Gündem

Sedat Ergin: Osman Kavala, Gülen cemaatine erken bir tarihten itibaren çekinceyle yaklaşmış ve mesafeliydi

Ergin, Kavala ile 2017 yılında aralarında geçen bir telefon görüşmesini kaleme aldı

27 Şubat 2020 07:28

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Gezi davasında iki yılı aşkın süredir tutuklu bulunan ve beraat eden, beraat ettiği günün ertesinde 15 Temmuz soruşturması kapsamında yeniden tutuklanan Osman Kavala ile 2017 yılında aralarında geçen bir telefon görüşmesini bugünkü köşesine taşıdı. 

Ergin, "Osman Kavala aradı. Darbe yazılarımı ilgiyle okuduğunu, istifade ettiğini, ayrıca cemaat bağlantılarını önemli bulduğunu söylediğini hatırlıyorum.Konuşmamızın hafızamda çok iyi yer etmiş olan bir noktası, bu yazıların İngilizceye çevrilip yurtdışında okunmasının yararlı olacağından söz etmesiydi. Söz konusu yazıların çevirilerinin Hürriyet’in İngilizce yayımladığı ‘Hürriyet Daily News’da çıkıp çıkmadığını ya o sordu ya da o sormadan ben konu ettim. Çünkü, darbe yazılarımın o dönemde Hürriyet Daily News’un genel yayın yönetmeni Murat Yetkin’in talimatıyla ekibi tarafından İngilizceye çevrilip düzenli bir şekilde yayımlandığını Kavala’ya söylediğim de aklımda kalmış." ifadesini kullandı. 

Ergin, "Tabii, bu Osman Kavala ile Fetullahçı örgütü konu alan tek konuşmamız değildi. Tutuklanmasından önce çok gerilere giden bir zaman aralığı içinde kendisiyle yaptığımız bir dizi sohbette cemaat sorunu hep konuşuldu. Yani örgütün adı daha FETÖ diye konmadan çok önceki zamanları kastediyorum. Kendisini tanıyan biri olarak ve muhtelif sohbetlerimize dayanarak şu olgunun altını çizmeyi gerçeğin anlaşılması bakımından bir görev addediyorum. Osman Kavala, Gülen cemaatine erken bir tarihten itibaren çekinceyle yaklaşmış, cemaatin özellikle polis ve yargıdaki hukuk dışı uygulamalarının ortaya çıkmasıyla birlikte tutarlı bir tavır sergileyerek, mesafeli, eleştirel bir çizgiye geçmiştir." görüşünü savundu. 

 

 

E*

FETÖ’nün en büyük kumpas organizasyonlarından biri olan ‘Balyoz davası’, Kavala’nın kuvvetli tavır aldığı bir dosyadır. Bilinen bir hadise, Balyoz iddianamesi açıklandıktan sonra sahibi olduğu ‘Cezayir’ isimli mekânda 2010 Aralık ayında düzenlediği toplantıdır. Kavala, birlikte Balyoz iddianamesindeki delillerin sahteliğini kanıtlayan çok önemli çalışmalara imza atan, bu konuda iki de kitap yazan Prof. Dani Rodrik ve eşi Pınar Doğan’ın tespitlerini paylaşmaları için bir grup gazeteci, yazar ve kanaat önderi ile bir toplantı düzenlemiştir. Davet alan liberal aydınların önemli bir bölümü bu çağrıya itibar etmemiştir.

Ergin yazısında şunları kaydetti: 

Başka örnekler de verebilirim ama gerek yok. Meselenin özü şudur: Osman Kavala, Gülen cemaatinin devlet içinde kendi başına hareket eden bir yapı oluşturduğunu, kendi gündemini izlediğini, bu çerçevede  demokrasi ve hukuk düzeni için bir tehdit oluşturduğunu zamanlı bir şekilde görüp, bu konuda net tutum alabilmiş bir aydındır. Ayrıca, dünya görüşü itibarıyla gençlik yıllarından itibaren kendisini solda konumlandırmış, darbelere karşı her zaman kararlı tavır sergilemiş demokrat bir insandır.

Şimdi darbeci olduğu suçlamasıyla günlerini Silivri’de demir parmaklıkların arkasında geçirdiği aklıma geldikçe, her seferinde 2017 yazındaki o telefon konuşmamızı hatırlıyorum. 

Yazının devamı için tıklayın