Gündem

Sedat Ergin: AYM, teknesinden alınıp tutuklanan gazeteci için nasıl bir karar verdi?

"Kararın önemi, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan tutuklama verilmesiyle ilgili çıkan ilk 'ihlal' olmasıdır"

Hakan Aygün

02 Mart 2021 07:56

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Anayasa Mahkemesi'nin sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklanan gazeteci Hakan Aygün hakkında verdiği "hak ihlali" kararını yazdı. Ergin, "Kararın önemi, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' suçundan tutuklama verilmesiyle ilgili çıkan ilk 'ihlal' olmasıdır" değerlendirmesini yaptı. 

Ergin yazısında, "Geçen nisan ayının başında Bodrum’da yaşanan ve kamuoyunda da yankılanan bir hadise, gazeteci Hakan Aygün’ün dini değerleri aşağıladığı suçlamasıyla Gümbet’te belediyenin marinasına demirlediği teknesine düzenlenen bir polis baskınıyla gözaltına alınması, ardından tutuklanarak hapse atılmasıydı. Aygün’ün tutuklanma nedeni sosyal medyadan yaptığı bazı paylaşımlardı. Bu paylaşımlar nedeniyle Muğla E Tipi Cezaevi’nde bir ayı aşkın süre hapis yattı Hakan Aygün. Bu sürenin yaklaşık üç haftasını tek kişilik bir hücrede geçirdi. Hazırlanan iki ayrı iddianamenin birleştirildiği bu dava Bodrum’daki 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) geçenlerde Aygün’ün tutuklanmasıyla ilgili 'hak ihlali' kararı vermesi, bu konuyu yeniden gündeme taşıdı." ifadesini kullandı. 

Ergin yazısında şunları kaydetti:

"Ve nihayet çarpıcı bir tespit, TCK 216/1’in aradığı 'yakın tehlike' koşuluyla ilgilidir. AYM, 'tahrik suçu yönünden zorunlu olan yakın tehlikenin soruşturma mercilerince ortaya konulamadığını' kaydediyor. Çok açık bir ifadeyle, kamu barışını tehlikeye sokan bir durum görmüyor bu dosyada.

AYM, başvurunun ifade ve basın özgürlüğünün ihlal edildiği yolundaki bölümüne yargılamanın devam ettiği gerekçesiyle girmemiştir.

Sonuçta Aygün’ün başvurusunda, AYM, Anayasa’nın 19. maddesinde güvence altına alınan 'Kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine' karar vermiştir. Yüksek mahkeme Aygün’e bu hak ihlali nedeniyle 40 bin TL manevi tazminat ödenmesine de hükmetmiştir.

Kararın önemi, AYM’den TCK 216/1 maddesindeki “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” suçundan tutuklama verilmesiyle ilgili çıkan ilk 'ihlal' olmasıdır. Bu karar AYM’nin Birinci Bölümü’ndeki beş üyenin oybirliği ile çıkmıştır. Bölüm üyelerinin Osman Kavala ya da'Barış Akademisyenleri' gibi çekişmeli kararlarda farklı yönde oy kullanırken bu dosyada oybirliği içinde hareket etmiş olmaları bu kararın vurgulanması gereken bir başka kayda değer yönüdür."