Gündem

Safranbolu'nun tek yemenicisi

Bülent DİKTEPE/SAFRANBOLU (Karabük), (DHA)- KARABÜK'ün Safranbolu ilçesinde, Osmanlı ordusunun savaş zamanında yemeni ihtiyacını karşılayan 48 ahşap dükkanın bulunduğu 'Yemeniciler Arastası'nda, geçen 357 yılda sadece bir yemenici kaldı

17 Kasım 2018 14:54

Bülent DİKTEPE/SAFRANBOLU (Karabük), (DHA)- KARABÜK\'ün Safranbolu ilçesinde, Osmanlı ordusunun savaş zamanında yemeni ihtiyacını karşılayan 48 ahşap dükkanın bulunduğu \'Yemeniciler Arastası\'nda, geçen 357 yılda sadece bir yemenici kaldı. Diğer dükkanlar ise hediyelik eşya üzerine hizmet veriyor.
Safranbolu\'da 1661 yılında lonca düzeniyle yapılan, geçen sürede yemeni ustalarının iş yerlerini tek tek kapatmasının ardından hediyelik eşya satan dükkanların açıldığı \'Yemeniciler Arastası\', turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasında yer alıyor. İl Özel İdaresi\'ne ait tarihi dükkanların aylık kira bedeli 120 TL ile 25 bin TL arasında değişiyor. 2 çocuk babası Erhan Başkaya (52), Karabük Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği son sınıf öğrencisi oğlu Taha Başkaya ile birlikte ilçede son yemenici olarak hizmet vermeye devam ediyor. Erhan Başkaya, mesleğe 1980 yılında çırak olarak başladığını belirterek, \"Yemeni bazı yerlerde başörtüsü biz de ise ayakkabıdır. İnsanlar önce çarık sonra da yemeni kullanmışlar. Şu anda bizdeki daha güzel; üstü büyükbaş hayvan derisinden, içindeki astar keçi derisinden, altı çok kaliteli. El dikişiyle yapılır. Ellerimiz nasırdır, günde 1-2 tane çıkar. Şu anda baba oğul birlikte yapıyoruz. Ortaokuldan bu yana hafta sonu ve yaz tatillerinde yanımda çalışıyor. Ne kadar okusa da bu ayrı bir sanat tabii. Tabii sanat güzel bir şey de sanatı çok seveceksin, severek yapacaksın. Biz severek yapıyoruz. Çok memnunuz işimizden. Bu şekilde devam ediyoruz\" dedi.
Başkaya, Yemeniciler Arastası\'nda yapılan yemenilerin Kurtuluş Savaşı\'nda düşmanla çarpışan Mehmetçiğe gönderildiğini söyledi. Erhan Başkaya, \"Bulunduğumuz yer çok eski bir çarşı. Yemeniciler Arastası. Arasta ne demek? Aynı işi yapan ustaların bir arada bulunduğu çarşı demektir. Burada 48 tane dükkan var, 47 tanesi yemeni yapmış. Aynı zamanda burada yapılan yemeniler Kurtuluş Savaşı\'ndaki askerlerimize gitmiş. 47 dükkandaki çırak, kalfa, usta, hepsi beraber sabah namazıyla başlamışlar gecelere, sabahlara kadar özveriyle çalışmışlar\" diye konuştu.
Teknoloji ile birlikte birçok zanaatın kaybolmaya yüz tuttuğunu söyleyen Erhan Başkaya, şöyle dedi:
\"Teknoloji seni bitiriyor. Bu işler çok zor. Demirci bir şey kazanmıyor, sobacı soba satamıyor. Bu şekilde bitti sanatlar. Berber, terzi, demirci, kalaycı, bakırcı, semerci ustaları, el sanatları vardı. Şimdi herkes okuyor. Herkes okumayacak. Birileri de bir şeyler yapacak. Herkes okur mu? Biri sanatçı olacak, biri bakırcı, demirci, marangozcu olacak. Terzi para kazanmıyor ki. O da haklı. Pantolonu terziye diktir, 300-500 TL bir pantolon. Piyasada 50 TL\'ye pantolon var. Onun için de maalesef yapacak bir şey yok. 1980 yılında çıraklığa girdiğimde 20 tane usta vardı ve herkes bir şeyler yapıyordu. Bütün ustalardan bir şeyler öğrendim. Biz elimizden geldiği kadar yapıyoruz. İnşallah bizden sonra oğlumuz devam edecek. Bu sanatı bitirmemeye çalışacağız.\"

FOTOĞRAFLI

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir