Saadet Partisi'nin Türkiye genelindeki belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısı, Anadolu Gösteri ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. Toplantıya, il, ilçe ve belde belediye başkan adaylarının yanı sıra Onursal Genel Başkan Recai Kutan, parti yöneticileri ve çok sayıda partili katıldı. Toplantıda, Saadet'in başı açık adayları dikkat çekti. Analiz: Kurtulmuş, Erdoğan'ın alternatifi olur mu?Saadet'ten 'açılımlı' tanıtım - FOTOGALERİBekaroğlu: Başbakan işçi öldürmeyi iyi bilirBekaroğlu: Sosyal devlet sadaka dağıtmazSaadet Partisi Genel Başkanı Kurtulmuş, yaptığı konuşmada, "Saadet'i seçimin yıldızı" yapmak için çalışacaklarını, 29 Mart'ın, Millî Görüş'ün "2. devrimi" olacağını söyledi. Kurtulmuş, "Sosyal devlet, vatandaşa sadaka dağıtmaz, milleti sadakaya muhtaç hale getirmez" dedi. Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Kurtulmuş, işsizliğin arttığını, kredi kartı borcu bulunmayan kimsenin kalmadığını söyledi.
Türkiye'de PETKİM'in, Telekom'un, birçok kuruluşun satıldığını, şimdi belediye kuruluşlarının satılmasının planlandığını anlatan Kurtulmuş, "Sayın Başbakan, millet adına söylüyorum; bu gittiğiniz yol, yol değildir. Size bunu tavsiye eden, emredenler kendileri vazgeçiyorlar. Milletin malını kime satıyorsunuz? Belediyenin malını satamayacaksınız. Çünkü bu seçimde millet size sarı kart gösterecek" diye konuştu.
'Fark var Saadet var'Saadet Partisi, bütün belediye başkan adaylarını 'Fark var, Saadet var' ana konseptli seçim kampanyası ile kamuoyuna tanıttı.
AKP ile CHP arasındaki iki kutuplu kavgayı 1970'li yıllardaki AP-CHP kavgasına benzeten Kurtulmuş, "Biz bu filmi çok gördük. 1970'li yıllardan sonra bu senaryo Türkiye'de uygulandı. Uzunca bir süredir iktidar ve muhalefet arasında aynı gerilim devam ediyor. Bu soğuk savaş döneminden kalma bir üsluptur" dedi. CHP ve AKP arasındaki ihtilafların o dönemdeki çatışmaları hatırlattığını söyleyen Kurtulmuş, "Sayın Erdoğan şimdi, 1970'lerin Süleyman Demirel'ini hatırlatıyor. Aynı üslupla aynı hususlarla CHP'nin karşısında gerilim siyaseti yürütüyor" diye konuştu.
Demirel'in 'Oyları bölmeyin koministler gelir' sözünü şimdi Erdoğan'ın söylediğini belirten Kurtulmuş, "Dönüyorsun CHP de aynı şeyi söylüyor: Sakın ha oyları bölmeyin irtica gelir. Çok açık söylüyorum. Millet, 2009'da yeni bir Süleyman Demirel istemiyor. Birleştiren, halka hizmet eden, bütünleştiren bir lider istiyor" dedi. AKP'de bugüne kadar hiçbir değişiklik göremediklerini belirten Kurtulmuş, "Hayretle izliyoruz. Nerde değişim, nerde yenilik? Sözlerin içinde yeni bir söz yok? Tavırlarında yeni bir değişiklik yok. Siyaset üsluplarında değişiklik yok. Bunlar değişimi de yeniliği de mahvettiler, ayağa düşürdüler. AKP'li arkadaşlara sesleniyorum. Siz değişimi de ayağa düşürdünüz. Özgürlüğünü, ekmeği, adaleti, umudu, başörtüsünü, vicdanı ve sadakayı ayağa düşürdünüz. Bunlar değişmedi ama siz değiştiniz" dedi.
Rant üreten siyasete tepki gösteren halkın 'Harun Karun benzetmesine' sahip çıktığını anlatan Kurtulmuş, "Deniz bitmiştir, kara görünmüştür. Türkiye yeniden Millî Görüşe dönecektir. Başka hiçbir yol da kalmamıştır" dedi. İktidara değişim için gelen AKP'nin kendisini değiştiğini belirten Kurtulmuş, milli politika derken dışa bağımlı hale gelindiğini, milletin oylarıyla gelenlerin egemenlere boyun eğdiğini vurguladı. Kurtulmuş, "Seçkinlerin iktidarına son vermek için gelmişler, kendi seçkinlerini oluşturdular" dedi.
Devlet sadaka vermez Son dönemde devlet tarafından yapılan yardımlara da değinen Kurtulmuş, "Millet yoksul, aç açıkta, işsiz olunca sadaka ekonomisi devreye girdi. Sadaka ekonomisi deyince iktidardaki arkadaşlar alınıyor. Biz sadakanın ne olduğunu biliyoruz. Ancak size sadakayı yeniden anlatmamız gerekiyor. Çünkü sadakanın ne olduğunu bilmiyorsunuz. Sadaka devlet tarafından verilmez. Zengin Ahmet Bey tarafından yoksul Mehmet Beye verilir. Bunun adına sadaka denir" dedi. Sağ elin verdiği sadakayı sol elin bilmemesi gerektiğini söyleyen Kurtulmuş, "Eğer bu yardım ise, bunu kameralar önünde değil, kimseyi rencide etmeden gece vakti teslim edeceksiniz. Bunu yapsanız da bu sadaka değildir görevinizdir" dedi.
Sosyal devletin vatandaşına sadaka dağıtan devlet olmadığını kaydeden Kurtulmuş "Siz başbakan değilsiniz galiba. Temenni makamı değilsiniz. Kömür, mercimek, buzdolabı, çamaşır makinesi, elektrikli süpürge dağıtıyorsunuz. Orası karar alma makamıdır. Bir kararname ile fakirlerin gelirlerini artırmak mümkün iken, IMF kararları ile önce halkı yoksullaştırıp sonra ulufe dağıtarak ülke yönetilmez" diye konuştu. Kurtulmuş, bedava kitap, kömür, buzdolabı, mali desteklerin bir haftalık faiz ödemesine eşit olduğunu vurguladı.
Şehirlerin ruhunu değiştireceğiz Belediyelerin borç batağında olmasına rağmen son zamanlarda iktidar ve muhalefetin rant kavgası içinde olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Bizim mantığımız siyasette üç a üzerine oturuyor: Ahlak, adalet ve aklı selim" dedi. Türkiye'de belediye hizmetlerinin rant üreten bir siyaset mekanizmasına sahip olduğunu vurgulayan Kurtulmuş "Onun için iktidar ve muhalefet arasındaki kavgayı görüyorsunuz. Bu bütünüyle rantın, senin tarafından mı yoksa benim tarafından mı paylaşılacağı kavgasıdır" dedi.
Kurtulmuş, "Bizim belediyecilik anlayışımızda; etik, estetik, mühendislik değerlerini birlikte ele alacağız. Şehirler sadece yollardan ibaret değildir. Birtakım alt yapı hizmetlerin. her şehrin ruhu vardı. Saadet Partili belediyelerimizle bütün şehirlerin ruhunu yeniden dirilecek, canlandıracaktır" diye konuştu. Saadet Partisi'nin yeni belediyecilik anlayışının şeffaf, hesap verilebilir ve katılımcı olarak açıklayan Kurtulmuş, "Nasıl 1989 ve 1994'te Millî Görüş belediyeleri devrim yaptılarsa, şimdi ikinci devrimi yapacak" dedi.
