Rusya Türkiye'ye doğal gaz arzını kısar mı, başka ülkeler alternatif olabilir mi?
Türkiye yıllık yaklaşık 60 milyar metreküp olan doğal gaz tüketiminin yüzde 99,6'sını ithal ediyor
04 Mart 2022 12:57
Fundanur Öztürk-Ankara
Türkiye yıllık yaklaşık 60 milyar metreküp olan doğal gaz tüketiminin yüzde 99,6'sını ithal ediyor. Dünyadaki en büyük doğal gaz üreticisi konumunda olan Rusya, Avrupa ve Türkiye'ye gaz arzının büyük bir bölümünü sağlıyor.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) verilerine göre geçen yıl Türkiye'nin toplam doğal gaz tüketiminin yüzde 45'i Rusya'dan karşılandı.
BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlara göre Rusya'nın Türkiye'ye doğal gaz arzını kesmesi henüz "olası" gözükmese de, Rusya'dan alınan doğal gazda yaşanacak kısmi bir azalma dahi Türkiye'de sanayi üretimi başta olmak üzere birçok sektörü sıkıntıya sokabilir.
Petrol, doğal gaz ve kömürde yüksek oranda dışa bağımlı olan Türkiye'nin enerji ekonomisi, dalgalı döviz paritesi ve dünyada artan enerji fiyatlarından doğrudan etkileniyor.
Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, ne Rusya'nın doğal gaz arzını kesebileceğini ne de böyle bir durumda diğer ülkelerin doğal gaz arzı için alternatif olabileceğini söylüyor.
Gaz sektörünün uzun vadeli planlamalar gerektirdiğini belirten Akyener, dünyada Rusya'nın hacmini karşılayabilecek başka bir doğal gaz potansiyelinin bulunmadığını belirtiyor:
"Diğer ülkelerin Rusya'ya alternatif olmaları ancak uzun vadede düşünülebilir. Kısa vadede ne Türkiye'nin ne de Avrupa'nın gaz sıkıntısını giderebilecek bir opsiyon var."
Enerjide dışa bağımlı olan Türkiye'nin, Rusya'dan sağlanan doğal gaz arzında herhangi bir azalma olmasa dahi, savaş sebebiyle dünyada artan enerji fiyatlarıyla karşı karşıya olduğu değerlendiriliyor.
Diğer ülkeler Rusya'ya alternatif olabilir mi?
Türkiye tükettiği doğal gazın bir kısmını uzun vadeli kontratlar kapsamında İran, Azerbaycan ve Rusya'dan boru hatlarıyla, bir kısmını ise ani alımlarda spot piyasadan LNG (sıvılaştırılmış gaz) şeklinde karşılıyor.
ABD'nin dünyadaki en büyük LNG ihracatçısı konumunda olduğunu belirten Akyener, Çin'in ABD'deki birçok özel satıcıyla uzun vadeli kontratlar yaptığını söyleyerek "Şu anda ABD'nin uzun vadedeki gaz ihracat kapasitesinin nereden baksanız yüzde 90'ı bağlanmış durumda" diyor.
İran'ın ise Türkiye'ye hali hazırdaki gaz arzı taahhüdünü bile yerine getiremediğini söyleyen Akyener, İran'ın doğal gaz için alternatif ülke olamayacağını kaydediyor.
Enerji Politikaları Uzmanı Necdet Pamir de İran'ın Türkiye'ye olan doğal gaz arzı yükümlülüğünü, Türkmenistan'dan aldığı gaz sayesinde yerine getirebildiğini ve ek kaynağının bulunmadığını belirtiyor.
Akyener, LNG ihraç kapasitesini arttırma çalışmalarını henüz tamamlamayan Katar'ın mevcut doğal gazının da uzun vadeli kontratlarla bağlandığını söylüyor.
Türkiye'nin enerji ithalatındaki payı yüzde 25'lere ulaşmış spot piyasa alımları; genelde Nijerya, Katar, Cezayir gibi ülkelerden gerçekleşiyor.
LNG'de de uzun vadeli kontratların söz konusu olduğunu söyleyen Akyener, "spot" olarak tabir edilen yatırımcıların ise gaz piyasalarındaki hacminin küçük olduğunu belirtiyor.
'Türkiye dünyada artan enerji fiyatlarıyla karşı karşıya'
Necdet Pamir, Türkiye'nin Rusya ve Ukrayna arasında süren denge politikasını sürdürmesi halinde Rusya'nın doğal gaz arzını kesmeyeceğini ancak Türkiye'nin dünyada artan enerji fiyatlarından doğrudan etkileneceğini belirtiyor.
Pamir'in verdiği bilgiye göre, 2020 yılında 48 milyar metreküp gaz tüketen Türkiye geçen sene 61 milyar metreküplük gaz tüketti ve aradaki fark spot piyasadan karşılandı.
Spot piyasadaki doğal gaz fiyatlarının Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle birlikte sürekli arttığını söyleyen Pamir, "Avrupa'da spot piyasadaki bin metreküp doğal gaz fiyatı 850 dolar iken, dört gün içerisinde 1550 dolara yükseldi" diyor.
BBC Türkçe'ye konuşan uzmanlara göre, Rusya'nın Türkiye'ye doğal gaz arzını kesmesi halinde Türkiye'nin spot piyasadan gaz alımına yönelmesi, iç piyasadaki enerji fiyatlarının artması anlamına gelecek.
Enerji Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (ENSİA) Başkanı Alper Kalaycı'ya göre, Türkiye'nin uzun vadeli kontrat kapsamı dışında ani bir doğal gaz alımı yapması Türkiye'ye çok daha pahalıya mal olacak:
"Sanayideki üretimi durdurmamak için böyle bir hamle yapılabilir ancak bu sefer 10 birime alacağınız bir ürünü 20-30 birime almaya çalışacaksınız."
"Zaten şu an maliyetler sanayicilere ve hanelere bire bir aksettirilmiyor. Bu senaryoda sübvansiyonun çok daha fazla olması veya bu fiyatların direkt tüketicilere yansıması gerekecek. Fakat sanayici bunda daha yüksek elektrik faturalarını kaldıramaz."
Öte yandan Türkiye zaten, döviz ve petrol fiyatlarına endeksli uzun dönemli doğal gaz anlaşmaları sebebiyle artan enerji maliyetleriyle karşı karşıya.
Akyener, dünyada brent petrol fiyatlarının 2020 yılından 2021 sonuna dek 60'tan fazla arttığını; 2021 yaz aylarında 80 dolar civarında olan kömür fiyatlarının ise şu an 250-300 dolar seviyesinde olduğunu kaydediyor.
Rusya, İran ve Azerbaycan boru hatlarıyla olan uzun vadeli kontratlarda ise petrol ürünlerine endeksli bir fiyat formülü bulunuyor. Pamir, Türkiye'nin aynı zamanda uzun vadeli kontratlarda da savaş sebebiyle artan dünya enerji fiyatlarından etkileneceğini belirtiyor:
"Şu anda dünyada petrol fiyatları da artıyor. Ham petrol fiyatları arttıkça, biz de her üç ayda bir Rusya, İran ve Azerbaycan'a güncellenmiş rakamlar ödüyoruz."
"Dolayısıyla doğal gazı ister spot piyasadan isterse uzun vadeli anlaşmalar kapsamında alalım; savaş sebebiyle Türkiye'nin hem petrol faturası hem de doğal gaz faturası artıyor."
"Bu artışların uzun vadeli anlaşmalardaki etkisini Nisan'da göreceğiz ama sonuçta Türkiye'nin doğal gaz ve elektrik faturası anormal yükselecek. Bunu da son tahlilde tüketiciler ödeyecek.
Doğal gaz arzı azalırsa, elektrik üretimi nasıl etkilenir?
Geçen yıl Türkiye'de üretilen toplam elektriğin üçte biri (yüzde 34) doğal gazdan elde edildi.
Alper Kalaycı, bu orana elektrik üretiminde kullanılan ithal kömür de eklendiğinde, Türkiye'nin hâlâ elektrik üretiminde yüzde 50'den fazla oranda dışa bağımlı olduğunu belirtiyor.
Elektrik üretiminde kullanılan ithal kömür ağırlıkla Rusya kaynaklı olduğu için, Rusya'dan olası bir arz kısıtlamasının Türkiye'deki elektrik üretimini de doğrudan etkileyeceği değerlendiriliyor.
Ocak ayında İran'dan gelen doğalgazın kesilmesi ve yüksek konut tüketimi nedeniyle yaşanan doğal gaz arz sorunu elektriğe de yansımıştı.
Fabrikaların doğal gaz kullanımı yüzde 40 oranında kısıtlanmış, ardından Türkiye'deki tüm OSB'lere elektrik kısıntısı uygulanmış ve ülke sanayi üretimi en az 3 gün süreyle tamamen durmuştu.
Kalaycı, Rusya'dan sağlanan doğal gaz miktarının "yarı yarıya" azalmasının bile Türkiye sanayisini çok olumsuz etkileyeceğini söylüyor:
"İran'dan aldığımız doğal gaz Rusya'dan aldığımız doğal gazın neredeyse yarısı. Yani yarısı kadar doğal gaz aldığımız bir ülkenin hatlarında sıkıntı olduğu için, benim de çalıştığım fabrika dahil olmak üzere üç gün elektrik kesintisi yaşamıştık."
"Rusya'nın doğal gazı tamamen kesmesini bırakın yarı yarıya bile azaltsa, yine sanayi başta olmak üzere birçok yerde üretim durmak zorunda kalacak."
"Ocak ayında yaşadığımız sorunlar, bu senaryoda olacaklar karşısında hiçbir şey konumuna gelecek. Ve bu durumda yaşanacak olumsuzlukların önüne geçemeyeceğiz gibi duruyor."
Tesisat Enerji Doğalgaz Mühendisleri Sanayici İş İnsanları Derneği (TEDSİAD) Başkanı Ali Başoğul da İran ile yaşanan arz sıkıntısının büyük sıkıntılara yol açtığını belirtiyor:
"İran'la yaşadığımız bu problem küçük de olsa on günlük boyunca Türkiye'de çok büyük iş problemine yol açtı. Fabrikaların kapanmasına ya da kısmen çalışmasına sebebiyet verdi. Bu da üretilen ürünlerin fiyatlarının artmasına sebep oldu."
Sadece Bursa'da bile doğal gaz ile elektrik üreten Demirtaş santralinin 17 ilin elektriğini beslediğini söyleyen Başoğul, "Rusya'dan gazın kesilmesi demek, Türkiye'de birçok sektörün faaliyetlerinin sekteye uğraması demek" diyor.
Başoğul, Türkiye'nin yerli enerji ihtiyacı kapsamında Akkuyu Nükleer Santrali'nin bir an önce üretime geçmesinin bir "zorunluluk" olduğunu savunuyor.
Türkiye kendi doğal gazını üretmeye ne kadar yakın?
Türkiye Petrolleri geçtiğimiz iki yıl içerisinde Karadeniz'de toplamda 540 milyar metreküp doğal gaz kaynağına ulaşıldığını duyurmuştu.
Türkiye Petrol Jeologları Derneği (TPJD) Yönetim Kurulu Başkanı Özlem Korucu, Karadeniz'de bulunan doğal gazın 2023 yılında karaya taşınacağını belirtiyor:
"Türkiye'nin kendi imkanları ve yerli teknolojisiyle ulaşmış olduğu bu kaynak, pek çok açıdan ülkemiz için büyük önem taşımakta.
"Özellikle ülkemizin yerli doğal gaz kaynaklarını çıkarmaya başlamasını, ekonomiye sağlayacağı katkıların yanı sıra ithalata bağımlılığı azaltacak, sektörün gelişimine ve istihdama destek olacağını düşünüyoruz.
"Aynı zamanda daha fazla oranda kendi yerli kaynaklarına sahip olacak ülkemizin, bulunduğu coğrafyada enerji jeopolitiğinin de olumsuz etkilerinden de daha az etkilenecektir.
"Yerel kaynakların payının artırılmasının, doğal gaz sözleşmelerin yenilenme sürecinde karşılaşılan fiyat belirsizlikleri ve ihracatçı ülkelerdeki siyasi belirsizliklerin getirdiği riskleri aza indirmesini bekliyoruz."
Türkiye'nin yıllık doğal gaz tüketim miktarının ortalama 50-60 milyar metreküp olduğu düşünüldüğünde, Karadeniz'de bulunan doğal gazın yüzde 80 verimlilikle üretilebildiği senaryoda, Türkiye'nin 8-10 yıllık doğal gaz ihtiyacını karşılayabileceği tahmin ediliyor.
Fakat Karadeniz'den Sakarya'ya taşınacak gazın ne zaman tüketime hazır hale geleceği henüz belirsizliğini koruyor.
Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir