Sabah yazarı Şeref Oğuz, Hollanda ile Türkiye arasında yaşanan "ziyaret" kriziyle ilgili olarak "Almanya güdümlü Hollanda saldırıları, AB üyeliği yanı sıra, mevcut Gümrük Birliği'nin devamını dahi sorgulatacaktır bize. Önümüzdeki dönemde Hollanda özür dilemez, Almanya ve diğer AB üyesi ülkeler bize karşı düşmanca tutumlarını değiştirmez ise TRexit sürecine girebiliriz" görüşünü dile getirdi.
Şeref Oğuz'un "TRexit" başlığıyla yayımlanan (14 Mart 2017) yazısı şöyle:
Duyar gibiyim, "girmedik ki çıkalım" diyeniniz olacak. İngiltere'nin Brexit'i gerçekleşti, Fransa, Frexit'i, Yunanistan GRexit'i konuşuyor, Exitalia yolda... Türkiye? Üye değil ki çıkmayı tartışsın...
Evet, yarım asırdan fazla kapısında bekletildiğimiz Avrupa'nın ne siyasi birliğine ne para birliğine üye değiliz fakat 21 yıldır Gümrük Birliği üyesiyiz. Şimdi, bu üyeliğimiz tartışma konusu ve Gümrük Birliği'nin geleceğini konuşuyoruz.
Görünen, yaşlanan ve yavaşlayan Avrupa'da "yükselme devrinin" sona erdiği, hatta 2009'daki Küresel Krizin ardından "duraklama devrinin" başladığı, son olarak, İngiltere'nin Brexit'iyle "gerileme dönemi" sürecine girildiğidir.
Almanya ile başlayan, Hollanda ile tırmanan Avrupa ile yaşanan kriz, Gümrük Birliği güncellemesi sürecini de etkileyecek gibi görünüyor. Çoktandır bu anlaşmayı sorguluyorduk, bu defa AB Komisyonu, anlaşmanın modernize edilmesi teklifiyle geldi.
Peki, neyi kapsıyor bu modernite?
Gümrük Birliği 2,0 diyebileceğimiz yeni sürümünde neler var? Görünüşe göre Türkiye'nin lehine olacak ama ben bu kanaatte değilim. AB'nin kötü sicili yüzünden emin olamıyorum.
140 milyar euro büyüklüğünde işlem hacmiyle AB'nin 5'inci büyük ticaret ortağıyız.
Ancak temel sorun, AB'nin Türkiye ile ilgili hayırlı rüya görmemesidir.
Bırakın hayırlı rüya görmeyi, "diplomasi, hukuk ve nezaket dışı" eylemleriyle Haçlı Seferizihniyetini hortlatmıştır.
Nitekim Almanya güdümlü Hollanda saldırıları, AB üyeliği yanı sıra, mevcut Gümrük Birliği'nin devamını dahi sorgulatacaktır bize. Önümüzdeki dönemde Hollanda özür dilemez, Almanya ve diğer AB üyesi ülkeler bize karşı düşmanca tutumlarını değiştirmez ise TRexit sürecine girebiliriz.
Önerim, başta özel sektör olmak üzere kamunun ilgili birimleri, Türkiye'nin Gümrük Birliği'nden çıkış senaryosunu, enine boyuna çalışması, etki analizlerini yapması ve GB yerine ikame politikaları şimdiden şekillendirmeye başlamasıdır.
1994'te karar verip 1996'da girdiğimiz Gümrük Birliği'nin 80 bin sayfa tutan metnini imzaladıktan 2 yıl sonra tercüme etmeye başladığımızı hatırlıyorum.
Muhtemel bir referandum neticesi TRexit gerçekleştiğinde, benzer hataya düşmeyelim,tedbirimizi önceden alalım.