Politika

Sağlam: Meclis kavga yeri değil KIZILCAHAMAM (A.A)

15 Ekim 2011 14:45

-Sağlam: Meclis kavga yeri değil KIZILCAHAMAM (A.A) - 15.10.2011 - TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, ''Meclis kavga yeri değil'' dedi. Sağlam ve AK Parti Adana Milletvekili ve Genel Başkan Danışmanı Necati Çetinkaya, partilerinin 18. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı için geldikleri Kızılcahamam'da sabah sporu yaptılar. Sağlam ve Çetinkaya burada gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını yanıtladılar. TBMM Başkanvekili Sağlam, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan tartışmalara değinerek, şöyle konuştu: ''Önergeler, sırası geldiğinde, yerini alırken tekrar okunuyor, bir saat. Şimdi bu şekilde bu geçiyor arkasından da Danışma Kurulu önergeleri bir iki saat da bu sürüyor, tartışmalar vesaire. Gündemin sadece bir arkadaşımızın yemini, yani üretim olarak söylüyorum... Arkasından da bir arkadaşımızın bir komisyondan istifa etmesinin ilgiye sunulması dışında hiçbir şey yapmadan 4 saati tamamlamış oluyoruz. Arkadaşlar gelin bunu tüzüğe göre yapalım dediğiniz zaman 'Muhalefetin sesi kısılıyor' deniyor. Ne muhalefet ne iktidar durum ortada, Meclis 4 saat çalışmış oluyor hiçbir şey yapmadan dağılıyor, bunu kamu vicdanı kabul ediyorsa, benim söyleyeceğim bir şey yok. Benim yapmaya çalışacağım; Meclis'i gerçekten üretmek üzere çalıştırmaya çalışmak. Ama ne kadar muvaffak olurum bilmiyorum. Çünkü alışılmış, hiçbir şey değişmiyor, adam bağırarak geliyor, bağırmaya devam ediyor. 'Sus' diyorsunuz susmuyor, 'lütfen' diyorsunuz susmuyor. Peki 'konuşsun' diyorsunuz, Grup Başkanvekilleri (niye konuşturuyorsunuz bu adamı diyor)'' -''Kendi kendimizi frenlersek, kavgalar olmaz''-   ''Sizin de sinirli olduğunuza dair eleştiriler var'' hatırlatması üzerine Sağlam, şunları söyledi: ''Çok haklı, ben bunu size anlatmaya çalışıyorum. İsterseniz çok sakin olayım şimdiden sonra, bu Meclis aynen devam etsin. Her halde hiç kimse bağırmaktan, sinirlenmekten hoşlanmaz. Siz sever misiniz sinirlenmeyi? Ama bir göreviniz varsa. Ben desem ki 'niye beni rahatsız ediyorsunuz kardeşim, sabahleyin yürüyorum' Bu da bir tutum, ama benimki de bir tutum. Ama buna rağmen sizin, bana 'niye sinirleniyorsunuz' deme hakkınız yok. Çünkü ben burada gelmişim yürümeye çıkmışım. Siz görevinizi yapıyorsunuz, ben de günlük yürüyüşümü yapıyorum. Yani olay şu ben niye sesimi yükseltmek zorunda kalıyorum, adama sözümü dinlemiyor, müsaade almıyor ve bunlar inanın 8-10 kişiyi geçmez bu Meclis'te... 4 yıllık Meclis tecrübemi söylüyorum. Bunlara bizim bir çare düşünmemiz lazım. Adam müsaade almış, tüzüğe göre söz hakkı var. Vermiyorsam eleştirin, ama efendim 'sesini yükseltti, şunu sordu' Bakınız adam bir tavır koyuyor, yemin etmemiş, çıkıyor önce 'sizinle daha çok kavga ederiz' diyor. Bunu yazmıyorsunuz ama 'salona hakim ol' diyor onu yazıyorsunuz. Adam kendisine hakim olamıyor, bana 'salona hakim ol' diyor. Yemin etmeden daha 'sizinle daha çok kavga ederiz' diyor. Bu çok önemli. Meclis kavga yeri değil.'' ''Önümüzde ciddi bir anayasa çalışması var meclis yine böyle ciddi kavgalara gebe mi sizce'' sorusu üzerine Sağlam, şu yanıtı verdi: ''Biz bütün arkadaşlar olarak, biz burada niye varız, görevimiz nedir? diye kendi kendimizi frenlersek, kavgalar olmaz  biraz daha tartışmalar olabilir, anayasa çok önemli. Ama ortada hiçbir sebep yokken adam mesela hiçbir şey yoksa elini kaldırıyor, arkadan geliyor hiç sorma, danışma, müsaade alma yok, sadece diyor ki ''tutumunuz hakkında konuşmak istiyorum.' Konuş kardeşim. Bakıyorsunuz aklı başında adamları da yanıltıyor. Çok saygı duyduğum bir insan gayet açık '88'e göre şunu yaptık' dedik. Efendice geçti yerine oturdu. Ama bunu tahrik edenler, Meclis iç tüzüğünü çok iyi bildiğini iddia edenler, her gün bu tahriki yapıyor. Siz de, biz de seyrediyoruz, ama üstüne gitmiyoruz. Gelin yardımcı olun, hep beraber gidelim. Benim hatam varsa benim üstüme, ama bu meclisi çalıştırmalıyız. '' ''İsim verebilir misiniz'' sorusu da Sağlam, ''İsim vermeyeyim, siz benden iyi biliyorsunuz. Hiç olmazsa müsaade ister, söz ister çıkar konuşur. Ama elini kaldırıyor bağır bağır bağırıyor. Ben bağırdığım zaman utanıyorum doğrusunu isterseniz, ama elimde başka hiç bir şey yok. İşte 'dışarı atar' diyor 'ceza verir' diyor, bunlar da 4 dönemdir bu Meclis'teyim hiç uygulanmadı, ben de uygulamak istemiyorum, olay bundan ibaret'' diye yanıtladı.  -Adana Milletvekili ve Genel Başkan Danışmanı Necati Çetinkaya- Adana Milletvekili ve Genel Başkan Danışmanı Necati Çetinkaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın mesainin erken saatlerde başlatılmasına ilişkin önerisi konusundaki soruya şu yanıtı verdi: ''Herkes düşüncesini ifade edebilmeli. Söyledikleri şey tartışılır, toplumda kabul görürse ne ala demek ki bu böyle olacaktır. Hatta düzeltme yaptı. 'Bazı medyadan mesailer bu şekle dönüştürüldü veya dönüştürülüyor' şeklinde... Bir düzeltme de yaptı kendisi de 'Bu benim tartışmaya açtığım bir düşüncedir' dedi. 'Günün fazla aydınlığından istifade etmek, enerjiden tasarruf yapmak için ben böyle düşünüyorum' dedi. Şimdi demokratik toplumlarda bakan olsun, vatandaş olsun düşüncesini rahatlıkla söylediği zaman sıkıntılar bertaraf edilir. İçinizdekini eğer doğru olarak kabul edip de söyleyemiyorsanız, o zaman demokrasi olmaz.  Onun arkasından Faruk Çelik de dedi ki 'Bizim böyle bir düzenlememiz yok' dedi. Çalışma  ve Sosyal Güvenlik Bakanı, bu arkadaşımızın kişisel düşüncesidir, çünkü bu yasayla düzenlenir. Böyle bir yasama hazırlığı da yok. Taner arkadaşımız da aynı şeyi söyledi. 'Bu benim kişisel düşüncemdir, tartışmaya açıyorum' dedi.  Bu güzel bir şey, yani tartışmaya açması. Bazı muhalefetteki isimleri dinledim onlara daha değişik yaklaşmış. O da onun kendi düşüncesidir. Böyle açık konuşmakta, demokratik toplumlarda fayda vardır.''