“Bana bir şey olursa ona kim bakar?” Bir engelli annesinin en büyük korkusu, çocuğunun sahipsiz kalmasıdır. Dünya Engelliler Derneği, onları düşündü, Türkiye’nin yedi bölgesine engellilere özel bakımevleri ve huzurevleri kurmak için kolları sıvadı.
Engelli vekil, bürokrasiye ateş püskürdüDünya Engelliler Derneği, bir sosyal sorumluluk projesi başlattı. Engellilere bakımevi ve huzurevi... “Koza Bakımevleri Projesi” adlı bu proje Türkiye’nin yedi bölgesinde bakımevleri kurmayı hedefliyor. Ancak dernek bakımevlerini büyük bağışlarla değil, Türk halkının cep telefon mesajlarıyla kurmayı hedefliyor. Projenin koordinatörü Cemal Tanık, “Bağışa karşıyız çünkü bunu herhangi bir kişinin yapmasını istemiyoruz. Tüm toplumun sorunu bilmesini istiyoruz. Ulusal projeler gerçekleştirerek gelir elde etmek hedefliyoruz” dedi. Tanık şunları söyledi:
Bir rüya projesi
Türkiye’de maalesef çok önemli bir sorun göz ardı edilmiş. Engelliler huzurevlerine ve bakımevlerine kabul edilmiyorlar. Bir aile engelli evladını götürdüğünde “Maalesef biz bakamayız” diye geri çevriliyorlar.
Zaten hayatın yükünü çeken anne ve babalar, evladı gerisinde alırsa gidebileceği hiçbir kurum yok diye üzülüyorlar. Ailelerin çoğu “Ardımda evladım kalmasın” diye dua ediyor. Engelliler de çok büyük endişe yaşıyor. Anne ve babaları hastalandığında ya da ameliyat olmak zorunda kaldıklarında çocuklarını bırakamıyorlar ve çok büyük sıkıntı çekiyorlar. Bizim projemiz aslında onların rüya projesi.
Mesaj yoluyla destek Bir yıl içinde Antalya’da 21 dönüm, Dumlupınar’da 30 dönüm arazi elde ettik. Engellilere minibüs kazandırdık. Şimdi sıra inşaatlara geldi. Biz inşaat aşamasında bağışa karşıyız çünkü bunu herhangi bir kişinin yapmasını istemiyoruz. Tüm toplumun sorunu bilmesi için ulusal projeler gerçekleştirerek gelir elde etmek istiyoruz. Bu amaçla benim sözlerini yazdığım bir şarkı yaptık, Gizem Güneş ve Grup Tual besteledi ve söyledi. Sinan Çetin ve Plato Film ekibi de gönüllü olarak inanılmaz güzel bir çalışmayla bir de klip çektiler. İlk defa Türkiye’de engellilerin duygularını anlatan, engellilerin rol aldığı muhteşem bir klip çıktı. Amacımız bu şarkının cep telefonlarına mesaj yoluyla indirilmesi. Bütün Türkiye halkından en az 1 milyon mesaj hedefledik bir tesis için ama gönlümüz 3 milyon mesaj olmasından yana. Bu şarkıyı 6 YTL karşılığında indirmeleri mümkün.
Bağışa karşıyız
Biz insanlardan bağış almak yerine hizmet sunacağız ve cep telefonlarından da destek verdiklerini belirtmeleri için bu şarkıyı çalmalarını isteyeceğiz. Bir diğer çalışmamız Türkiye çapında satılacak telefon kartı o projemiz de aynı anda devreye girecek. İnsanlar bu kartla yüzde 70 indirimli konuşacaklar. Bu da bizim sürekli gelir kaynağımız olacak. Biz bağışla dönen değil inşaatlarında ve daha sonra tesislerinde tamamen üretim modelli projelerle çalışmak istiyoruz. İlk etapta Antalya ve Dumlupınar’da ki iki tesisi birden bitirelim istiyoruz. Böylece engellilerin en büyük endişesini çözmüş olacağız.
Bu projede ünlü isimlerin de desteklerini aldık. Mustafa Denizli konferans verdi, köşe yazısında destek verdiğini belirtti. Hıncal Uluç ‘Yaşamdan Dakikalar’ programında projemizden bahsederek, destek verilmesini istedi.
Sezen Aksu’da web sitesinden projemizi duyurarak destek oldu. Ayrıca, dört büyük kulübün desteğini aldık. Kulüplerimiz formalarından açık artırmada satmak üzere gönderdiler. Fenerbahçe Kulübü formaların açık artırmada satılarak futbolcuların formaları teslim etmesi gibi bir teklifte de bulundu. Klibimiz televizyonlarda yayınlanmaya başlayacak. Konserlerimiz olacak. Burada ne AB kredilerine başvuruyoruz ne de devlete başvuruyoruz. AB’den destek alabilirdik ama o zaman da kimsenin bu projeden, engellilerin bu sorunundan haberi olmazdı. Bir kliple çıkarak herkesin bu sorunu görmesini istedik.
Onların da hobileri olacak Kütahya Dumlupınar’da 30 dönüm üzerinde ‘Çılgın Türkler’in tarihinin yazıldığı yerde ikinci bir tarih yazılacak. Antalya’nın Elmalı ilçesinde 21 dönüm arazide bir diğer proje başlayacak. Ardından kalan beş bölgemizde de devam edecek.
İsteğimiz insanları bir binaya hapsetmek değil. Üretim alanları, hobi alanları hatta hayvan bakım, ekme biçme alanları dahil bir yaşam alanı yaratmak. Yani engellilerimizi oraya hapsetmek değil orada yaşatmak istiyoruz. Bakımevlerimiz her türlü engelli grubuna bedensel, zihinsel, görme engelliler gibi bütün engelli gruplarını kapsayan herkese açık olacak.
Aynı zamanda hem kimsesizleri barındıran hem de sağlık problemi olan anne babaların geçici olarak çocuklarını bırakabilecekleri bir yer olacak. Şu anda ülkemizde 12.5 milyon engelli var. Aileleriyle birlikte 30 milyon kişinin bu projeyle ilgileneceğini düşünüyoruz.
Biz çok güzel bir iş yapıyoruz. Devletin yükünü alıyoruz. Her şeyi devletten beklemek yerine ki ülkemizde bu çok fazla yapılıyor. Milletle birlikte işbirliği yapıp milletle birlikte böyle bir sorunu çözmek istiyoruz.
Devletten özellikle bize destek verin gibi bir talebimiz yok. Başbakan yardımcımızda bizim konferanslarımıza katıldı konuyu biliyor. Proje ortada, devlet de destek verirse verir. Engelliler zaten kırk yıldır devletin kapısında yatmışlar ve bir sonuç alamamışlar. Biz bu sorunu farklı bir yöntemle çözmek istiyoruz. Bu sefer biz devlete gitmeyeceğiz ama destek verirlerse de buyursunlar kapımız açık. Devlet belki tesislerin yapımına yardımcı olabilir ama bu tesisin yaşatılmasına katkıda bulunması daha önemli. Ülkemizde biliyoruz ki böyle tesisler bir süre sonra kapanıyor.
Gelecek endişeleri olmasın Engellileri dışarı çıkartabilecek hiçbir sosyal şartı oluşturamadık. Baktığınız da sinemada, alışveriş merkezlerinde, onları göremiyoruz. Biz bile bir yere giderken zorlanıyoruz. Bir engelli dışarı çıktığı zaman hangi otobüse binecek, hangi kaldırımı kullanacak bunlar çok klasik sorun gibi görünse de çok ciddi sorunlar. Bir ailenin bir engelliyle bir yere gitmesi çok büyük külfet demek. Bu nedenle dışarı çıkamıyorlar. 12.5 milyon engelli vatandaşımız var. Ama neredeler göremiyoruz. Kapalı bir yerden, pencereden hayatı seyrediyorlar.