Gündem

"S-400’ler dostla düşmanı nasıl ayırt edecek?"

Hürriyet gazetesi yazarı Ergin, Savunma Sanayi Başkanı Demir'in açıklamalarını değerlendirdi

03 Ağustos 2019 11:25

Hürriyet gazetesi yazarı Sedat Ergin, Türkiye'nin satın aldığı Rus yapımı S-400 hava savunma sisteminin "dost ile düşmanı nasıl ayırt edeceği" konusunda bir yazı kaleme aldı.

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg dün yaptığı açıklamalarda S-400'lerin NATO sistemine entegre edilmeyeceğini bir kez daha vurguladı. Ergin, TSK'nın askeri radar ağının NATO sistemine entegre olduğunu ve dost ile düşmanları ayırt edebilme yeteneğinin NATO prosedürleri (Link 16) üzerinden tanımlandığını hatırlattı.  

Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir geçen günlerde TGRT'ye yaptığı açıklamalarda ikinci parti S-400 teslimatının gelecek senenin sonunda başlayabileceğini söylemişti. Demir ayrıca, "Birinci sistem gibi değil ikinci sistem. İkinci sistemde bir ortak üretim, teknoloji paylaşımı, yazılım entegrasyonu gibi bir dizi adım var ve oradaki kazanımların birinci sisteme de entegre edilmesi var. Bu sistemdeki dost-düşman tanıma unsurları ve yazılım gibi konuların bizim kontrolümüzde olması bizim için hayati öneme sahip. Bunun hayata geçmesi lazım ve karşı tarafla da bu konuyla mutabıkız” ifadelerini kullanmıştı.

Ergin bu açıklamalardan yola çıkarak şu değerlendirmede bulundu:

Demir’in bu sözlerinden ilk parti gelen S-400 sistemlerindeki eksiklerin tamamlanmasının ikinci aşama için hedeflendiği, dost-düşman tanıma yeteneğinin milli imkânlarla kazanılmasının da bu aşamaya kaldığı anlaşılıyor.

Bu yetenek kazanıldığı takdirde belirecek durum şudur: Türkiye’de S-400’ler dışındaki herhangi bir askeri radar NATO prosedürlerine göre tanımlanmış dost-düşman ayrımı yapan bir hava resmini görürken, S-400 radarları milli imkânlarla ve dolayısıyla tercihlere göre tanımlanmış bir resim okuyacaktır.

Bu yeteneğin kazanılması halinde Türkiye’nin A) Biri NATO’nun ittifak sistemine entegre bir radar örtüsü ve B) S-400’ler üzerinden bundan bağımsız ulusal nitelikli ikinci bir radar örtüsüne sahip olacağı ikili bir yapının ortaya çıkacağını söyleyebiliriz. Bu durum TSK’ya hem yeni yetenekler kazandıracak, ancak uygulamada bir dizi soruna da yol açabilecektir.

Türkiye’nin savunma doktrininde bu iki yapının birlikte çalışabileceği bir konseptin ortaya konması TSK açısından yeni dönemin en kritik sınamalarından biridir.