Nesin Vakfı yönetici Ali Nesin gönderdiği mektupta vakfın sel felaketinde büyük maddi hasar gördüğünü anlattı ve yardım istedi. 1973 'te Aziz Nesin tarafından kurulan ve
eğitim olanaklarından yoksun çocukların ''toplumsal sorumluluğu olan,
özgüvenli ve özverili, topluma yararlı bireyler olarak yetişmelerini
sağlamayı'' amaçlayan Nesin Vakfı da sel felaketinden ağır yara aldı.
42 çocuğun barındığı vakıf tamamen su altında kaldı büyük maddi
hasarlar gördü. Vakfın yöneticisi Ali Nesin, felaketin tahribatıyla
ilgili vakfın sitesinden bir mektup yayınladı:
''Sevgili Dostlar,
Kötümserliğe
kapılmaca yok. Hayat bir mücadeledir. Bu sel felaketini de bu
mücadelenin bir parçası olarak değerlendirip eski günlerimize dönmek
için canla basla, askla şevkle çalışacağız. Eskisinden daha da güzel
bir vakıf yapacağız. Yarın çok daha kötü bir sel felaketi
bekleniyormuş. Nasıl mümkünse! Elimizden geldiğince hazırlanıyoruz.
Küçük çocuklarımızı anneleriyle birlikte İstanbul'daki evlerimize
yolladık. Vakıf'ta sadece eli iş tutan gençler kaldı.
Görmeden
anlaşılmaz ama felaketin boyutlarını anlatmaya çalışayım. Su anda
çamurdan bir vakfımız var desem abartmış olmam. Bodrum kat bastan
aşağı, giriş katı bir buçuk metre kadar su altında kaldı. Bahçedeki su
düne kadar boyu aşıyordu. Simdi suyu gitti diz boyu balçığı kaldı.
Çizmeyi bırakmadan ayağınızı balçıktan kurtarmanız zor.
Selin sürükledikleri meyve ağaçlarının arasına
takılmış, ağaçları eğmiş, kocaman bir bariyer oluşturmuş. O yemyeşil
bahçeden geriye eser kalmadı. Çoluk çocuk hep birlikte o kadar da çok
emek vermiştik ki… Hayvanlarımıza yem için ektiğimiz onlarca donum
tarla bataklığa dondu. Seralarımız kimbilir nerelerdeler.
Komsu
haradaki onlarca at boğuldu. Muhteşem atlardı. Hep birlikte koşmaya
başladıklarında zemini zangır zangır titretirlerdi. Çocuklarımız, o
atları küçücük boylarıyla çitin üstünden uzanarak, bahçeden
kopardıkları tutam tutam çimlerle beslerlerdi. Minicik ellerle atların
koca koca dişlerini yanyana görmenin keyfine doyum olmazdı ...
Baskalarina para kaynağı olan o atlar bizim neşe kaynağımızdı. Gitti
gider canim atlar.
Tiyatro
salonumuz tanınmaz halde. Şu anda içine bile girilemiyor. Mutfağımız
kullanılmaz durumda, içine zor giriliyor. Çamaşır makinaları, bulaşık
makinaları, kurutma makinası, buzdolapları, fırınlar, soğutma depoları,
kalorifer kazanı... Medeniyet namına ne varsa yok oldu. Et stoğumuz
perişan. Kokuşmadan gömmek gerekiyor. Ama nereye? Her yer balçık.
Su, elektrik, telefon, internet kesik elbet.
"Dereboyu"ndaki evime uzun süre ulaşamadık. Aziz Nesin'in en önemli
notları oradaydı. Sel, ağaç kütüğünden karavana kadar, ne bulmuşsa
önüne katmış tüm şiddetiyle akıyordu. Neyse ki ev yıkılmadı ve notlara
bir şey olmadı. Mucize diyesim geliyor. Kullanılmaz hale gelen koltuk,
kanape, yatak yorgandan ya da tamamen suya gömülen elbise
depolarımızdan söz etmiyorum bile.
Bitirmek
üzere olduğumuz "Sanatçı Evi" perişan. Yeni bastan yapacağız. Kitap
depolarındaki on binlerce liralık Aziz Nesin kitabi mahvoldu. Aziz
Nesin'in yıllarca biriktirdiği gazete koleksiyonunun büyük bir kısmını
ciltletmiştik. Büyük ölçüde parasızlıktan ama bir miktar da
ihmalkarlıktan ciltletemediğimiz binlerce gazete hamur oldu.
1976'nin
Politika gazetelerini gördüm. İçim acıdı. Mezunlar dahil bütün büyük
çocuklarımız Vakf'a geldiler. El birliğiyle Vakf'ı temizlemeye
çalışıyorlar. Felaketin boyutunu anlamak için görmek, yaşamak lazım.
İki tesellimiz var:
1) Hiçbirimize bir şey olmadı.
2)
Aziz Nesin'in bütün arşivi kurtarıldı. Çocuklarımızın ilk aklına bu
notlar gelmiş. 3000 dolayında dosya... İnanilmaz bir surat ve
imrenilecek bir işbirliğiyle çocuklar bütün dosyaları su basmadan
kütüphaneden ikinci kata çıkarmışlar. Sabahın köründe uykularından
fırlayıp...
Çocuklarımızın
kimisi haylaz kimisi yaramaz kimisi söz dinlemez olabilir, ama hiç
görmedikleri Aziz Dede'lerinin notlarının ilk kurtarılacak eşya
olduğunu biliyorlar... Eğitim işte böyle bir şey olmalı. Her şeye
karşın iyimserliğimizi elden bırakmayacağız ama. Sürekli ileriye
bakmaya and içtik. Mücadeleye devam!
Sevgili
Dostlar, Nesin Vakfı'nın ana binasını depreme karşı güçlendirmek
gerekiyordu. Bu sel felaketiyle birlikte binanın zemini daha da
zayıflamıştır. Binayı güçlendirmenin maliyeti 350-400 bin lira
arasında.
Sel felaketi dolayısıyla zararımızın da (insan
gücünü saymazsak) en az 500 bin TL dolayında olduğunu sanıyorum. Bizim
boyumuzu fersah fersah asan meblağlar bunlar. En zor zamanlarımızda hep
yanımızda olan sizlerden bütçenize göre bir katkı bekliyoruz.
Çok teşekkürler. Sizlere ve geleceğe inancımız sonsuz. Hepimizden sevgiler, saygılar.''
Ali Nesin
İnternetten bagis icin: https://secure.cs.bilgi.edu.tr/nesinvakfi/bagis.php.
Banka hesap numaraları:
TL hesapları:
İş Bankası, Parmakkapı Şubesi Şube kodu 1042 Hesap no. 0714327
Ziraat Bankası, Çatalca Şubesi, Şube kodu 130, Hesap no. 952 22 32 - 5001
Vakıf Bank, Çatalca Şubesi, Şube kodu 237, Hesap no. 434 84 59
Posta Çeki no. 164 00 09
Euro hesapları:
Ziraat Bankası, Çatalca Şubesi, Şube kodu 130, Hesap no. 952 55 01 -- 5003 (IBAN: TR 80000 1000 1300 9525501 5003)
Vakıf Bank, Çatalca Şubesi, Şube kodu 237, Hesap no. 400 79 36
Dolar hesabı:
Ziraat Bankası, Çatalca Şubesi, Şube kodu 130, Hesap no. 952 55 01 -- 5001 (IBAN: TR 37000 1000 1300 9525501 5001)
Vakıf Bank, Çatalca Şubesi, Şube kodu 237, Hesap no. 400 79 37
CHF hesabı:
Ziraat bankası, Çatalca Şubesi, Şube kodu 130, Hesap no. 952 55 01 -- 5002 (IBAN: TR 10000 1000 1300 9525501 5002)
Swift Kodlar:
Ziraat Bankası, Çatalca Şubesi Swift kodu: TCZBTR2A
Vakıf Bank, Çatalca Swift kodu: TVBATR2A