Milli Görüş’ün kurucusu Necmettin Erbakan’ın Huvzullah Gültekin adıyla dinlenilmesiyle ilgili olarak yürütülen soruşturma dosyasına ulaştığını yazan Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi, hala çalışan ve emekli olan birçok MİT mensubunun, “paralel yapı” olarak nitelenen Fethulalh Gülen cemaati tarafından dinlendiğini yazdı.
“Dinlenen MİT’çiler listesinde iki emekli olduğu için isimlerini söylememde sakınca yok” diyen Selvi, bu isimlerin eski MİT Kontrterör Dairesi Başkanı Mehmet Eymür ve eski MİT Dış Operasyonlardan Sorumlu Daire Başkanı Yavuz Ataç olduğunu iddia etti.
Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak gazetesinin bugünkü (23 Nisan 2015) nüshasında yayımlanan, “Ünlü MİT’çileri kim dinledi” başlıklı yazısı şöyle:
Kimi zaman, ”MİT- Emniyet” çekişmesi olarak takdim edildi, Mehmet Eymür ile Mehmet Ağar'ın mücadelesi. Kimi zaman, ”İki Mehmet”in mücadelesi.
Eymür, son olarak faili meçhul cinayetlerle ilgili davada ortaya çıktı ve 54 kişilik infaz listesini mahkemeye sundu.
90'lı yıllara Tansu Çiller'in, “Elimizde PKK'ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi var. Listede 60 kadar isim bulunuyor. Devlet PKK'yla olduğu gibi, PKK'ya mali destek sağlayanlarla da her biçimde mücadele edecektir “sözü damgasını vurmuştu.
90'lı yılların faili meçhul dosyasını açmak ya da Eymür-Ağar kavgasına girme niyetinde değilim. Sadece Eymür'e kulak verilmesi gerektiğine inanıyorum. Çünkü o dönemlere damgasını vuran isimlerden biriydi.
Özal'ın gizemli ölümünden sonra, devlet içinde çözüm sürecini yürüttüğü isimler kanlı bir şekilde tasfiye edilmişti. Geride kalanlar ise Mesut Yılmaz ve Tansu Çiller'in devri iktidarında kıran kırana bir güç mücadelesi verdiler.
28 Şubat'a kadar uzanan ittifaklar, tasfiyeler yaşandı. Kimi zaman MİT-Asker, kimi zaman Asker-MİT-CIA, kimi zaman Polis-Paralel yapı-CIA işbirliğine tanık olduk. Ama hangi güç bu devleti ele geçirmeye çalıştıysa, bu devlet onu bir şekilde tasfiye etti. Bugün paralel yapının başına gelenlerin bir nedeni de bu. CIA'nın, ”Uzun Kulağı” olarak görev yapan paralel yapı, stratejik hedefleri dinledi. Kriptolu telefonların dinlenilmesi, Başbakan'ın ofisine böcek yerleştirilmesi ve Dışişleri'nin dinlenmesi gibi.
Bu yazıda ise uzun kulaklar örgütünün yeni dinlemelerini paylaşmak istiyorum.
Biri 2010 yılı KPSS sorularının paralel yapı tarafından çalınması iddiasıyla yürütülen soruşturma.
Diğeri ise paralel yapının MİT'i dinlemesi.
Bu bilgilere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen, 2014/175724 numaralı soruşturma kapsamında ulaştım.
Merhum Erbakan'ın Huvzullah Gültekin adı altında terör örgütü üyesi gösterilerek yıllarca dinlenildiği olay deyim de siz gerisini anlayın.
MİT yasası gereğince dinlenen isimleri yazamayacağım. Zaten bu isimlerin sadece biri kendi adına alınan kararla dinlenilmiş.
O yüzden açık adlarını yazsam bile herhangi bir suç işlememiş olurum. Örneğin ”Asuman” adına karar çıkarılmış başka biri dinlenilmiş. Bir tek dürüstlük yapmışlar, erkekler adına karar alıp kadınları dinlememişler. Orada cinsiyet ayrımı yapmamışlar. Ama annesi adına dinleme kararı çıkarıp, kızını dinlemişler. Ne yapsınlar yaşlı teyzeyi dinleyip, romatizmal hastalıklarını takip edecek halleri yok ya, MİT'çi kızını dinlemek daha cazip gelmiş.
Ama orada iki isim var ki emekli oldukları için açık isimlerini yazabilirim.
Çalışan bir MİT mensubu adına dinleme kararı çıkarıp, Yavuz Ataç'ı dinlemişler. Az çok bu işlerden anlayanların Yavuz Ataç ismi karşısında irkildiklerinden eminim. Fransa'da yakalandığında Alaattin Çakıcı'nın üzerinden çıkan 'Kırmızı Pasaportu' verdiği iddiasıyla gündeme gelmişti Yavuz Ataç. O sırada görev yaptığı Pekin'deki İdare Ateşe görevinden apar topar Türkiye'ye dönmesi istenmişti.
Ergenekon kapsamında tutuklu olduğu sırada cezaevinde kuşkulu bir şekilde ölen Kaşif Kozinoğlu gibi Özel Kuvvetlerde yetişmiş, asker kökenli bir isimdi Yavuz Ataç.
Mehmet Eymür'le kesişen tarafları Hiram Abas'ın yanında görev yapmalarıydı. Özal'ın MİT'teki en yakın adamı olarak bilinen bir isimdi Hiram Abas. Efsane bir isimdi. MİT'in başına getirileceği konuşuluyordu. Suikasti , ”Proje” bir örgüt olan DEV-Sol üstlendi ama cinayeti faili meçhul kaldı.
Paralel yapı, Yavuz Ataç'ı, terör örgütü TİT üzerinden başka bir isimle alınan kararla uzun süre dinlemiş. Neyi merak ettiler, neyin peşindeydiler acaba?
Paralel yapı Mehmet Eymür'ü de dinlemiş. 2009 yılında Organize bir suç örgütü üzerinden alınan dinleme kararıyla. Hem de MİT'te aktif görevde olan bir isim üzerinden. Her zaman çok şey bilen adamdı Mehmet Eymür. Daha önce uzaklaştırıldığı MİT'e, Çiller sayesinde dönmüştü. Yine MİT'ten uzaklaştırıldı. AK Parti döneminde ünlü bir siyasetçi aracılığıyla yeniden MİT'e dönme girişimleri oldu, ama başaramadı. Eymür, “Uzun Kulaklar Cemaati”nin ilgi alanına da o dönemde girmiş.
Paralel yapı 2007-2009 arasında 4 MİT'çiyi dinlemiş. Dışişleri Bakanlığında MİT Müsteşarının da aralarında yer aldığı “Devlet görüşmesi”ni dinleyip servis eden bir yapı, 2 yılda 4 MİT'çiyi dinlemiş lafı mı olur? Yok tabi. Dükkan sizin istediğiniz kadar MİT'çi dinleyin diyecek halim yok. Sadece bu soruşturma 2009 yılına kadar olanı kapsıyor, 2009'dan sonrakilerden ne çıkar onu bilemem demekle yetiniyorum.
Mehmet Eymür'den, paralel yapının kendisini neden hedef seçtiği ve dinlemelerde neye ulaşmak istediklerine dair soru işaretlerini aydınlatmasını bekliyorum.
Evet neden Yavuz Ataç, neden Mehmet Eymür? Bu arada dinlenilen isimlerden biri var ki çok önemli. Çünkü o dönem MİT Müsteşarı olan Emre Taner'in en yakınındakilerden biriydi. Annesine bakıp kızını al kapsamda yapılmış, dinleme. Ünlü MİT'çiyi dinlemek için annesi adına karar çıkarmışlar. Ama tabi annesini değil, MİT'te “sırdaş” konumunda olan görevliyi dinlemişler.
Yani devletin polis istihbaratı, azılı terör örgütleri adına sahte isimlerle dinleme kararları çıkarıp, MİT mensuplarını dinlemiş. Paralel istihbarat, MİT'e operasyon çekmiş.