Salda Gölü kıyısında yapılması planlanan festivale Burdur Valiliği'nden izin çıkmadı. Çevresiyle birlikte doğal sit alanı olarak koruma altında bulunan Salda Gölü kıyısında yaklaşık 30 bin kişinin katılımıyla 3 gün sürecek bir müzik festivali organize edilmesi kamuoyunun tepkisini çekmişti.
Burdur Valiliği, 29 Haziran- 2 Temmuz 2018 tarihleri arasında yapılması için talepte bulunulan festivalle ilgili resmi kurumlardan etkinliğin korunan alana etkisi konusunda görüş istedi. Çevre ve Şehircilik, Kültür ve Turizm il müdürlükleriyle Orman ve Su İşleri Bakanlığı 6. Bölge Müdürlüğü'nün festivalle ilgili değerlendirmeleri sonucunda Burdur Valiliği Salda Gölü koruma alanı içerisinde festival yapılmasına izin vermedi.
Burdur Valiliği tarafından yapılan açıklamada festivalin iptal edilmesine gerekçe olarak ''festival mahallinin ikinci derece doğal sit alanı ve turizm merkezi sınırları içerisinde kaldığı, ayrıca Salda Gölü Sulak Alan Koruma Bölgeleri (Hassas Ekolojik - Tampon Koruma Bölgesi) içerisinde yer aldığı, etkinliğin özelikle hassas koruma bölgesi olarak tanımlanan plaj- sahil bölümü sınırlarına olumsuz etkileri olabileceği ve tampon bölge olarak adlandırılan alanda gerçekleştirilecek faaliyetlerin de genel olarak Salda Gölü Sulak Alan Koruma Bölgesine olumsuz ve zararlı etkilerinin olacağı'' gösterildi.
Burdur'un Yeşilova ilçesinde bulunan Salda Gölü Türkiye'nin en derin, en temiz, en berrak göllerinden biri olarak tanınıyor. İçerdiği minerallerden ötürü turkuaz rengine sahip olan göl çevresindeki beyaz kumsallarıyla da dikkat çekiyor. Son dönemde göl çevresindeki tarım faaliyetleri ve DSİ tarafından gölü besleyen dereler üzerinde inşa edilen göletler kumsalların kararmasına yol açtı. Salda Gölü 184 metreye varan derinliği ile Türkiye'nin 3. en derin gölü.
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Yard. Doç. Dr. Erol Kesici, gölde son birkaç yıldır su kaybı yaşandığına dikkat çekerek, şunları dile getirdi:
“Salda Gölü kıyısında buraya özgü endemik bitki türleri var. Buralara bilgilendirici tabelalar konularak gölü kullananların farkındalığı sağlanmalı. İnsanlar doğal alanları kullanırken neye zarar verdiklerini bilemeyebiliyorlar. Göle insanların ulaşımı konusunda koridorlar oluşturulmalı, gölün hidrobiyolojik yapısı mutlaka korunmalı. Buradaki en büyük sorun Salda Gölü’nün bir yönetim planının olmaması. Yeşilova halkının gölün yarattığı ekonomik değerlerden yararlanmasını en çok bizler istiyoruz ancak bunun yolu böylesi yoğun ve denetimsiz bir kullanım kazançtan çok kayıp getiriyor. Bir an önce alanın yönetim planı hazırlanarak hem doğaseverlerin gölle sağlıklı bir ilişki içinde buluşmaları hem de yöre halkının uzun vadeli sosyo-ekonomik kazanımlar sağlamasının yolu açılmalı. Aksi durumda Salda Gölü’nü birkaç yıl içinde kaybedeceğiz.”
