Sağlık

Şeker bağımlısı mısınız?

Yapılan bir araştırmaya göre sürekli canınız tatlı çekiyorsa, belki de siz bir şeker bağımlısısınız.

22 Aralık 2008 02:00

Yapılan bir araştırmaya göre sürekli canınız tatlı çekiyorsa, belki de siz bir şeker bağımlısısınız. Uzman Diyetisyen Dilara Koçak, Milliyet Cafe’deki yazısında (22.12.08), şeker bağımlılığını ve bu bağımlılığı aşmak için yapılması gerekenleri anlatıyor. Koçak’ın yazısı şöyle:

“Yapılan bir araştırmaya göre sürekli canınız tatlı çekiyorsa, belki de siz bir şeker bağımlısısınız. Bıkmadan şeker yemek, beyinde madde kullanımıyla benzer etkiler gösteriyor.


Bazıları her gün tatlı aşeriyor ve bunu bir kurabiye veya bir dilim kek ile tatmin ediyor, bazıları ise ayda sadece birkaç kez tatlı aşeriyor, ama o anda kocaman bir kutu kremalı bisküvi bile onları tatmin etmeye yetmiyor. Yakın zamanda yapılan araştırmalara göre hangi gruba giriyor olursanız olun eğer sıklıkla tatlı aşeriyorsanız şeker bağımlılığınız olabilir ve bu beyninizi etkileyebilir.

Şeker ve tatlandırıcılar tıpkı kokain ve eroin vb maddeleri kullanan bağımlılarda olduğu gibi beyinde kimyasal değişiklikler başlatıyor. Bu konuda Princeton Üniversitesi’ndeki araştırmacılar fareleri kullanmışlar.

Aşerme bağımlılık göstergesi

Princeton Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, farelerin tıkınırcasına şeker yemesine izin verip daha sonra uyudukları sırada ve uyandıktan sonra birkaç saat onları yemekten mahrum etmiş ve bunu üç - dört hafta boyunca devam ettirmiş. Araştırmacılar farelerin hızlı hızlı yemek yiyip bol bol şekerli su içmesini tıkınırcasına yemek olarak varsaymış. Aşermeler ve relapslar (nüksler) bağımlılığın önemli unsurlarındandır. Bu yeni araştırma şekerde ve tıkınırcasına yiyen farelerde bu davranışların oluştuğunu göstermiş oluyor.

Yoksunluk belirtileri var

Tıkınırcasına şeker yemek beyinde madde kullanımı ile benzer etkiler gösteriyor. Fareler şeker tıkındıkları zaman beyinlerinde dopamin salgılanmasında artış görülmüş. Farelerin şeker teminleri kesildiği zaman beyindeki dopamin seviyeleri düşmüş ve dişlerinin çatırdaması, labirenti keşfetmek yerine küçük tünellerinde kalmak gibi yoksunluk belirtisi olan anksiyete davranışları sergilemişler. Kötüye kullanılan maddeleri alan bireylerde de aynı şekerli suyun yaptığı gibi beynin aynı kısmında dopamin salgılanması veya seviyenin yükselmesi gözlenir. Araştırmacılar bunu birçok kişinin çok sıkı diyet yaptıktan sonraki günlerde yiyememiş oldukları her şeyi fazlasıyla tüketme isteğine benzetiyor.

Neden tatlı aşeririz?

New York Presbiterian Hastanesi'nden Dr. Louis Aronne ise bu konuya şöyle yaklaşıyor: Herkes farklıdır ve herkes tatlı aşermez. Her bağımlılığın kendi tedavisi vardır. Şeker bağımlılığıyla savaşmak için güne sabah protein ve sebze yiyerek başlayın, çünkü güne nişasta ve tatlı yiyerek başlarsanız bütün gün canınızın bunları çekmesine yol açabilir.
Danışanlarım üzerinde yaptığım gözlemlere göre benim tespitim ise şöyle: Uzun süre yemediğinizde canınız tatlı istemez, ama bazen öyle günler olur ki tatlı yemeden rahat edemezsiniz. Her yemek sonrası vücudunuz beyninize tatlı yemeden doydum sinyali göndermez veya gece çikolata yemeden uyuyamazsınız. Bu durum birkaç sebepten kaynaklanıyor olabilir.

Bağımlılık diyerek geçmek bana çok doğru gelmiyor. Birincisi damak tadı ve beslenme alışkanlığınızı bu şekilde geliştirmiş olabilirsiniz. Ya da psikolojik olarak sizi daha mutlu ettiğine ve tatlı yemeye ihtiyacınız olduğunuza inanırsınız. Veya insülin denen iştah canavarı pankreas tarafından kontrolsüz salınıyor olabilir. Her üç durumu da çözmek mümkün.
Sürekli tatlı yeme ihtiyacı, açlık halinde konsantrasyon güçlüğü, sinirlilik, yemekten 3-4 saat sonra acıkma ve gece tatlı isteği gibi şikâyetler insülin metabolizmasında bozukluğu düşündürür. Özellikle fazla kilonuz varsa mutlaka bir endokrinoloji ve diyabet uzmanına danışın.

Sadece açlık kan şekerine bakmak, böyle bir durum için yeterli değildir. Mutlaka insülin ve glikoz metabolizması beraber değerlendirilmelidir. Hatta fazla kilolarınızın sorumlusu bu bozukluk olabilir. Yedikleriniz enerji olarak kullanılamayıp yağ olarak depolanıyor olabilir.

Tatlı krizini aşmak için

Tatlı krizleriyle baş etmek için günlük beslenme modeliniz, kesinlikle az ve sık yemek olmalı. Mutlaka güne protein ve karbonhidratı beraber alarak başlayın ve üç saatte bir aynı davranışı tekrar edin. Sabah sadece poğaça veya meyve doğru seçim değildir, çünkü karbonhidrattır. Yanına peynir veya süt protein ilavesi yapılırsa kan şekerini dengeler. Canınız çikolata çektiğinde de yanına mutlaka süt gibi bir protein eklemeyi deneyin.”