Gündem

Sabah yazarı: İTÜ'nün teknokenti davalık oldu, Boğaz'ın silüetini bozanlar hakkında hapis cezası isteniyor

"Mahkeme, usülsüzlükler ve kaçak yapılarla gündeme gelen teknokente kayyum atanmasına karar verdi"

23 Şubat 2022 09:18

Sabah yazarı Dilek Güngör, İstanbul Teknik Üniversitesi’ne ait teknokentin boğazın silüetini bozduğu gerekçesiyle mahkemelik olduğunu yazdı. Güngör, teknokentin usülsüzlük ve kaçak yapılarla gündeme geldiğini belirterek kayyım kararı alındığını söyledi ve "Silüeti bozanlar hakkında hapis cezası isteniyor" dedi.

Güngör, yazısında “İTÜ Geliştirme Vakfı ve iştiraki Arı Teknokent'in yönetimleri Boğaziçi Kanunu'na aykırı şekilde devasa binayı izinsiz, ruhsatsız Boğaz'ın kenarına kondurmuşlar” dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın kaçak olduğu belirtilen yapıyla ilgili olarak şikayette bulunduğunu aktaran Güngör, savcılığın devreye girip İstanbul 53'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtığını belirtti.

“Dava dilekçesindeki isimleri görünce şaşırmamak elde değil” diye devam eden Güngör, şunları yazdı:

"Misal, eski TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik'ten Mehmet İbrahimiye'ye kadar İTÜ Geliştirme Vakfı ve iştiraki Arı Teknokent'in yönetimindeki birçok isim (çoğu mimar, mühendis) Boğaziçi Kanunu'nu bile bile dikey binaları Boğaz'a yapıştırmışlar! Şimdi bu isimler Boğaz silüetini bozmaktan hapis ile yargılanacak.

Biliyorsunuz, Boğaziçi Kanunu'na muhalefet edenlere ağır cezai müeyyideler uygulanıyor. Dava da hem Boğaziçi Kanunu 18/1 maddesini hem de Türk Ceza Kanunu'nun 184/1 maddesini ihlalden açılmış. Boğaziçi Kanunu'na göre, Boğaziçi alanında doğal yapıyı tahrip edip, ruhsatsız inşaat yapanlara bir yıla kadar hapis, 500 bin TL'ye kadar para cezası verilebiliyor. Hatta TCK maddesi daha ağır… Yapı ruhsatı alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişiler beş yıla kadar hapse mahkum olabiliyor. Kaçak binalarla ilgili davanın ilk duruşması 14 Haziran'da yapılacak. Bakalım süreç nereye evrilecek?"

Şirketten Yalanlama

Konuya ilişkin şirketten yapılan açıklamada Güngör'ün gündeme getirdiği hususlara ilişkin şu ifadeler kullanıldı:

"Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 4691 sayılı Kanun uyarınca Teknoloji Geliştirme Bölgeleri yönetici şirketleri nezdinde gerçekleştirilen periyodik denetimlerde bildirilen hususlar, ARI Teknokent tarafından süresi içerisinde yerine getirilerek ilgili bakanlığa düzenli olarak rapor edilmektedir. Haber metni içerisinde yer alan hususlar gerçeğe uygun değildir.

Haber metninde yer alan kayyum atandığı iddiası gerçeği yansıtmamaktadır. ARI Teknokent, hâlihazırda usulüne göre seçilen yönetim kurulu üyelerince yönetilmektedir. İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde açılan habere konu davada ARI Teknokent’in yönetimine kayyum atandığı ve yönetiminin feshine karar verildiği ifadesi gerçeğe aykırı olup, dava konusu iddialara yönelik hukuki süreç devam etmektedir.

Haberde yer alan ARI Teknokent’in “keyfi harcama” yaptığı iddiası da aynı şekilde gerçeği yansıtmamaktadır. Zaten Bakanlığın inceleme raporlarında bu yönde hiç bir ifadeye kesinlikle yer verilmemiştir.

Haber metninde görseli olan bina ARI-3 binasıdır. İTÜ ARI Teknokent’in kullanımda olan tüm binaların yapı izin ve kayıt belgeleri mevcuttur. Ruhsatsız yapı iddiası ile kastedilen bina ise, İTÜ İleri Araç Teknolojileri ve Güç Geliştirme Merkezi (Mekatronik Laboratuvarı)’nin de içinde yer aldığı binadır. Bina, öncelikle bu Merkez için tasarlanmış olup, Merkezin ekipman ve cihazları İTÜ tarafından Kalkınma Bakanlığı desteği ile satın alınmıştır. Bu binanın yapım ihalesi, 2017 yılında dönemin İTÜ Rektörü’nün talimatı ve imzasıyla İTÜ Rektörlüğü tarafından başlatılmıştır. Ancak başlatılan yapım süreci, kaynak yetersizliği sebebiyle yine ilgili dönemde Rektörlük kararıyla ARI Teknokent’e bırakılmıştır. Arazinin mülkiyeti İTÜ’ye ait olduğu için ruhsat işlemlerinin takibi ve yürütülmesi İTÜ’nün sorumluluğundadır. ARI Teknokent, inşaatı ve ruhsat işlemleri yarım kalan bu binanın hukuka uygun bir şekilde tamamlanabilmesi için gerekli desteği vermektedir. Dolayısıyla haberde yer alan iddialar mesnetsizdir.

Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Yönetici Şirketlerinin “emlak ofisi gibi hizmet verdiği ve yüksek kira bedelleri uyguladığı” iddiası da gerçek dışıdır.  Mevzuata uygun olarak belirlediğimiz kira bedelleri, Bakanlık tarafından onaylanarak uygulanmaktadır. Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin yönetici şirketlerinin kiralama faaliyetleri, Bakanlık tarafından denetlenmekte olup, hukuka uygun şekilde yürütülmektedir."