Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı, ülkesinin Suriye'ye dışardan müdahale edilmesine kesinlikle karşı çıktıklarını ve şu anda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin herhangi yeni bir adım atması için erken olduğunu düşündüklerini açıkladı.
BBC Türkçe'de yer alan habere göre; Rusya'nın BM Güvenlik Konseyi'nde veto hakkı nedeniyle, Moskova'dan gelen bu açıklama, Konsey'in Suriye ile ilgili olarak harekete geçmesi ümitlerini gölgeledi.
Interfax Haber Ajansı'na açıklama yapan Rus Dışişleri Bakan Yardımcısı Gennady Gatilov ''Biz her zaman, Suriye'ye dışarıdan müdahale edilmesine kesin şekilde karşı çıktık; çünkü böyle bir hareketin, durumu hem Suriye hem de bölgenin geneli için kötüleştireceğini düşünüyoruz'' dedi.
Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de, Pekin'in Suriye'ye askeri müdahale yapılmasına ya da rejimin dış baskıyla değiştirilmesine karşı olduğunu söyledi.
Hula'da çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu 108 kişinin katledilmesi uluslararası toplulukta tepkiye neden oldu.
Türkiye'den sert tepki
Türkiye, katliamın ardından Suriyeli diplomatları geri gönderme kararı aldı. Türkiye'nin katliama tepkisi bir çok ülkeye kıyasla daha ağır oldu. Ancak Suriye'nin İstanbul'daki temsilcileri görevlerine devam edecek.
Türk Dışişleri Bakanlığı yaşananlara ''sessiz kalmanın imkansız'' olduğunu bildirmişti. Ankara, Şam yönetimi tavrını değiştirmezse daha sert önlemler almayı planladığını da açıkladı.
Salı günü ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İspanya, İtalya, Avusturya, İsviçre, Hollanda, Belçika, Kanada, Japonya ve Türkiye, ülkelerindeki Suriye elçilerini geri gönderdi ya da büyükelçileri ''istenmeyen kişi'' ilan etti.
Suriye'de devlet kontrolündeki basın kuruluşları, elçilerin geri gönderilmesini ''nedensiz bir isteri'' olarak tanımlarken, Rusya, alınan kararı ''zarar verici'' bulduğunu söyledi.
Suriye, diplomatlarının bir çok ülkeden geri gönderilmesine tepki olarak Şam'da hala görevde olan son Batı devleti temsilcilerinden biri olan Hollanda elçisinden 72 saat içinde ülkeyi terketmesini istedi.
Dönüm noktası
Rusya ve Çin BM'nin Suriye'ye müdehale etmesini veto ediyor.
Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande dün Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nce onaylanmış bir askeri operasyonun hala seçenekler dahilinde olduğunu söylemişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı ise, Hula'da yaşanan katliamın Rusların düşünce yapısında bir değişime neden olacağını umduklarını söylemişti ancak beklentiler gerçekleşmedi.
İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak da ''Katliam dünyanın harekete geçmesini sağlamalı; sadece konuşmasını değil, gerçekten harekete geçmesini sağlamalı'' dedi.
Suriye'de ise şiddet sarmalı devam ediyor. BM ülkenin doğusunda elleri arkalarında bağlanmış bir şekilde kafalarından vurulmuş olarak 13 ceset bulduklarını açıkladı.
Norveçli General Robert Mood, ''Yaşanan bu korkunç olaydan büyük rahatsızlık duyduğunu'' söyledi.
Suriyeli muhalifler yeni bulunan cesetlerin yanı sıra, Çarşamba günü en az 9 kişinin daha öldürüldüğünü iddia etti.
Humus'ta ve çevre köylerde güvenlik güçlerinin bombalama yapmaya devam ettiklerine dair haberler geliyor.
Muhalifler, Şam'ın banliyösü Duma'da, bir gecede 5 kişinin öldürüldüğünü söyledi.
Birleşmiş Milletler ve Arap Birliği'nin 6 maddeli barış planı uyarınca tüm birliklerin, tankların ve mühimmatın Nisan ayında geri çekilmesi gerekiyordu. Ancak bu gerçekleşmedi.
Ülkeden gelen haberlere göre, Kofi Annan'ın Beşar Esad ve muhalefet liderleri ile Şam'da yaptığı görüşmeler herhangi bir sonuç vermedi.
Annan'ın yardımcısı Jean-Marie Guehenno, Esad görüşmeleri ile ilgili raporunu, Çarşamba günü Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne sunacak.
Cuma ve Cumartesi günleri Hula'da öldürülenler arasında 34 kadın ve 49 çocuk bulunuyordu.
Birleşmiş Milletler'e yaşananları anlatan görgü tanıkları, cinayetlerin büyük bir kısmının hükümet yanlısı militanlarca işlendiğini söyledi.
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi, Cuma günü Suriye ile ilgili özel bir toplantı yapacak.
