Sabah gazetesi yazarı Hıncal Uluç, 87 yaşında hayatını kaybeden Türkiye basın tarihinin önemli isimlerinden Mehmet Ali Kışlalı için kaleme aldığı yazısında, "M.Ali Ağabey'e veda edemem.. Ben yaşadıkça, o da benimle yaşayacak..
O, önce benim kaderimi değiştirdi. Bütün hayat planlarını avukat olmak üzerine yapmıştım. Hukuk Fakültesi'ne kaydolacaktım o kadar. Hukuk o zaman sınavsız alıyordu. Ne sınav ne lise derecesi. Kayıt.. Hepsi o.. M. Ali Ağabey, beni Mülkiye sınavına girmeye ikna etti. "Gir. Kazanamazsan, Hukuk zaten hazır. Kazanırsan Mülkiye diploması alırsın. Dört dersten fark sınavı verirsin. Hukuk diploması da alırsın. Çift diploma sana hayatta daha fazla seçim yapma şansı verir" dedi.
Girdim. Kazandım. Mülkiyeli oldum. Daha ilk sınıfın ilk ayında okula geldi bir sabah. Kantinde beni buldu.
"Kalkın gazete çıkarmaya gidiyoruz" dedi. Biri kardeşi Ahmet, ikisi kuzeni (Ağbimle ben) üç Mülkiye öğrencisini aldı, Ulus'ta bir apartman dairesine götürdü. O gece başımızda.. Söylediklerini yaparak gazeteyi çıkardık.." ifadelerini kullandı.
Hıncal Uluç, Mehmet Ali Kışlalı'nın ölüm haberinden sonra ilk hissettiği şeyin 'rahatlama' olduğunu, aynı hissin annesinin ölüm haberinde de verildiğini belirterek, "Çektiği ıstırabı, ancak benim gibi onu çok iyi tanıyanlar anlar.. Biri 3, biri 6 yaş küçük iki kardeşini, biri kahpece suikast, biri gene kahpece güya trafik kazasında kaybetmiş olmanın yüreğinde yıllardır taşıdığı acısını da ekleyin.. M.Ali, Mahmut ve Ahmet Taner Kardeşler, gene buluştular şimdi. Rahatlamam mı?." diye yazdı.
Yazının tamamı için tıklayın...