Yaşam

Sanat eserleri karşısında bayıltan atak: Stendal sendromu

David heykelinden etkilenip, Uffizi Galerisi’ndeki sanat eserleriyle büyülenen turistlerin başına ne geliyor?

10 Nisan 2017 01:03

Hiç bir müzeyi gezerken nedensizce bayılan birisiyle karşılaştınız mı? Eğer böyle birisine denk geldiyseniz, belki de Stendhal sendromu yaşadığını belirtmeniz gerekebilir.

Emre Kağıtçı’nın Ontrava’da yer alan haberine göre, Stendhal sendromu, bir müzede ya da çok güzel bir sanat eserinin karşısında hissettiğiniz güzel duygularla kendinizden geçerek bayılma olarak biliniyor. Hyperkulturemia ya da Florence sendromu olarak da bilinen bu bozukluğun psikosomatik bir rahatsızlık olduğu ifade ediliyor.

Kişi, güzel olarak tanımladığı bir sanat eserinin karşısına geçtiği zaman, hızlı kalp çarpıntıları, baş dönmesi, bayılma, kusma ve hatta hayal görmeye kadar giden semptomlarla karşılaşıyorsa bu tarz bir sendromla başı belada olabilir.

Henüz tanınmış bir hastalık durumu olarak kayıtlara geçmese de Psikoloji Tanı ve İstatistik Kurumu insanların böyle bir konudan gerçekten etkilendiğini belirtiyor. Hatta bazı hastalar, hastanede tedavi görecek ve antidepresan kullanacak boyutta bile olabiliyor.

Floransa’daki Santa Maria Nuova Hastanesi ise bu konuda en çok şikayetlerin belirlendiği bölgenin başında geliyor. David heykelinden etkilenip, Uffizi Galerisi’ndeki sanat eserleriyle büyülenen turistler, baş dönmesi ve çevreyi tanıyamama gibi sorunlarla karşılaşabiliyor.

Sendrom 1979 yılında, İtalyan psikiyatrist Graziella Magherini tarafından Floransa’da gözlemlenip tanısı konan 100 turistten sonra tanımlanıyor. 19.ncu yüzyılda yaşamış Fransız yazar Stendhal’ın ardından isimlendirilen bu sendrom, Stendhal’ın 1817 yılında Floransa’ya olan yolculuğunu anlattığı kitabı Naples and Florence: A Journey from Milan to Reggio’dan esinlenmiş. Stendhal bu kitabında Niccolo Macchiavelli, Michelangelo ve Galile’nin gömülü olduğu Santa Croce Basilisk’ini ziyaret edip, büyülendiğini ifade etmişti.