Gündem

Sabah başyazarı: Bu Amerikalılar zaman zaman azgınlaşır, Allah da onlara ceza verir

"Türk-Amerikan dostluğu sürekli mizah konusu olmuştur"

03 Ağustos 2018 13:23

Sabah Başyazarı Mehmet Barlas, Türkiye ile ABD arasında yaşanan rahip Andrew Brunson krizine ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede "Alınan yaptırım kararının ciddiyet alınacak yanı yok" ifadesini kullandı. Barlas, "ABD yöneticilerinin zaman zaman azıp saçmaladığını" söyleyerek "Allah da onlara zaman zaman bu azgınlıklarının karşılığı olarak cezalar veriyor ve belalar gönderiyor" diye yazdı.

Sabah başyazarının "ABD yöneticileri zaman zaman böyle azgınlaşır" başlığıyla (3 Ağustos 2018) yayımlanan yazısının ilgili bölümü şöyle:

Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin papaz Brunson'un serbest bırakılmamasını vesile ederek Adalet Bakanı Gül ve İçişleri Bakanı Soylu'ya yönelik olarak aldığı saçma yaptırım kararının ciddiye alınacak yanı yoktur.

Azgınlaşırlar 

Bu Amerikalılar zaman zaman böyle azıp saçmalıyorlar. Allah da onlara zaman zaman bu azgınlıklarının karşılığı olarak cezalar veriyor ve belalar gönderiyor. Son olarak Donald Trump ve yardımcısı yobaz Evanjelist Pence gönderilen bu belalardan ikisidir.

Hep böyle oldu 

Türk-Amerikan ilişkilerine gelince... 1 Şubat 1947'deki Truman Doktrini'nden beri Sovyet tehdidine karşı ABD himayesine girdiğimiz günden bu yana, bugün olduğu gibi onların kendilerini patron olarak gören davranışları yüzünden ilişkilerimiz sık sık dalgalanmıştır. Kıbrıs sonrasında ABD Türkiye'ye ambargo bile uygulamıştır. Ve Türk-Amerikan dostluğu sürekli mizah konusu olmuştur.


Ne olmuştu?

İzmir'deki Protestan cemaatine ait Diriliş Kilisesi'nin ABD'li Papazı Andrew Craig Brunson, 2016’nın ekim ayında eşiyle birlikte ifadeye çağrılmış, ifadelerinin ardından gözaltına alınmışlardı. Eşi Norine Brunson, 13 gün sonra serbest bırakıldı; ancak Papaz Brunson 'FETÖ' üyesi olduğu iddiasıyla tutuklandı. İzmir F Tipi Cezaevi’nde yatmaktayken "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasi veya askeri casusluk amacıyla temin etme", "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlamaları da Brunson’ın davasına eklendi. Papaz, Ağustos 2017’de çıktığı ilk duruşmada suçlamaları reddettiğini dile getirdi. 

35 yıla kadar hapsi istendi

Brunson hakkındaki iddianamenin hazırlanması 1.5 yıl sürdü. İddianamede Brunson’ın hem 'FETÖ' hem PKK adına suç işlediği öne sürüldü. Brunson hakkında "örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlediği" gerekçesiyle 15, "devletin gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etmek" suçlamasından 20, toplamda 35 yıla kadar hapis cezası istendi.

Siyasetin de tartışma konusu oldu

ABD’li Papazın durumu, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2017’nin mayıs ayında yaptıkları görüşmede gündeme geldi. Görüşmenin ardından Beyaz Saray tarafından "Başkan Trump, Papaz Andrew Brunson'ın tutukluluğu konusunu da gündeme getirdi ve Türk Hükümeti'nden kendisini hızlı bir şekilde ABD'ye iade etmesini istedi” denilen açıklama yayınlandı. Brunson’ın avukatlarıyla görüştürülmediği iddiası da öne sürüldü. Bunları takiben ABD’li Papaz’ın avukatları ve ABD Büyükelçiliği ile görüşmesine izin verildi. 

‘’Bir papaz da sizde var, bize verin, yargılayalım, biz de onu size verelim’

Brunson davası, süreç içerisinde sık sık ABD Kongre’sinin gündemine getirildi. 

Erdoğan, 2017 yılının eylülünde yaptığı bir konuşmada, Brunson'ın serbest bırakılmasını Fethullah Gülen'in ABD'den iadesiyle bağdaştıran ifadeler kullandı:

"Pensilvanya'daki nasipsiz adamın arkasından giden profesörler de var. Sen nasıl profesörsün? Sen profesör olsan ne yazar? 'Papazı verin' diyorlar. Bir papaz da sizde var, bize verin, yargılayalım, biz de onu size verelim. 'Onu karıştırma' diyorlar.” ABD ise olası bir takası reddetti.

‘’Memnuniyetle karşılıyoruz ama yeterli değil’’

18 Temmuz 2018 tarihinde İzmir 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi Papaz Brunson’ın ev hapsi ve yurtdışına çıkış yasağı ile tahliye edilmesine karar verdi. Bunu takiben ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ‘kararı memnuniyetle karşıladıklarını ancak bu bu adımı yeterli bulmadıklarını’ açıkladı.

ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence, ABD’de bir konferansta yaptığı konuşmada Brunson’ın "masum" olduğunu ve Brunson'a yöneltilen suçlamalarda "inandırıcı bir delil" olmadığını söylerken Türk yetkililerin darbe girişiminin ardından on binlerce gazeteci, aktivist, hakim, ordu mensubu ve öğretmeni tutukladığını dile getirdi ve Andrew Brunson'ın da bu çerçevede 2016 yılında tutuklandığını belirtti. Pence, Brunson'ın "hemen" serbest bırakılmaması halinde Türkiye'ye "ciddi yaptırım" uygulanacağını açıkladı.

ABD Başkanı Donald Trump da Twitter’dan "Amerika Birleşik Devletleri, çok iyi bir Hristiyan, aile adamı ve harika bir insan olan Papaz Andrew Brunson'ın uzun süreli tutukluluğundan ötürü Türkiye'ye büyük yaptırımlar uygulayacak. Çok acı çekiyor. Bu masum din adamı hemen serbest bırakılmalı!" paylaşımında bulundu.

Yaşananların üzerine Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Twitter'dan yayınladığı mesajında, "Kimse Türkiye'ye bir şeyi dikte edemez. Kimden gelirse gelsin tehdit edilmeyi hoş göremeyiz. Hukukun üstünlüğü herkese uygulanır, istisnası yoktur" dedi. Dışişleri Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı'ndan da ABD'nin açıklamalarının 'hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığı'na müdahale anlamı taşıdığı ve kabul edilemeyeceği yönünde açıklamalar yapıldı.

Öte yandan ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu da Türkiye’nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan 'Türkiye Uluslararası Finansal Kurumlar Yasası'nı kabul etti.