Kahramanmaraş merkezli aynı gün meydana gelen 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremler, Hatay’ın birçok ilçesinde yıkıma neden olurken sadece 41 bin 612 nüfuslu Erzin’de hiçbir bina yıkılmadı.
6 Şubat’ta meydana gelen iki deprem, Türkiye’nin 10 ilinde büyük yıkıma neden oldu. AFAD’a göre depremde 38 binden fazla insan hayatını kaybetti. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, deprem bölgesinde yaptığı hasar tespit çalışmalarında toplamda 263 bin 800 bağımsız birimin (daire) acilen yıkılması gerektiğini açıkladı.
Bu sayılar, depremin bölgede ne kadar şiddetli hissedildiğini açıklarken adeta felaketi yaşayan Hatay’da hiçbir binanın yıkılmadığı tek bir ilçe olduğu anlaşıldı: Erzin
Adana’dan Hatay’a doğru giderken yol üzerinde bulunan Erzin’inin nüfusu resmi kaynaklara göre 41 bin 612.
İlçede çoğu bina 2-3, bir kısım bina ise 4-5 katlı. Kentin geneline düşük katlı yapılar hakim.
Mustafa Vural, 50 yıldır yaşadığı Erzin’de elektrik teknisyeni olarak çalışıyor. 30 yıllık meslek hayatında birçok müteahhitle çalışan Vural, depremin Erzin’i etkilememesine dair “Burada müteahhitlerimiz, mühendislerimiz hep kendi evleriymiş gibi çalıştılar. Dışarıdan gelip burada inşaat yapmadı kimse. Binayı yapanlar da Erzinliydi yani” diyor.
Vural, çalıştığı tüm inşaat şirketlerinin kurallara uyduğunu hatta çoğu eksikleri kendi inisiyatifleriyle tamamladıklarını söylüyor.
Vural’a göre depremde büyük yıkım olmasının nedeni denetim firmalarının ‘işini düzgün yapmaması’.
Kentin neredeyse tamamındaki dükkanlar iş yapmaya başlamış durumda. Minibüs terminali civarındaki tatlıcının önünde sıra bile var.
Kentte yıkılan tek yapı ise cami minareleri. Vatandaşlar camiye giremeseler bile önünde oluşturdukları alanda cemaatle birlikte namaz kılabiliyor.
Erzin’de yıkım olmaması nedeniyle Antakya, Osmaniye, İskenderun gibi deprem bölgelerinden birçok insan ilçeye göç etmeye başladığını söyleyen Vural, ilçelerindeki demirci ustasından inşaat işçisine kadar herkesin işini hakkıyla yaptığını belirtiyor.
İlçede herhangi bir yıkım olmamasına rağmen birçok evde duvarlar ve kolonlar patlamış durumda. Bu nedenle çoğu vatandaş evlerine giremiyor.
Nadi Tor, depremin ardından çocuklarıyla birlikte tek katlı başka bir eve yerleşen Erzinlilerden. Tor, hasardan dolayı eve giremediklerini anlatırken “Hırsız gibi eşyaları alıp hızlıca çıkıyoruz. Tedirginiz” diyor.
Çadır ihtiyacı
Vural da hasarlı binaların olması nedeniyle belediye başkanının ilçeye acil çadır yardımı istemesi gerektiğini vurguluyor.
İlçede hayat normale dönse bile Erzinliler için yaşamlarının 6 Şubat öncesine dönmesi zaman alacak. Komşu ilçelerinden şanslı olsalar bile hasarlı evlerde kalmanın yarattığı korkuyu nasıl atlacaklarını düşünüyorlar.
Mustafa Göktekin, ilçede inşaat firması bulunan 25 yıllık inşaat mühendisi. Göktekin ailesi olarak ilçede birçok bina yaptıklarını anlatan Mustafa Göktekin, “Belediyemizin artı Erzin’deki müteahhitlerin özverili çalışmalarıyla yönetmeliklere uygun olarak binalarımızı yapıyoruz” diyor.
Öztekin, yaptıkları inşaatlarda karı değil, yapılan statik hesaplar, jeolojik etütlerin göz önünde bulundurulduğunu söylerken “ani iki tane bakkal birleşiyor müteahhitlik yapıyor, üç tane hemşeri birleşiyor müteahhit yapıyor. Bunları çok duyuyoruz” diyerek işlerinde insan sağlığını önceliklediklerini belirtiyor.
Binalarda yaptıkları statik hesaplara bağlı kalmaksızın mühendis olarak zayıf gördükleri yerlere de ekstra müdahalede bulunduklarını aktaran Öztekin, Erzin’deki binaların yıkılmamasının temel nedeninin özveri ve insan öncelikli olması olduğunu söylüyor.
