Sosyal Güvenlik

Sendika değiştirmemeleri için zorlanan Bosch işçileri yeniden sözleşme aşamasında

Bosch işçleri, sözleşme imzalanmadığı için diğer fabrikalardan daha düşük ücret aldıklarını söylüyor

23 Ocak 2015 13:11

Türk Metal Sendikasından istifa ederek Birleşik Metal-İş Sendikasına geçen, ancak tekrar Türk Metal’e geçmeye zorlanan Bosch işçileri, aradan geçen 4 yıldan sonra tekrar sözleşme aşamasına geldi.

Uzun mahkeme sürecinin sonunda yetkinin Türk Metal Sendikası’nda kalmasına üzüldüklerini söyleyen işçiler, sözleşmeden yine umutlu değiller. “Eskisi gibi olan bitenden haberdar olmadıklarını, taslak hazırlanırken fikirlerini bile almaya gerek duymayan sendikanın sözleşmeyi yine kendilerinden habersiz imzalamaya çalıştığını” söylüyorlar.

 

Sözler yine boş çıktı

 

Evrensel’den Hakkı Tali’nin haberine göre, sendika değiştirmek istemelerinin en önemli nedeninin “Türk Metal’de demokrasinin işlememesi” olduğunu söyleyen 12 yıllık bir Bosch işçisi, “Biz bu sendikada bir gün bile işçilere değer verildiğini görmedik. Ne zaman Türk Metal’den istifa ettik, sendika yöneticileri işte o zaman fabrikadan ayrılmadılar, hatta Genel Başkan Pevrul Kavlak günlerce fabrikada toplantılar yaptı” diyor. Bu toplantılarda sendika yöneticilerinin “Sizin mesajınızı aldık, söz veriyorum, ne istiyorsanız yapacağız” sözleri verdiğini, ancak değişen bir şey olmadığını anlatıyor.

 

Demokrasi hak getire

 

Yetki geldikten sonra Türk Metal, işçilerin anlatımına göre, “Önceden yaptığı gibi, kendi belirlediği delegeleri yemeğe götürerek, içinde ne olduğunu bilmedikleri” bir TİS taslağı hazırlamış. “Görüşmeler başladı, temsilciler bize yarım ağız açıklamalar yapıyorlar. Bir kere kendimizin seçmediği bu temsilcileri kabul etmiyoruz, Formaliteden seçimler yaptılar” diyen işçiler, demokrasinin olmadığı bir sendikada hakları savunmak isteyenlerin görev yapma şansının olmadığını düşünerek, temsilcilik ve delegelik için aday olmamışlar.

 

Grev kararı nedeniyle

 

Bosch’ta 8 yıldır çalışan bir işçi de Türk Metal’in yaşanan bunca şeyden sonra artık daha dikkatli olacağını düşündüğünü ancak yanıldığını ifade ederek, şunları söylüyor: “Sözleşme görüşmelerinde neler istendiğini tam olarak bilmiyorum. MESS grubundan farklı bir sözleşme imzalayacaklarına ihtimal vermiyorum. Soruyoruz sendika yöneticilerine, sözleşme kaç yıllık olacak diye, işverenin yasal olarak 3 yıllık sözleşme hakkı olduğunu söylüyorlar. Eğer bugüne kadar sözleşmeyi imzalamadılarsa Birleşik Metal-İş’in grev kararı almasından kaynaklıdır. Halen işçilerden korkuyorlar. Eğer bir kazanım elde edilirse işçiler yeniden harekete geçer diye kaygılanıyorlar.”

 

Uygulanmayan eylem kararı

 

Bosch patronunun taleplere olumlu yanıt vermediğini, Türk Metal’in kendilerine “Eylemlere hazır olun” çağrısı yaptığını aktaran işçiler, sendikanın samimiyetinden kuşku duyuyor. Bu güvensizliğin eski nedenleri bir yana, yeni nedenlerinden biri de sendika tarafından bir süre alınan “mesaiye kalmama” kararının uygulanmaması.

Bosch işçisi şöyle diyor: “Eğer fabrikada bir eylem kararı alınmışsa onun bütün bölümlerde uygulanması gerekir, ancak o zaman etkili olur. Bizde olan ise farklı… İşlerin sıkışık olduğu bölümlere, biz darboğaz deriz benzinli enjektörün, memenin yapıldığı bölümlerde, mesaiye kalmama eylemi yapılmıyor. Tersine işlerin az olduğu hatta stok olarak çalışan bölümlerde mesaiye kalınmamasını söylüyorlar. Şimdi biz bu sendikanın nesine güvenelim? Eğer güvenimizi kazanmak istiyorlarsa yalan söylemekten vazgeçmeleri gerekir.”

 

Türk Metal’e çağrı

 

Bosch işçisi, Birleşik Metal-İş Sendikasının aldığı grev kararını “MESS’in dayatmalarına en iyi cevabı onlar verdi. Biz de üyesi olduğumuz sendikanın Genel Başkanı Pevrul Kavlak’a sesleniyoruz: Hani fabrikaya gelip bize söz vermiştiniz ya, MESS dayatmalarına karşı mücadeleye hazırız ve Birleşik Metal sendikasının yaptığı gibi 3 yıllık sözleşmeyi kabul etmeyelim ve birlikte greve çıkalım.”

Grevi bütün işçiler merakla bekliyor. “Grevden sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyor bir Bosch işçisi, “Hele de kazanım olursa…” Bu nedenle Birleşik Metal-İş üyelerine ellerinden gelen desteği sunacaklarını söylüyorlar.

İşçiler, “Patronla sendika arasındaki anlaşmazlığın asıl nedeni, sendikanın geriye dönük olarak istediği sendika aidatları” diyor. İşçiler arasında sıkça dile getirilen bu kanı, doğru olup olmamasından bağımsız, sendikaya güvensizliğinin net bir ifadesi aslında. Söz konusu rakamın 10 milyon lira dolayında olduğunu söylüyor işçiler. “Eğer bu doğruysa o zaman bunlar işçinin hakkını aramak yerine kendi aidatlarını almanın peşinde demektir” diyen işçiler, sendikanın bu konuda kendilerine açıklama yapmasını bekliyor.

Sendika değiştirme sürecinden sonra işe giren bir işçi, süreci şöyle anlatıyor: “Bu güne kadar sendikasız bir işyeriymiş gibi çalışıyorduk. Sendikanın varlığı yokluğu belli değil. Sözleşme imzalanmadığı için diğer fabrikalardan daha düşük ücret alıyoruz, yetki alındıktan sonra bizim durumumuzdaki saat ücreti düşük olan işçilerde bir beklenti oluştu, ancak sözleşme hakkında bilgimiz yok. Görüşmelerden sonra temsilciler gelip ‘Şu kadar idari madde geçti’ diyorlar. Ayrıntıları hakkında bir bilgi yok, sorduğunda ‘Diğer fabrikalardaki gibi geçti’ diyerek geçiştiriyorlar. Nedense devlet sırrı gibi saklıyorlar.”