Lyse Doucet
BBC Muhabiri
Bir hafta önce ABD Başkanı Barack Obama Galler'deki yeşil bahçelerin içinde NATO ülkelerinin liderleriyle biraraya gelmiş ve Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) örgütüne karşı 'çekirdek koalisyon'un ilk sinyallerini vermişti.
Obama'nın IŞİD'e karşı stratejisini açıkladığı gün ise bir başka ittifaka üye ülkelerin liderleri Tacikistan'ın başkenti Duşanbe yakınlarındaki çam ormanında yıllık zirvelerini gerçekleştiriyordu.
Şangay İşbirliği Örgütü'nin bazı güçlü üye ülkeleri ABD'nin Irak ve Suriye'ye yönelik incelikle hazırlanmış planlarını bozacak güce sahip.
Bazı üyeler içinde bu örgütü doğuya doğru genişletmek NATO'nun gücünü dengeleyici bir unsur.
Şangay İşbirliği Örgütü'nin gözlemci üyeleri İran, Hindistan ve Pakistan 13 yıl önce kurulan yapıya tam üyelik konusunu ciddi biçimde değerlendiriyor.
Rusya, Çin ve üç eski Sovyetler Birliği üyesi Orta Asya devletinden oluşan bu örgütte Türkiye dahi 'diyalog ortağı' statüsüne sahip.
Batı ile ilişkileri zayıflayan Ankara, ABD ve Avrupa tarafından Suriye'de Esad rejimine karşı savaşan militanları desteklemekle suçlanmıştı.
Zirveye ev sahipliği yapan Tacikistan'ın Dışişleri Bakanı Parviz Davlatzoda, zirveyle birlikte Duşanbe'nin 'dünyanın jeopolitik merkezine' dönüştüğünü söylüyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ortak çıkarlarını değerlendirme konusunda kararlı. Her iki lider de Batı'nın yaptırımlarıyla karşı karşıya.
Rusya, Ukrayna'da yaşananlar nedeniyle, İran ise nükleer programı yüzünden bir dizi ekonomik yaptırımlara maruz kalmış durumda.
Hem Rusya hem de İran Suriye'de Esad rejimini destekliyor ve Esad'ın bugünleri görebilmesini sağlayan kritik yardımları yapıyor.
İki ülke de Obama'nın Suriye krizine karşı 'siyasi çözüm' seçeneğini ön plana çıkarmasından memnun. Washington'ın ısrarlı 'Esad iktidarı bırakmalı' açıklamaları bugüne kadar Şam, Moskova ya da Tahran'da hiçbir şekilde dikkate alınmamıştı.
Bölgesel güvenlik
Ancak Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın durumu küresel jeopolitik stratejiler açısından kilit önem arz etmeye devam ediyor. Batılı güçler ve Arap müttefikleri Suriye'deki IŞİD hedeflerinin vurulmasıyla Esad rejiminin değil, ılımlı muhalif güçleri desteklemeyi amaçlıyor.
Irak'ta ise İran ve ABD bir anda kendilerini aynı tezi destekleyen ülkeler olarak buldu. Her ikisinin de hedefi gücünü hızla artıran IŞİD'i etkisiz hale getirmek.
BBC Farsça Servisi Irak ordusu, ABD ve Kürt güçleriyle İran'ın eşine az rastlanan bir işbirliği içerisinde operasyonlar yürüttüğünü söylemişti.
Her ne kadar İranlı yetkililer bu haberleri yalanlasa da ülkenin dini lideri Ayetullah Ali Hamaney işbirliğini doğruladı.
2001 yılında 'Şangay Beşlisi' olarak kurulan Şangay İşbirliği Örgütü'nin varoluş amacı bölgesel güvenlik, sınır çatışmaları, terörizm ve radikal islam ile mücadeleydi.
Ancak şimdi örgüte üye ülkeleri ve gözlemcileri toplarsanız dünya nüfusunun yarısını kapsadığını görmek mümkün.
Peki bu yapının siyasi ağırlığı nedir?
Her ne kadar geçmiş yıllarda örgüt üyeleri ortak askeri tatbikatlar düzenlese de NATO gibi askeri bir yapısı yok.
Duşambe'deki zirvenin ardından örgüt'in dönemsel başkanlığını devralan Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Amacımız Şangay İşbirliği Örgütü ülkelerini dünyada yaşanan büyük değişimlere daha iyi biçimde hazırlayabilmek. Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere daha etkili yanıtlar verebilmek için birlikte çalışmalıyız" dedi.
Lavrov konuşmasında NATO'ya da taş atmayı ihmal etmeyerek "Şangay İşbirliği Örgütü 21. yüzyılın gerekliliklerinin tam olarak farkında. Eski döneme ait bazı ülke blokları gibi disipline katı bir biçimde yapışmıyoruz" diye sözlerine devam etti.
Ancak Örgütün kendi içerisinde çözmesi gereken konular da yok değil. Orta Asya ülkelerinin Rusya'nın Ukrayna politikası konusunda farklı fikirleri var.
Örgüt üyelerinin başlıca amaçlarından birisi ticari işbirliğini güçlendirmek. Ancak ekonomi de siyasetten kaçamıyor. Rusya ve İran 'petrol karşılığı tahıl' takasını gerçekleştirmenin peşinde. Böylelikle Batı tarafından uygulanan yaptırımlara karşı bir cevap vermeyi amaçlıyorlar.
Zirvenin ilk günü sona ererken liderler 'Dostluk akşamı' adı altında kültürel zenginliklerin sergilendiği bir müzikal galaya katılıyor.
İkinci günün ana gündemi ise daha çok üyenin kucaklanması sürecinin nasıl hızlandırılabileceğine odaklanacak. Bu noktada 'dostluk' kavramı daha sıkı bölgesel stratejik ortaklık anlamına bürünüyor.
BBCTürkçe