa yaptı... Artık ne diyeyim. Bir dostluk olsun, kaynaşalım, maalesef senelerdir camia olamıyoruz! Çok da üzücü bir şey bu. Şu camianın başına gelmedik hiçbir şey kalmadı, herkes kendi dünyasında, herkes kendini düşünüyor. Ahmet Başkan bir şey söylüyor, Fikret Başkan yoldayken radyoya bağlanıyor. Ben rica ediyorum, son vermeleri lazım. Fikret Başkan, 'Ahmet Başkan kulübe geliyormuş' gibi bir laf etmiş. Beni de tanır. Aynı şey orada da var."

"Ahmet Nur Çebi kulübü yönetiyor diyenler var." 

Serdal Adalı: "Onu diyenin alnını karışlarım."

"Çebi geldi, Orman gelmedi"

"Ahmet Başkan 1 kere geldi hayırlı olsuna. Fikret Başkan da gelmedi, onu söyleyeyim. Ben onu kıracak hiçbir şey yapmadım. Onun yüzünden sol omzum kırık. Bir omuz ver Beşiktaş'a dedi, seçime girdim, Fikret Başkan'ın ikinci başkanı oldum. İkinci başkan oldum diye Ahmet Başkan'a seçim kaybettim."

"Çebi'yi ibra etmedim"

"Ben Ahmet Nur Çebi'yi ibra etmedim. Fikret Başkan orada yoktu, ben oradaydım ama. Ben her ikisine karşı da seçime girdim. Ahmet Nur Çebi, bir kere hayırlı olsuna geldi, bir de Divan'da gördüm."

"Fikret Orman beni çok iyi tanır"

"Fikret Orman beni çok iyi tanır. Böyle bir şeyi bana nasıl yakıştırıyor, onu da bilmiyorum. Sağında solundakilere dikkat etsin Fikret Başkan. 'Her gün Çebi kulübe geliyor' diyorsa, hemen onlara dikkat etsin."

"İkisinin de derdi Beşiktaş değil"

"İkisinin de söyledikleri Beşiktaş'a ne fayda getiriyor, ne fayda getiriyor! Bence her ikisi kendi derdinde. İkisinin de derdi Beşiktaş değil. Şu enerjilerini getirsinler, madem çok enerjikler, laf yetiştiriyorlar, gelsinler Beşiktaş'a faydaları olsun. Fikret Orman ve Ahmet Nur Çebi'nin yaptıkları şey Beşiktaş'a zarar veriyor. İkisi de birbirini gündemde tutuyor. Şu kulüp düzlüğe bir çıksın da sonra kime ne istiyorsa gelsin ya!"

"Onun da peşine düşeceğim"

"Dört senede hiç mi yanlışı yok Ahmet Nur Çebi'nin. Varsa yanlışı, onun da peşine düşeceğim. Hiç öyle şeylere tevessül etmem. İkisinden de rica ediyorum, bundan sonraki kavgalarını Beşiktaş'ın dışında, başka şekilde yapsınlar. Başka bir yerde baş başa otursunlar, etsinler. Ne yapacaklarsa yapsınlar."

"Orman'a laf yetiştirebilir mi?"

"Ahmet Nur Çebi yanlış yapıyor. Fikret Orman'a laf yetiştirmenin imkanı var mı! Fikret Orman'a laf yetiştirecek bir tane adam var. O da ortada yok."

Candaş Tolga Işık: "Nerede Hasan Arat?"

Serdal Adalı: "Haberlerden yurt dışında olduğunu biliyorum."

"Hasan Başkan'ın çıkıp açıklaması gerekir"

"Hasan Başkan'ın çıkıp anlatması lazım. Seçimden önceki konuları biliyorum, Hüseyin Yücel ile olan sıkıntıları... O kısımları herkes biliyor. Spesifik olarak şurada şu var, bu bundan dolayı falan bir bilgim yok. "Hasan Arat'ın seçimden 1 hafta önce yayına çıkmasını istemedim. Çıkıp Hüseyin Yücel'i suçlasa, 'Serdal Adalı'yı istiyor' diyeceklerdi. Böyle bir şeye gerek yoktu. Seçim bitti, bu kadar olaylar oluyor. Bu kadar Savcılıklar konuşuluyor. Bir yerde çıkıp iki kelime etmesi lazım. Ben bekliyorum şahsen."

"İnşallah bize dayanır"

"Empati yapın. Futbolcusun, ligde iddianı kaybetmişsin. Önünde iki tane hedef var, hem Avrupa'da hem kupada takım başından beri iyiydi. Maç seçiyor şeyi, artık seçmiyor. Her iki tarafta da teknik direktör değişikliğinden sonra hocanın da kendine göre hedefleri var. Bu hedefler doğrultusunda toparlanma oldu, bana göre iyiye gidiyor. İnşallah bozulmadan sezon sonuna kadar gider. Solskjaer'in 1.5 senelik mukavelesi var. İnşallah bize dayanır."

"Çocukların özgüveni yerine geldi"

"Solskjaer çok mutlu. İnanılmaz pozitif. Futbolcular inanılmaz mutlu. İlk Bodrum maçında, ben hep futbol şubesine baktığım devrede de, şimdi yeni devrede de, İstanbul'daki maçlarda çocukları otobüse yolcu ederim. Yolcu ettim Bodrum maçında, ayakları gitmiyordu otobüsün. İçinde oldukları psikolojik durum, özgüven kaybı... Kendi sahamıza, kendi mabedimize gidiyoruz, ayakları gitmiyordu. Geçtiğimiz 2-3 haftada çocukların özgüveni yerine geldi. Bunları temizle, yolla dedikleri adamlar da çatır çatır oynuyor.

Adalı'dan transfer açıklaması

"Aralık'ın 20'sinde 'Ocakta santrfor takviyesi yapma düşüncemiz var' demişsiniz, nerede o santrfor?"

Serdal Adalı: "Bir A, bir de B planımız vardı. Avrupa'da devam edersek transfer düşüncemiz vardı. Elenince o A planı tamamen değişti. Santrfor ihtiyacımız, yaz sezonunda yine var. 2-3 kişi gidip 4 kişi gelme şansı yok. Elimizdeki yabancı sayısını düşürmeden birilerini getirme imkanımız var. Yollarız 3-4 kişi, bir 30 milyon euro daha kulüp bütçesine yük getiririz. Kuvvetli bir teknik ekip var. Her biri tek başına bir yerde bir takımı alıp götürebilecek kapasitede yardımcılar. Orayı tamamladık. A takımla ilgili yapılması gereken, hoca teknik ekip tarafında tamamlandı. Scout ekibi tamamlanıyor. Burayı bitirdikten sonra da altyapıya geçeceğiz. Altyapıda da yeniden yapılanma durumu var. Teknik direktör, başkan, yönetim bunlar değişir ama Beşiktaş'ın hep başına gelen kötü hadiselerin, kötü transferlerin özünde sistemimizin düzenli, nasıl yapılır, hangi scout neyin bilgisini verir, nasıl çapraz bilgi alınır? En ufak hata yapma şansımız yok. Sistemi kurmanın peşindeyiz. İnşallah başarılı oluruz."

"Deli saçması"

"Serdal Adalı, Hüseyin Yücel'den borç istedi Beşiktaş için söylentisi çıktı." 

Serdal Adalı: "Deli saçması! Öyle bir durum olmadı. Çok saçma sapan şeyler bunlar."

"Hüseyin Yücel, 10 milyon euro'yu bağışlayacağını söyledi."

Serdal Adalı: "Bunu söylemişti daha önce, teşekkür ediyorum kendine. Programdan sonra buluşabiliriz bugün kısmet olursa..."

Candaş Tolga Işık: "Hüseyin Yücel mesaj gönderdi, 'Benden asla borç falan istemedi Serdal Bey, deli saçması' dedi."

Serdal Adalı: "Çok enteresan hadise ki Hüseyin Bey'i yolcu ettim, arabasına bind, yerime döndüm 'Borç istedi' diye tweet attılar."

"Hüseyin Yücel kardeşimdir"

"Hüseyin Yücel, bilirsiniz, severim kardeşimdir. Yanlış kararlarla sonucu iyi olmayan hadiseler oldu. Divan'da da söyledim. Denetim Kurulu'nun yaptığı rapordan ve yazılanlardan haberi yok. Işıklandırmanın mukavelesinde Hüseyin Bey'in imzası var ama biliyorum haberinin olmadığını."

"Galatasaray maçını yabancı hakem yönetecek"

"Beşiktaş'ın maçlarını yabancı hakem yönetsin ister misiniz?"

Serdal Adalı: "Beşiktaş'ın maçlarında özellikle derbilerde, geçenlerde de söyledim, iyi bir kapı açılmadı, onu ilk gün söyledim, çok hoş bir hadise değil. Hakemlerden en fazla canı yanan camia biziz. Roman yaparım yazmakla. Biz her zaman Türk hakemlerine olan güvenimizi, inancımızı yitirmedik. Madem bir kapı açıldı, Galatasaray ve Fenerbahçe derbilerini mümkünse aynı hakem ekibi, yoksa aynı kalitede hakem ekibiyle yönetilsin istiyoruz. Söylediğimin ertesi sabahı TFF'ye dilekçe verdik resmen. Olumlu olumsuz bir cevap gelmedi. Önümüzdeki Galatasaray maçını yabancı hakemle oynayacağız."

"Futbolda yapı var mı?"

Serdal Adalı: "Gözle görülür olmamakla birlikte var da diyemem yok da diyemem, ters giden bir şeyler var. Hak edenin kazandığı bir yapı yok. Ters giden bir şeyler var. Ters giden bir şeyler olmasa durum bu halde olmaz. Hakemlerden kaynaklanan, MHK'den kaynaklanan zaman zaman..."

"Tüm sezonun yabancı hakemle yönetilmesini ister misiniz?" 

Serdal Adalı: "Fantezi olur. Nasıl baş edecek bu işle TFF! "Baş edemeyiz ya. Koskoca Türkiye'de, eğer TFF bu hakem işini MHK ile beraber halledemiyorsa başka bir aksilik var. Kaldı ki kaliteli hakemlerimiz var. 2010 mu 2011 ben söyledim, imha ettiler beni. Üstünden 14-15 sene geçmiş. Zaman zaman hakemlerimiz, büyük camiaların, sosyal medyanın, medyanın etkisinde kalıyor. Zaman zaman çok kötü yönetimler oluyor. Göz göre göre hakkın, ben kendimden Beşiktaş'tan bahsedeyim, hakkımızın yendiği çok maç var."

"Keşke Türk hakemleri hatasız yönetse"

"Türk hakemlere güveniyoruz diyorsunuz, derbilere yabancı istiyorsunuz. Çelişki değil mi bu?"

Serdal Adalı: "Kapı açıldı diye diyorum. Keşke Türk hakemler hatasız yönetse..."

Detaylar geliyor...

TIKLAYIN - Fenerbahçe'den Galatasaray'a Mourinho ve ırkçılık cevabı: Aciz iftira!

TIKLAYIN - Derbinin hakemi Vincic'in karnesi

TIKLAYIN - Galatasaray, Mourinho'nun 'maymun gibi zıplıyorlardı' sözleri hakkında suç duyurusunda bulunacak!

TIKLAYIN - Jose Mourinho: Bahsettiğim pozisyonda, rakip yedek kulübesindeki herkes başında maymun gibi zıplıyordu

TIKLAYIN - Galatasaray ve Fenerbahçe'nin fikstürü: İşte kalan maçlar