Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Türkiye sahillerinde 1257 belediye bulunduğunu ancak bunların 1/3'ünde kanalizasyon bulunmadığını söyledi.
Marmara Belediyeler Birliği ve Deniz Temiz Derneği (TURMEPA) tarafından düzenlenen ‘l. Marmara ve Karadeniz Konferansı’, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi’nde yapıldı.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın da katıldığı toplantıda konuşan Marmara Belediyeler Birliği ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Marmara Denizi’nde yaşanan kirlilik ve bu kirliliğin ortaya çıkardığı sorunlar hakkında bilgi verdi.
Kirliliğin % 80'i kırsal kaynaklı
Marmara Belediyeler Birliği’nin 1975 yılında Marmara Denizi’ne kıyısı olan 45 ayrı belediyenin bir araya gelerek kıyılarda yaşanan kirlilik sorununa çözüm üretmek amacıyla oluşturduğu bir birlik olduğunu belirten Başkan Altepe, deniz kirliliklerinin yüzde 80’inin karasal aktivitelerden kaynaklandığına dikkat çekti. Başkan Altepe, “Atıksuları arıtılmadan deşarj edilen sular, denizlerde önemli bir kirliliğe yol açıyor. Türkiye’de denize kıyısı olan toplam 1257 irili ufaklı belediye bulunuyor. Ancak bunların 1/3’ünde kanalizasyon bulunmuyor. Bunun sonucunda da 40-50 yıl öncesinde denizlerimizde olan balık sayısı bugün yarıya, Marmara’da ise 1/10’lara kadar düştü. Sadece kendi sınırlarımızdan kaynaklanan kirlilik değil, uluslararası kirlilik de Marmara Denizi’ni tehdit ediyor. 10 ülke ve 80 kenti dolaşan Tuna Irmağı, tüm bu kentlerin atığını Karadeniz’e oradan da Marmara’ya taşıyor. Bu kirliliğin önlenmesi amacıyla alınacak kararlar ve izlenecek strateji çok önemli” diye konuştu.
Herkes taşın altına elini koymalı
Konuşmasına Bursa’dan örnek vererek devam eden Başkan Altepe, “Bugün Orhangazi ilçesinin kanalizasyonu hiçbir arıtmaya tabi tutulmadan Gemlik Körfezi’ne akıyor. Bunların arıtılması için gerekli tesisi kurmaya Orhangazi Belediyesi’nin gücü yetmiyor. Buranın mutlaka Büyükşehir sınırlarında olması gerekir. Bunun yanında arıtmasız çalışan işletmeler de önemli bir kirlilik kaynağı oluyor. Bu konuda Bursa’da kararlı bir tutum izliyoruz ve atıklarını arıtmadan doğaya bırakan işletmelere kapatma cezaları uyguluyoruz. Bugüne kadar 50’nin üzerindeki işletmeyi kapattık. Ancak bu konuda tüm kurumlar üzerine düşeni yapmalı ve herkes elini taşın altına koymalı” diye konuştu.
Ekolojik kıyamet sürecine girdik
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ise şu anda insanların yaşadığı kentlerin dünyanın yüzde 2,5’unu oluşturduğunu, 7 milyar nüfusun gezegende küresel kirliliğe sebep olduğunu kaydetti. Ekolojik kıyamet olarak bahsedilen sürece girildiğini ifade eden Topbaş, “İstanbul özelinde 623 kilometre sahil bandı olan şehirde yakın tarihe kadar sahilin sadece 19 kilometresinde denize giriliyordu. Bugün 421 kilometrede denize girilir hale geldi. Haliç’in geldiği nokta ortada. Çevreyi kirleten insanların, çevreyi temizleyen insanlar haline geldiğini gösteren önemli örnekler. İSKİ ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak denizlerle, atık sularla ilgili yıllık 1,5 milyar lira civarında yatırım yapıyoruz. Boğazdaki yalıların kanalizasyonları denize akardı, boğaza gelen atık suları topladık. Bugün boğazda hiçbir noktadan denize atık su gitmiyor” diye konuştu.
Gemiler takip altında
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da denizlerde kirliliğin önlenmesine yönelik bakanlık olarak hayata geçirdikleri çalışmaları anlattı. Türkiye’nin sahil şeritleri boyunca kıyıya sınırı olan il sayısı 28 olduğunu ancak bu illerdeki nüfusun ise toplam nüfusun yüzde 60’ını oluşturduğunu ifade eden Bakan Yıldırım, “Bunun yanına sahil şeridindeki sanayi tesislerini de eklerseniz, denizlerimizin ne kadar büyük bir tehdit altında ve savunmasız olduğunu anlayabiliriz. Özellikle deniz kazaları ve kirliliklerin önüne geçmek için sahil şeridini 24 saat izliyoruz. 100 mil mesafeye kadar kendi karasularımızı izliyoruz. Dünyada ilk uygulayan 10 ülke arasına girdiğimiz bir sistemde 1000 mile kadar seyreden gemileri takip imkanına sahibiz. Bunun yanında 11 kuruluşa bir deniz kazası meydana geldiğinde neler yapılacağı konusunda eğitimler verdik ve 12 tatbikat gerçekleştirdik” dedi.
Denizlerimizi temizlemeye milletçe gönül birliği şart
Deniz Temiz Derneği Kurucu Onursal Başkanı Rahmi Koç ise, derneğin kuruluşunda 30 yıllık bir hedef belirlediklerini ve bunun 18 yılının geride kaldığını belirterek, bu süreçte hükümetten, halktan, bakanlardan, silahlı kuvvetlerden, odalardan üniversitelerden ve şirketlerden büyük destek aldıklarını ve azımsanmayacak ölçüde mali yardım gördüklerini vurguladı. Kamuoyunu bilinçlendirmek ve bir kıvılcım yakmak için yola çıktıklarını hatırlatan Koç, “Denizlerimizi temizlemeye ne para, ne insan gücü ne de bilgi kâfi gelmez. Ancak, milletçe el ele verip, gönül birliği yaparsak başarılı oluruz” diye konuştu.
Deniz Temiz Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Tezcan Yaramancı, Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan, Avrupa Birliği Bakanlığı Müsteşarı Haluk Ilıcak ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve Marmara Belediyeler Birliği Çevre Yönetim Merkezi Direktörü Aynur Acar da denizlerin kirlilikten kurtulmasına yönelik çözüm önerini dile getirdi.