T24 - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Buradan AKP'nin arka bahçesi konumuna gelen AKP'li bir yargıç gibi görev yapan yargıçlara sesleniyorum. Herkes aklını başına almalı, herkes namusuyla görevini yapmalı. Gün gelir bunun hesabı sorulur" dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu sözlerini ''Anayasa Mahkemesi'ne hülleyle yargıç atıyorlar. Bu yargıya güvenelim mi- Yargıtay'a 160 tane sanki militan seçtiler. 160 blok oy kullanılıyor. Sizin 160'ınızın da görüşü aynı mı- Nereye kimi atayacaklarını belirliyorlar...' şeklinde sürdürdü.
Kemal Kılıçdaroğlu, Gündoğdu Meydanı'nda düzenlenen "Cumhuriyet, Demokrasi ve Özgürlük" mitinginde yaptığı konuşmada, "Hükümetin İzmir'e diz çöktürmeye, Çin işkencesi yapmaya çalıştığını, hedefin Aziz Kocaoğlu olmadığını, Türkiye'yi karanlığa götürme sürecinde İzmir'in hedef seçildiğini ancak buna İzmir'in izin vermeyeceğini" söyledi.
Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Baktılar ki İzmir'den, İzmirlilerden umut yok, umudu savcıya bağladılar. Savcı çıkacak, baskı kuracak, şiddet uygulayacak, sabahın köründe insanları alacak, ondan sonra kalkacak diyecek ki, 'Ben İzmirlilere farklı bir şey vadediyorum, güzel bir dünya vadediyorum.' Kime vadediyorsun, 'gavur İzmir' dediğin kente vadediyorsun. İzmirli sana inanacak mı- İzmir onlara gerekli dersi sandıkta verecektir. Sabahın köründe evleri basacaksın, insanları alacaksın götüreceksin, sorgu sual çekeceksin. Sonra çıkacak Recep Tayyip Erdoğan, 'Efendim diyecek ben yargının işine karışmam.' İnanıyor musunuz- Samimi söylüyorum ben de inanmıyorum. Yahu arkadaş Oslo görüşmelerine özel temsilci gönderdin, oradaki tutanaklara bak. Sen özel mahkeme kurdun, özel yargıçlar görevlendirdin, 'başınıza bir şey gelirse bana söyleyin' dedin. Yargıya müdahale ettin, biz sana nasıl güveneceğiz. Yargı senin arka odanda verdiğin kararı onaylayan bir makam haline geldi. Bunu Türkiye'de bilmeyen kim var."
'Sizin vereceğiniz karara inanmayacağız'
Türkiye'de "namuslu yargıçların, savcıların da bulunduğunu ancak bunların sayısının giderek azaldığını" ileri süren Kılıçdaroğlu, görevinden ayrılan bir Yargıtay üyesinin "Yargıdaki işleri midem kaldırmıyor" dediğini, bu sözlerin durumun vahametini gösterdiğini ifade etti.
'AKP'nin arka bahçesi konumuna gelen yargıçlar'
"Buradan AKP'nin arka bahçesi konumuna gelen AKP'li bir yargıç gibi görev yapan yargıçlara sesleniyorum. Herkes aklını başına almalı, herkes namusuyla görevini yapmalı. Gün gelir bunun hesabı sorulur. O hesabı soracak olanlar da bizleriz yani bunu halk soracaktır."
'Yargıtay'a 160 tane sanki militan seçtiler'
Ülkede adaleti tesis etmenin, olayları kamu vicdanında tartmanın yargıçların görevi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Anayasa Mahkemesine hülleyle yargıç atıyorlar. Bu yargıya güvenelim mi- Yargıtay'a 160 tane sanki militan seçtiler. 160 blok oy kullanılıyor. Sizin 160'ınızın da görüşü aynı mı- Nereye kimi atayacaklarını belirliyorlar. Oturuyor, karar veriyorlar. Sizin vereceğiniz karara inanalım mı, inanmayacağız. Çünkü biz adaleti, özgürlüğü, yargının bağımsız olmasını istiyoruz. 'Kimse yargılanmasın' demiyoruz, 'adam gibi yargılansın' diyoruz. 'Evrensel hukuk kuralları egemen olsun' diyoruz" dedi.
'Dokunulmazlıkları kaldırın'
Kılıçdaroğlu, milletvekili olma şartına sahip bulunduğu yüksek mahkeme ve resmi gazete onayıyla sabit olduğu halde seçimi kazanan milletvekillerinin hapiste olduğunu, içlerinden birinin "daha da ötesi hücre hapsine atıldığını" ifade ederek, şöyle devam etti:
"Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi. Ne oluyor da egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil de egemen güçlerin oluyor. Nasıl oluyor da tüm uluslararası sözleşmelere rağmen milletvekilleri hapiste tutulur. Adalet bunu kabul eder mi- Vicdan, demokrasi bunu kabul eder mi- Ama Recep Tayyip Erdoğan ve şürekası kabul ediyor. Onlarda demokrasi anlayışı, hukuk anlayışı yok. Artık Mısır'daki sağır sultan da biliyor ki Türkiye'de demokrasinin kalitesi bozuk. Batı standartlarında değil. Türkiye'deki demokrasi anlayışı yaralı. Türkiye'de ayıplı bir demokrasi var. Artık bunu herkes kabul ediyor."
İktidarı eleştirdi diye CHP milletvekili hakkında savcının fezleke hazırladığını öne süren Kılıçdaroğlu, "Dokunulmazlığı kaldırın. Eğer bizi hapsedecekseniz sizin kararınızla hapse girmek bizim için onur olacaktır" dedi.
'Gel tutukla bakalım'
Parasız eğitim isteyen üniversiteli gençlerin 17-18 ay tutuklu kaldığını, buna hiçbir demokraside rastlanmayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, "Ben de parasız eğitim istiyorum. O zaman buradan Recep Tayyip Erdoğan'a sesleniyorum. Gel Gündoğdu Meydanı'na burada 10 binler parasız eğitim istiyor. Yüreğin varsa, yargın varsa, adaletin varsa, polisin varsa gel tutukla bakalım" diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, "Basılmamış kitabı imha kararının hukukun üstünlüğünün bulunduğu hiçbir ülkede olamayacağını" bu ortamda dahi Türkiye'de özgürlük olduğunun söylendiğini belirterek, "Sen çocuk mu kandırıyorsun. Özgürlük yok, 12 Eylül darbe döneminde bile basılmamış kitap toplatılmadı. Senin getirdiğin düzen 12 Eylül darbe döneminden daha geri bir düzendir. Batılılar bunlarla konuşurken basılmamış kitabı soruyorlar mı, sormuyorlar mı acaba- Bu ülkede demokrasi nasıl olacak sormuyorlar mı-" dedi.
'Bakan kürsüde kendini eleştiren gazateyi yırttı'
Bir bakanın kürsüde kendisini eleştiren gazeteyi yırttığını, medyanın ise buna sessiz kaldığını ileri süren Kılıçdaroğlu, "Yalaka medyadan tık yok. Yahu sizin gazetenizi yırtıyor, size hakaret ediyor. Ne oldu hepsi gittiler iktidarın önünde diz çöktüler. Hepsi demeyeyim de istisnaları var, onları siz iyi biliyorsunuz. Yalaka medyanın tek yaptığı CHP'yi eleştirmek. Yalaka medyaya inanmayın. Yalaka medyaya güvenmeyin. Onların tek görevi var, iktidara yalakalık yapmaktır" diye konuştu.