Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, verdiği kararda eşiyle cinsel ilişkide bulunmamayı ‘kişilik haklarına saldırı’ olarak yorumladı ve eşiyle cinsel ilişkide bulunmayan kocayı tazminat ödemeye mahkum etti.
Eşinin kendisiyle birlikte olmadığı gerekçesiyle boşanma ve tazminat talebiyle açılan davada Ankara 3. Aile Mahkemesi’nin verdiği kararı bozan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, cinsel birleşmenin olmaması nedeniyle kocanın tazminata mahkum edilmesi gerektiğine karar verdi.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, verdiği kararda şu görüşleri dile getirdi: “Erkek eş tarafından psikolojik nedenlerle de olsa cinsel birleşmenin gerçekleştirilmemesi kadına manevi tazminat verilmesi için yeterlidir. Ruhsal nedenlerle de olsa cinsel birleşmenin gerçekleştirilmemesi kusur oluşturur.
Davacı kadının kişilik haklarına saldırının varlığı sabittir. Türk Medeni Kanunu’nun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür.
Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir."