Koronavirüs'ün son kurbanı, Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Selim Yaşar (1956-2021) oldu. Selim Yaşar ilginç bir karakterdi. Onu Türkiye’nin gündemine getiren son olay, Yaşar Holding’in sponsor olduğu Karşıyaka Spor Kulübü’nün beşiği olan semtin 2017’deki başkanlık referandumunda açık ara “Hayır” demesi üzerine, sponsorluktan çekilme tehdidi savurmasıydı.
Selim Yaşar’ın bu tehdidi büyük tepki doğurmuş, Yaşar Holding tarafından üretilen Pınar ürünlerine yönelik boykot kampanyaları başlatılmıştı. Yaşar Holding durumu toparlamak için Selim Yaşar’ın mesajlarının kendi görüşleri olduğunu ve Holding’i bağlamadığını belirten bir açıklama yaptı. Selim Yaşar ortadan kayboldu…
Aslında Holding’in tarihini bilenler, Selim Yaşar’ın kişisel sempatisi dışında AKP ile organik bir bağın bulunmadığını biliyordu. Yaşar Holding bir siyasi çizgiyle özdeşleştirilecekse o elbette eski Başbakan (Sonranın Cumhurbaşkanı) Süleyman Demirel çizgisiydi. Yaşar Holding’in kurucusu (Ve bu arada TÜSİAD’ın kurucularından) Selçuk Yaşar, 1970’li yıllarda Demirel’e en yakın iş insanlarından biri olmuştu.
Demirel çizgisine olan sempati sonraki yıllarda da sürmüş, bir dönem Holding’in CEO’luğunu 1990’lı yıllarda Doğru Yol Partisi’nden (DYP) milletvekilliği ve daha sonra Adalet Bakanlığı yapmış olan Hasan Denizkurdu üstlenmişti.
Selçuk Yaşar’ın oğlu Selim Yaşar da siyasete AKP’den değil, DYP’den başlamıştı. 2002 yılında Doğru Yol Partisi’nden milletvekili adayı olmuş, ancak DYP baraj altında kalınca seçilememiş, aynı yıl AKP’ye geçiş yapmıştı. 2004-2009 yılları arasında İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Başkan Vekilliği ve Karşıyaka Belediyesi Meclis Üyeliği yaptı.
Siyasete olan yakın ilgisinin babası ve ailenin diğer üyeleri tarafından tasvip edilmediği söyleniyordu. Bir dönem Yaşar Holding’deki görevlerinden azledildi veya ayrıldı. O dönemde bunun babası Selçuk Yaşar ile siyaset yapma konusunda ters düşmesinden kaynaklandığı söylenmişti. Grupta sırasıyla Selim Yaşar'ın kardeşleri Feyhan Yaşar ve İdil Yiğitbaşı yönetim kurulu başkanı oldu. 2015’te ise bayrağı tekrar Selim Yaşar devraldı. 2015’teki geri dönüşünde, iktidar partisinin üyesi olmasının payı var mıydı, Yaşar Holding de ayakta kalmanın, büyümenin yolunu yandaşlıkta mı bulmuştu, bilinmez...
Bununla birlikte Yaşar Holding’de patronun sık sık değişmesi siyasetle değil, kurucu Selçuk Yaşar’ın tarzı ve aile içi rekabetle ilgiliydi. Söylenenlere göre topluluğun kurucusu Selçuk Yaşar, ileri yaşına rağmen (1925 doğumluydu) yönetime sık sık müdahale ediyor, Holding’in performansından bir türlü memnun olmuyor ve işin başındaki kişiyi değiştiriyordu.
Aile içindeki anlaşmazlıkların da sonu gelmiyordu. Örneğin 2009’de Feyhan Yaşar’ın başkanlığı kızkardeşine bırakmasında, denilene göre İdil Yiğitbaşı’nın eşi Ahmet Yiğitbaşı’nın boya grubunda başkanlık beklentisine girmesi, Feyhan Yaşar’ın da henüz zamanı olmadığı gerekçesiyle buna karşı çıkması etkili olmuştu….
Selim Yaşar 2015’te devraldığı başkanlığı düne kadar sürdürdü. Karşıyaka ile ilgili açıklaması sonrasında başlatılan boykotlardan ürkmüş olmalı ki, son yıllarda herhangi bir siyasi açıklama yapmadı.
İzmir’de Selim Yaşar’ın sadece siyasi çizgisiyle değil, kişiliği, günlük hayattaki davranışları ile de olağandışı bir karakter olduğu söylenir. Ama bunları İzmirli gazetecilerin yazması daha doğru olur galiba…
