Rusya'nın Ukrayna'yı işgali sonrası Antalya'nın yaş meyve- sebze ile süs bitki ihracatından iki ülkeden alacağı 81 milyon dolar tahsil edilemiyor. İki ülke için üretilen ürünlerle birlikte savaşın iki sektöre faturası, 233 milyon doları buldu.
Antalya'da Ticaret Borsası, Ticaret ve Sanayi Odası, Batı Akdeniz İhracatçılar Birliği, Ziraat Odası gibi kurumların oluşturduğu Antalya Tarım Konseyi, Ukrayna ile Rusya arasındaki savaş nedeniyle iki ülkeye yönelik yaş meyve ve sebze ile süs bitkileri ihracatında yaşanan sorunları, gönderilmiş ürünlerden kaynaklı alacakların tahsil edilememesini ve talepleri raporlaştırdı. Raporda, Antalya tarım sektörünün alacakları ve iki ülkeye yönelik ihracattaki sıkıntılar ve hasar tespiti yer aldı.
"16 milyon dolarlık yaş meyve ve sebze alacağı tahsil edilmedi"
Rapora göre, Ukrayna ve Rusya'ya gönderilen yaş meyve sebze ihracatında toplam 80 milyon dolar, süs bitkilerinde ise 1 milyon dolar tahsil edilemeyen alacak bulunuyor. İki ülkeye yönelik üretilen özel ürünler nedeniyle de yaş meyve ve sebze ihracatında 150 milyon dolar, süs bitkilerinde 2 milyon dolarlık risk olduğu kaydedildi. İki ülkeden iki sektörün alacağının 81 milyon dolar, bu ülkelere gönderilecek ürünlerle ilgili risk miktarının da 152 milyon dolar olmak üzere toplam fatura 233 milyon doları bulduğu belirtildi.
Antalya Tarım Konseyi Başkanı Ali Çandır, Ukrayna ve Rusya'nın yaş meyve ve sebze ile süs bitkileri sektörlerinde kentin en önemli pazarlarından olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki savaşın, bu ülkelere yönelik üretim ve ihracat yapanları çok derinden etkilediğini söyledi. Ukrayna'ya savaş zamanında yola çıkarılan 5 milyon dolarlık sebze meyve ile geçen yıl 20 Aralık’tan beri teslimi yapılan 16 milyon dolarlık yaş meyve ve sebze alacağının tahsil edilemediğini aktaran Çandır, "Bankalar kapalı, alıcılara ulaşılamıyor ve önemli bir risk oluşturdu" dedi.
Faizsiz, iki yıl ödemesiz kredi talebi
Alacakların, Rusya ile birlikte hesap edildiğinde toplam 80 milyon dolar olduğunu kaydeden Çandır, para transfer kanalı SWIFT'in kapalı olması, Rusya'daki olağanüstü devalüasyon, rublenin değer kaybetmesi gibi nedenlerin alacakları riske soktuğunu açıkladı. Bu pazarların damak tadı ve mutfak kültürüne uygun üretilen ürünlerden doğacak 150 milyon dolarlık riske de işaret eden Çandır, "İhracatçılarımızın bu krizden çıkabilmek için faizsiz, iki yıl ödemesiz kredi talebi var. Ukrayna'dan alınması güç olan bedellerin de tanzim edilmesini istiyorlar" diye konuştu.
"İhracat darboğaza girdi"
Rusya'nın domates başta olmak üzere bugüne kadar uyguladığı tüm kısıtlamaları kaldırmasının da sevindirici olduğunu belirten Çandır, "Bu sevindirici bir haber ama bununla ilgili de ihracatçılarımızın genel kaygısı; para transferiyle ilgili. Para hareketini sağlayacak özel bir sistem geliştirilmesi gerekiyor. Bir başka önemli unsur, kara yoluyla Ukrayna üzerinden yapılan sevkiyatlar. Orası kapandığı için özellikle Gürcistan ve Ermenistan kapılarının açılarak, sevkiyatın buradan gerçekleşmesi. Bir de deniz yoluyla yaptığımız ihracatın gelişmesi için kapalı olan Soçi Limanı gibi limanların açılması" ifadelerini kullandı.
Antalya Tarım Konseyi'nin 3 sayfalık raporunda, iki ülke arasındaki savaşın, başta Antalya olmak üzere ülkemiz yaş meyve ve sebze ile süs bitkileri ihracatını iki önemli alanda darboğaza soktuğu vurgulandı. Bunlardan ilki; özellikle son üç aydaki sevkiyatların ödemelerinin alınamaması, ikincisi de bu pazarlara yönelik planlanmış, halen hasat bekleyen üretimler. Önümüzdeki aylarda hasat miktarının ciddi şekilde artacağı ve ihraç edilemezse üreticilerin hayati bir gelir kaynağından mahrum kalacakları kaydedildi. Raporda ayrıca Rusya-Ukrayna savaşının Antalya tarımsal ihracatına etkileri ve sektörün talepleri 10'ar maddede anlatıldı.
Bankalar "riskli" kabul ediyor
Rapora göre, savaştan önce satışı gerçekleşen, tahsilatı yapılamayan ürünlerin ödemelerinin alınması mümkün görünmüyor. Ukrayna'da savaş nedeniyle bankaların kapalı olması, Rusya'da da para transfer kanallarının (SWIFT) kapalı olması nedeniyle tahsilat yapılamıyor. Ukrayna'dan tahsilatların yapılamamasına bağlı olarak, maliyetlerin ihracatçıların üzerinde kalacağı düşünülüyor.
Ukrayna, Rusya ve Belarus'a da çalışan ihracatçıların, Türkiye'deki bankalar tarafından gayriresmi olarak riskli kabul edildiği belirtildi. Bankaların ihracatçılara, kredilerinin kapatılması yönünde baskı kurduğu, ruble ve Ukrayna Grivnası ile işlemi kapattığı, işlem yapan finansal kurumların da rublenin yüzde 50 devalüasyonuna ilave yüzde 20-25 kesintiyle işlem yaptığı açıklandı.
"Tahsilat imkansız hale geldi"
Rusya ve Belarus'a ihracatta düşüşe rağmen ürün talebi olduğu, ancak birikmiş alacakların tahsilinin neredeyse imkansız hale geldiği ve mevcut koşullarda yapılacak ihracat ve tahsilatların, büyük risk taşıdığı belirtildi. Rusya, Ukrayna ve Belarus başta olmak üzere bölgeye ihracatın nakliye ve gümrük giderlerinin doğrudan ihracatçıdan talep edildiği kaydedildi.
Toplam 80 milyon dolar olan yapılmış ihracat için üreticiler, tedarikçiler, işleme, depolama ve nakliyecilerin alacaklarını doğrudan ihracatçıdan talep ettiği de belirtilen raporda, Rusya, Ukrayna ve Belarus'tan yapılamayan alacakların tahsilinin imkansıza yakın olduğu vurgulandı. Bu ülkeler için üretilen ürünlerle ilgili üretici üzerindeki risk ve yükün de 150 milyon doların üzerinde olduğu açıklandı. Süs bitkileri ihracatında birikmiş alacağın 1 milyon dolar, bu pazarlar için üretimi yapılan ürünlerin oluşturacağı yük ve riskin de 2 milyon doların üzerinde olduğuna yer verildi.
"Banklar Ruble ile işlem yapsın"
Sektör, ilk ve acil olarak birikmiş alacak tutarı olan 80 milyon dolar karşılığı, teminat mektupsuz ve faizsiz en az 2 yıl ödemesiz 2 yıl vadeli kredi talep etti. Ukrayna için 10 Şubat'tan itibaren yola çıkarılan ürünler için 5 milyon dolar, 20 Aralık'tan itibaren teslimatı yapılan ürünler için de 16 milyon dolar alacak gösterilerek, ivedilikle tanzimi istendi.
Banka kredi limitleri ve işletme kredilerinin acilen en az 2 katına yükseltilmesi, Rusya'ya ihracatta ruble ile çalışılması ve tahsil edilen rublenin, bankalar tarafından makul bir parite ile TL'ye çevrilmesi talep edildi. Taleplerde, bu pazarlara ihracat yapanların mevcut KDV alacaklarının ivedilikle ödenmesi de yer aldı.
Yeni pazar arayışı
Rusya ve Ukrayna odaklı üretimi devam eden ürünlerin, AB ülkeleri ve benzeri pazarlara sunulması halinde sektör içi rekabet artacağından ürünlerin birim fiyatlarında ciddi düşüşler yaşanacağı açıklanarak, hızlı, sade ve etkili bir prosedürle alternatif yeni pazarlar araştırma desteği ödemeleri yapılması istendi. Talepler arasında, verdikleri ürünler dolayısıyla ciddi bir mali yük altında bulunan çiftçi ve üreticilerin vergi ve kredi borçlarının faizsiz ötelenmesi de bulunuyor.
Raporda, Rusya pazarına girişte kullanılan mevcut çok ülkeli ve uzun nakliye rotaları yerine Karadeniz'deki sınır kapıları ve Soçi Limanı ile açık olmayan diğer Karadeniz limanlarının makul koşullarla yeniden yük trafiğine açılması, Gürcistan ve Ermenistan yük taşımacılığı rotalarının yeniden aktif hale getirilerek, kara yoluyla Rusya'ya sevkiyat olanağı sağlanması istekleri de yer aldı.