Ergenekon davası kapsamında yargılanacak olan Cumhuriyet gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk, iddianameyi hazırlayan savcılar Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın hakkında kişilik haklarına saldırıda bulundukları gerekçesiyle dava açtı. İlhan Selçuk’un avukatları, duygularını iddianamede yansıtan Ergenekon savcılarının bazı saptama ve bilgilere, davayla ilgisi olmadığı halde yasaya aykırı olarak iddianamede yer verdikleri iddiasında bulundu.
Dava dilekçesinde mahkemeden kişilik haklarına yapılan haksız saldırının tespitini isteyen İlhan Selçuk, davalı savcılardan para olarak herhangi bir tazminat isteminde bulunmadı.
Karalama ve küçük düşürme amacı İstanbul 7. Asliye Hukuku Mahkemesi’nde açılan davada, Selçuk’un avukatları, soruşturmayı yürüten savcılar Öz, Pekgüzel ve Taşkın’ın Selçuk’a yönelik bazı saptama ve bilgilere davayla ilgisi olmadığı halde yasaya aykırı olarak iddianamede yer verdikleri ve Selçuk’u karalama, küçük düşürme amacıyla kullandıklarını iddia ettiler.
Haksız saldırı
Dava dilekçesinde mahkemeden kişilik haklarına yapılan haksız saldırının tespitini isteyen Selçuk, davalı savcılardan para olarak herhangi bir tazminat isteğinde bulunmak yerine kararın gazetelerde ilanen yayımlanmasına hükmedilmesini talep etti. Dava dilekçesinde, iddianamede ve dosyada yer verilen bazı bölümlerden alıntılar yapılarak, bu bilgilerin davayı açan savcıların Selçuk’a yönelik kişisel tavır ve duygularını yansıttığına yer verildi.
Davayla ilgisiz yayımlara izin Savcıların, soruşturma sürecinde duygularının iddianameye yansıtıldığı belirtilerek yasada öngörüldüğü şekilde davranılmadığı, keyfi işlemler yapıldığı, davayla ve suçlamayla ilgisiz anlatım ve bilgilerin yayımlanmasına bilerek neden oldukları belirtildi.
“İlhan abi” denilmesi dava konusu Selçuk’un kamuoyunca tanınmışlığı ve saygınlığının, birçok önemli şahsiyetle tanışıklığının, kendisine “İlhan abi” denilmesinin dahi davada savcılar taraftan ‘Su kanıtı’ olarak gösterildi dava dilekçesinde, Selçuk’un yaşam tarzımının geçmişinin de “Nazi dönemi anlayışıyla” suçluluğunun kanıtıylmış gibi gösterilmesinin, savıların Selçuk’a yönelik sübjektif, yanlı ve maksatlı görüşlerini ortaya koyduğu ileri sürüldü.
Gözaltına alınış biçiminden Selçuk sorumlu tutuldu Dilekçede ayrıca Selçuk’un gözaltına alınış biçimine yönelik olarak medyada yapılan eleştirilere de iddianamede geniş yer verilerek yanıtlanması ve bunun sorumlusunun da Selçuk olarak gösterilmesinin kabul edilebilir bir kamu görevlisi yaklaşımı olamayacağı vurgulandı.
Savcı Öz'ün teyzesinin oğluna gözaltı