Politika

Şerafettin Elçi: Bu gidişle 10 yıl sonra bölünürüz

Elçi: Başbakan Kürt sorununu çözmeye niyetliyse tek bir prensip kabul edecek: Kürtlerin eşit bir halk olduğu

31 Ekim 2012 11:37

Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi, "Başbakan bu kafayla giderse, bölünme olacak. Yavaş yavaş o noktaya gidiyoruz. Bizim nesil Kürt meselesini anlaşarak çözmek için son nesil. Bizimle anlaşamazlarsa bizden sonraki nesil anlaşmaya razı olmaz. Başbakan elini çabuk tutmalı. Ama ne hikmetse o bambaşka noktada” dedi.

Elçi'nin bu açıklamaları Aslı Aydıntaşbaş'ın Milliyet gazetesindeki köşesinde (31 Ekim 2012) yayımlandı.

Elçi özetle şunları söyledi:

"Başbakan isterse bu açlık grevlerinin bitmesini sağlayabilir. En basitinden anadilde savunma hakkı hemen Bakanlar Kurulu’na gelir, Öcalan’a tecritte de bir yumuşamaya gider. Ama son açıklamalarını dinledikten sonra korkuyorum. Tam bir diktatör havasında. Kendisini haklı gören, kimsenin duyarlılığına itibar etmeyen, herkesin teslim olmasını isteyen bir anlayış içinde...”

 

'Erdoğan'dan ilk randevu istediğimde PKK'yı ikna etmek mümkündü'

 

”(...) Erdoğan 6 ay önce telefonla aradı. Kürt meselesini görüşmek için randevu istedim. Ama randevuyu 45 gün sonra, hastalığım ağırlaştığında verdi. O zaman da artık gitmemin bir anlamı kalmamıştı. Çünkü ilk istediğimde PKK’yı bazı şeylere ikna etmek mümkündü. Zaman geçtikçe şartlar değişti. Özellikle de Suriye meselesi sonrasında. Şu anda PKK çok daha radikal bir noktada..."

Elçi, Aydıntaşbaş'ın "10 yıl sonra nasıl bir Türkiye olacak karşımızda" sorusuna "Başbakan bu kafayla giderse, bölünme olacak. Yavaş yavaş o noktaya gidiyoruz. Bizim nesil Kürt meselesini anlaşarak çözmek için son nesil. Bizimle anlaşamazlarsa bizden sonraki nesil anlaşmaya razı olmaz. Başbakan elini çabuk tutmalı. Ama ne hikmetse o bambaşka noktada... ” diye yanıt verdi.

 

'Öcalan'ı taparcasına seviyorlar'

 

Elçi, "Açlık grevlerinin Abdullah Öcalan odaklı olmasından rahatsız değil misiniz?” sorusuna şöyle karşılık verdi: ”Bunlar idealist insanlar. Bir inanç uğruna kelleyi koltuğa almışlar. Ve bir bölümü Öcalan’ı taparcasına seviyor, lideri olarak görüyor. Bu bir realite. Kabul edersin ya da etmezsin ama bu insanlar için Öcalan bir lider. Ve evet, belli bir tapınma kültürü de var. Unutma bir sürü insan kendini onun için yaktı. Ama bunu yok saymanın bir faydası yok.”