Hava sıcaklıkları artmaya devam ederken yaklaşan Ramazan için uzmanlar uyarıyor. Sıcak havanın olumsuz etkilerinin oruç açlığıyla birleşmesiyle ortaya çıkabilecek sıkıntıları karşı Dahiliye Uzmanı Dr. Özgür Mollaoğlu şu önerilerde bulundu:
"Birçok kişi sahura kalkmadan oruç tutmaya çalışmaktadır. Bu, açlık süresinin uzamasına, artan sıcakla birlikte kan şekerinin düşmesine, konsantrasyon güçlüğü, baş ağrısı ve yorgunluk hissine neden olmaktadır. Sahurda hafif bir kahvaltı, az tuzlu sebze yemeği ya da zeytinyağlı tercih edilebilir. Ayrıca, protein içeriği ve tok tutucu etkileri nedeniyle süt ve yumurta önerilir. Beyaz ekmek kan şekerini hızlı yükseltip daha çabuk açlık hissine neden olacağı için, kepek ya da çavdar ekmeği tavsiye edilir. Sıcak ve nemli havalar nedeniyle artan sıvı kaybını ise bol sıvı tüketimi ile dengelemek gerekmektedir.
İftara çorbayla başlamak gerekiyor
Uzun süreli açlık sonrasında iftarda normalde yenilen miktardan ve çeşitlilikten daha fazlasının yenmemesine dikkat edilmelidir. İftara bir dilim ekmek ve bir kase çorba ile başlanması, su içilmesi ve 20 dakikalık bir ara verilerek ana yemeğe başlanması önerilmektedir. Ağırlıklı olarak zeytinyağlı yemekler tercih edilmeli, et ve tavuk ise ızgara şeklinde tüketilmelidir. Günlük vitamin ihtiyacı için bol yeşil yapraklı sebze yenmesi önemlidir. Tatlı olarak şerbetli ve hazmı zor tatlılar yerine az şekerli sütlü tatlılar tercih edilmeli, meyveler yemekten en az 1 -2 saat sonra tüketilmelidir. Günlük sıvı alımı sıcaklarda daha da önemlidir. İftarla sahur arasında en az 2-2.5 litre su tüketimine özen gösterilmelidir.
Sıvı kaybı en önemli risk
Oruç tutulan dönemde sıvı kaybı ile birlikte halsizlik, kas krampları, çarpıntı, ateş çıkması gibi bulgular görülebilir. Harcanan su karşılanmazsa tansiyon düşmesi ve bayılma gözlenebilir. Sıvı kaybı ile birlikte direkt güneş ışığına maruz kalınırsa sıcak çarpması tablosu da gelişebilir.
Ağır egsersiz yapanlar ara vermeli
Oruç tutan kişiler, eğer bir zorunluluk yok ise, çok sıcak havalarda dışarıya çıkmamaya özen göstermelidirler. Eğer dışarı çıkılacaksa sabah erken ya da akşamüstü saatler tercih edilmelidir. Açık havada çalışan oruçlu kişilerin doğrudan güneş ışığından kaçınmaları, özellikle bol ve açık renk giysiler tercih etmeleri önerilir. Yemekten sonra ağır egzersizden kaçınılması bunun yerine yemekten 1 saat sonra 30 dakikalık yürüyüş yapılması uygundur.
Kronik hastalığı olanlar daha da dikkatli olmalı
Belli bir yaş grubunun oruç tutmadan önce sağlık kontrolünden geçerek tansiyon, kan şekeri, böbrek, kalp ve karaciğer fonksiyonları hakkında bilgi edinmeleri gerekmektedir. Ayrıca bu tür kronik rahatsızlığı olan hastaların doktora danışmadan oruç tutmaları önerilmemektedir.
• Diyabeti olanlar: Şeker hastalarının 3 ana ve 3 ara öğün olarak beslenmesi gerekmektedir. Oysa şeker hastası olanlar oruç tutarken, tedavide olması gerekenin aksine akşama kadar aç kalırlar ve şekerleri düşer. İftarda ise şekerleri aniden yükselir. Özellikle insülin kullanan şeker hastalarının, doktorlarına danışmadan oruç tutmaması gerekmektedir.
• Kalp hastalığı olanlar: Ramazan ayında vücudun değişen düzene uyum sağlaması, bazen üç haftayı bulabilmektedir. Bu durum özellikle kalp hastalarının tedavisinde bazı zorluklara yol açarak, ilaç alım saatlerinin yeniden düzenlenmesini gerektirmektedir.
• Mide rahatsızlığı olanlar: Mide sorunundan yakınanların, asit fazlalığı, reflü şikayeti olanların asit azaltıcı ilaçlarını sahurdan önce alması gün içinde şikayetlerini azaltır. Ancak daha önce mide ülseri ya da kanaması olanların doktorlarıyla görüşmesi, gerekirse oruç tutmamaları önerilir. Uzun süre aç kaldıktan sonra iftarda normalde yenilen miktardan ve çeşitlilikten daha fazlasını tüketmemeye dikkat edilmelidir."