Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’nda 15 Temmuz darbe girişiminin “Pars” koduyla isimlendirildiği ortaya çıktı. İddianamede, şemada görev alan komutanlara telsiz görüşmeleri için kodlar verilirken, darbeci 328 asker WhatsApp gruplarına yazılan ‘Pars’ mesajıyla harekete geçti.
Kara'da 15 Temmuz darbe girişiminden sonra açılan en dikkat çekici davalardan biri de Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayın’daki darbeciler hakkında açılan dava oldu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, eski Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Ali Yazıcı dahil 534 şüpheli yer alıyor. İddianamede yer alan bilgilere göre, darbe teşebbüsüne alay personelinin büyük bir kısmı katıldı. Buna göre, alayda görevli askerlerin darbe teşebbüsüne ilişkin faaliyetlerini de Alay Komutanı Albay Muhsin Kutsi Barış yönlendirdi. Alay Komutanı, özellikle 11-15 Temmuz 2016 tarihleri arasında rutinin dışında çok sayıda asker misafiri de ağırladı. Görüşmelerini gizlemek amacıyla kendisini ziyarete gelen özel misafirlerinin kaydının tutulmaması emrini de verdi. 15 Temmuz öncesinde de bir haftaya yoğunlaşan toplantılar, yüz yüze ve telefon görüşmeleri gerçekleştirip, planlamalar yaptı. Bu planlamalar dahilinde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayında gerçekleştirilen darbe teşebbüsüne ilişkin faaliyetlerin tamamı da ‘Pars’ kod adıyla isimlendirildi.
Şüpheli Binbaşı Anıl Aktaş’ın makam odasında yapılan aramada da ‘Pars Darbe Planı’nın bir kopyası bulundu. Belgede, en az 328 kişinin ismi yer alıyordu. Bunun yanı sıra, 15 Temmuz’da saat 21’den itibaren alayda görevli bazı rütbeli askerlerin WhatsApp gruplarına daha önceden alarm kodu olarak belirlenen ‘Pars’ yazılı mesaj atıldı. Önceden kararlaştırıldığı şekilde gruplarda yer alan ve mesajı okuyan şüpheli personel de en seri şekilde alaya gitmek üzere hareket etti. İddianamede yer verilen bilgilere göre, telsiz görüşmeleri için Pars şemasında, alay komutanına ‘kaplan’, alay komutan yardımcısına ‘kaplan-1’, tabur komutanına ‘kaplan-2’, köşk birlik komutanına ‘kaplan-3’, 1. müdahale kuvvetine ‘kudret’ ve köşk muhafaza komando bölüğüne de ‘kaya’ kodu verildi.
İddianamede yer verilen bir başka dikkat çekici bilgiye göre de, TRT baskını ile ilgili oldu. Buna göre, Muhafız Alayı komutanı Muhsin Kutsi Barış’ın 15 Temmuz’dan üç gün önce telsizlerin TRT’nin bulunduğu yer civarında çekip çekmediğini kontrol ettirdiği de kaydedildi.
Darbeye direnen genci ikinci kattan attılar
FETÖ’nün darbe girişimi sırasında Kara Harp Okulunda yaşanan eylemlere ilişki aralarında sözleşmeli subay adaylarının da bulunduğu 164 kişinin yargılandığı davada savunma yapan sanık kursiyer Türkarslan, darbecilerin Genelkurmay Başkanlığının önünde toplanan sivilleri nasıl katledildiğini anlattı: “Genelkurmay Başkanlığı karargahında darbeyi önlemek isteyen birçok sivil katledildi. Helikopter bulunduğumuzu tarafa yoğun ateş etti, yerin sarsıldığını hissediyordum. Kopan kolları, bacakları, fışkıran kanları gördüm. Milletin televizyonda izlediğinin canlı şahidiyim. Oradaki bir rütbeli ‘Bunlar haindir, İŞİD’lidir, teröristtir, katli vaciptir. Alın bunları dışarı atın’ diyordu. 25 yaşlarında bir delikanlı yaralı vaziyette yerde yatıyordu. Nabzını yokladım, zayıftı. Gözlerini araladı, nefes almakta zorlanıyordu. ‘Beni ikinci kattan attılar’ diyebildi. Bu nasıl bir caniliktir hakim bey, bu bizim vatandaşımız değil mi, nasıl bu caniliği yaparlar? Onu sırtıma aldım, ambulansa götürdüm.” Türkarslan, yaralı genci taşıdığını gören bir komutanın kendisine kızdığını iddia ederek, “Komutan bana, ‘Ölmediyse bırak onu, kendisi çıksın. Yoksa seni de vururum.’ diyordu. Bu ölüm tehdidine rağmen onu çıkardım” dedi.